uyarı!!!!!
bu ficte betimlemenin b'si bulunmayacaktır
uyarı!!!!!
*
Jimin'le konuşmamın üzerinden dakikalar geçtikten sonra çalan kapımla elimdeki kek yapmaya çalıştığım kabı yere yapıştırıp halımı sikmiştim. Ama sorun değildi, yenisini yapardı, kapıyı çalan kişi.
Bir hışımla açtığım kapının önünde dikilen Jimin hemen gevşememi sağlarken üzerine atlayarak kıçını şaplaklamıştım.
"Özledim seni, aylardır yüzünü göremiyoruz resmen. Siktiğimin okulu bitti de kurtuldun neyseki."
"Pek kurtuldum sayılmaz. Artık ülke ülke uçacağım. Yine burada sayılmam yani."
Verdiği cevaba karşın dudaklarımı sarkıtıp kafamı salladım.
"Şu ağzını şöyle yapma. Vurasım geliyor."
"E vur."
"Mal mısın niye kendini dövdürüyorsun kardeşim?"
"Kardeşin seni daha sağlam dövsün diye."
Jimin duraksayıp kollarını göğsünde birleştirdi.
"Kavga istiyorsun yani?"
Ben de kollarımı onun gibi göğsümde birleştirip tek kaşımı havalandırdım.
"Kekim senin yüzünden öldü, onun intikamını almam lazım."
"Ben ne yaptım amk?"
"Kapıyı çaldın."
"Eve tünel kazıp mı girseydim Jungkook?"
Düşünceli bakışlarımı atıp kafamı belli belirsiz salladım.
"Tamam bu biraz saçma olabilirdi. Ama bana kekimi yeniden yapabilirsin."
Jimin bana aptal aptal bakmaya devam ederken üzerimdeki mutfak önlüğünü çıkartıp onun kafasına geçirdim. Belinin oradaki ipi bağlamaya çalışırken sakin kalmaya çalışıp, derin nefesler almıştım. Hallettiğimde zafer edasıyla gülümseyerek Jimin'i mutfağa itmiş, içeri kaçarak salonuma kurulmuştum.
Görüşmeyeli dört aya yakın olmuştu ve evime ilk geldiği gibi ona köle muamelesi yapmaya başlamıştım bile.
Böyle orospu çocukluğu yaparsan herif niye sana dönüp baksın geri zekalı.
İçimdeki rahatsızlıkla ayaklanıp mutfağa geri dönecektim ki, yolda abimle yaşanan ciddi bir çarpışma sonucu yere kapaklandım.
"Ahhhhh ananı sikeyim!" diye bağırdı abim.
"Anama laf etme lan puşt!" diye bağırdım onun ardından.
"Kapa çeneni orospu çocuğu, istediğime laf ederim!" diye böğürerek yerinden kalkmaya çalıştı.
Aynı kişiden bahsettiğimizden bihaberdik galiba.
"Ne oluyor burada?"
Kız kardeşim Aisha, yerde yatan ben ve Seonghwa abime bakarken yüzünü buruşturup bizi kınadığını belirten sesler çıkartarak yanımızdan geçip koltuklardan birisine atladı.
"Tiksiniyorum sizden ya. Siz erkekler niye hep böylesiniz? Ana rahminde oluşumunuz yaşanırken aklınız götünüzde yeşeriyor galiba."
"Yeşeriyor ne lan, çok pis anlaşılabilecek bir tanımlama bu."
"Jungkook. Senin aklın hiç yeşermediği için üzerine alınmasan da olur."
Yerimden kalkıp Aisha'nın saçlarına asıldığım gibi bacaklarını da bacaklarımla kıstırdım, kıstırmadığımda tepiklemeye çalışıyordu. Zaten bu kız dayağı her açıdan hak ediyordu.
