Bir

4.9K 328 759
                                    

Bu mükemmel galiba aşık oldum bu fanarta

Ne bu deli ilhamı anlamadım ilhamda değil saçmalıyorum galiba kdkddkkd ay çekindim bi an neyse hikayeye geçin bebeklerim öpüyorum hepinizi umarımm beğeneceğiniz bir kitap olur

Felix

"Felix! Çocuk hemen buraya gel!"
Gözlerimi devirip uzandığım yataktan kalktım ve bana salondan bağıran Hyunjin'in yanına ilerledim.
"Efendim Hyung?"
"Minho gelecek... yani çocuklar. O yüzden bir şeyler hazırla."

"Projem var. Sen hazırlasa-"
"Bana karşı gelemezsin Felix! Git ve bir şeyler hazırla."

Gözlerimi devirip başımı salladım ve mutfağa gitmek için adımlarımı salonun kapısına yöneltmiştim ki tekrar sesini işittim.

"Önce buraları toparla."
Ağzımda çıkmak için bekleyen küfürleri dilimi ısırarak geri gönderdim ve odaya dönüp etrafta duran bütün çöpleri topladım. Daha sonra gerizekalı Hyunjin'in etrafta duran pis çamaşırlarını topladım ve hepsini kirli sepetine attım.

Tekrar odaya döndüğümde çok pis koktuğunu farkedip cama ilerledim ve camı açıp perdeyi çektim. Siyah kocaman boydan bir perde tatkırmıştı eve manyak.

"Perdeyi kapa görünmeni istemiyorum!"
Bu çocuktan nefret ediyorum. Perdeyi kapayıp Hyunjin'e döndüm. "Şey burada işim bitti mutfağa geçiyorum Hyung?"

Hyunjin oynadığı oyundan -among us- başını kaldırıp etrafa baktı, gözleri beni bulduğunda bir kaç saniye bütün vücuduma baktı.
Rahatsız olduğun için kıpırdandım ve bu bunu farketmiş gibi yarım ağız gülümsedi.

"Tamam git mutfağa."

Odadan hızla ayrılıp kulaklıklarımı takıp bir müzik açtım ve mutfağa girdim.
Atıştırmalık şeyler yapacaktım bu yüzden kurabiye ve küçük pizzalar için olan kaplarımı dolaptan çıkardım.

Kurabiyenin hamurunu yaparken bi andan da şarkıya göre vücudumu hareket ettiriyordum.

Kurabiyenin hamuru hazır olunca dinlenmesi için onu dolaba koydum, dolabın kapağını kapattığımda karşıma çıkan Hyunjin ile minik bir çığlık attım.

Elimi kalbimin üstüne koyup nefesimi düzene sokmaya çalışırken Hyunjin konuşuyordu ama kulağımdaki kulaklık yüzünden onu duymadığımı farkedince hızla kulaklığımı çekti ve yere attı.

"Hyung! O çok pahalı."
Kulaklığı almak için eğildiğim de beni dikleştirip sırtımı buz dolabına dayadı ardından başını yüzüme yaklaştırdı.

Gözlerim direkt dudaklarına giderken o daha çok yaklaşıp dudaklarını tam dudaklarımın üstüne getirdi, aramızda mesafe yoktu onun verdiği nefes dudaklarıma çarpıyordu ve bu sayede dudaklarımız birbirine sürtüyordu.

Gözlerim dudaklarındayken dudakları gülümseme şeklini aldı ardından kahkaha atmaya başladı.

Geri çekilip elini çeneme koyup gözlerine bakmamı sağladı. "Senin çirkin dudaklarını öpeceğimi mi sandın?"
Hızla çenemi ittirip mutfağı terk ettiğinde dolan gözlerim ile yere çöktüm.
Neden bana bu kadar kötü davranıyordu ki?

Derin bir nefes aldım ve yerdeki kulaklığımı alıp kutusuna koydum. Diğer kulağımdaki kulaklığı da çıkarıp kutusuna koydum ve tezgaha döndüm. Mini pizzaları hazırlayıp fırına koyduktan sonra kurabiye hamurunu çıkarttım.

Masayı bezle silip masaya oturdum ve hamuru çıkartıp teker teker şekil vermeye başladım.
İki tane kurabiye yapmıştım, birisi benim özel tarifim diğeri ise bilindiği üzere starbucks kurabiyesiydi.

Angel ~Hyunlix~ ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin