On bir

2.4K 251 224
                                    


İyi okumalarrr ♡

Felix

1 ay sonra

Bu 1 ay boyunca Hyunjin ile gerekmedikçe konuşmadık.
Daha doğrusu ben konuşmaya çalıştım ama o benimle konuşmadı.
Sırf sinirlensin diye evde şortlar giyip gezdim ama umrunda değildi.

Bu gün eve gelmeyeceğim demişti. Bu yüzden Chan ve Changbin'i bize çağırmıştım.
"Felix... Minho ile Jisung'a şans tanı.. günlerdir senin için yapmadıkları şey kalmadı."
Changbin konuşunca ona döndüm.

"Beni biraz anlamaya çalışsanız keşke..."
Chan gelip kollarını boynuma sardı.
"Seni anlıyoruz bebeğim ama... biz dostuz.. artık barışmanın vakti gelmedi mi?"
Biraz düşündükten sonra başımı salladım.
"İyi dışarıya çağırın.. onlarda gelsin belki sonra eve geçeriz Merlin gecesi yaparızzzz."

Chan kahkaha atmış ardından yanağımı öpmüştü.
Hyunjin ağzını aralayacakken Chan direk konuşmuştu.
"Özür dilerim Hyunggg kızma bana...."
Hyunjin gözlerini devirdi.
"Ben bu gece geç geleceğim zaten... sizde çok kudurmayın."

Hepimiz başımı salladığımızda son derse girmek için okula adımladık.
Sınıfa girdiğimizde Hyunjin kolumu tutup sırasına oturtu. Biraz hızlı ittiği için dudaklarımdan kaçan acı dolu inlemeye engel olamadım.  acıyan kalçamı tutarken kötü bakışlarımı Hyunjin'e yönelttim.

Hyunjin'in uzun süredir ilk defa gözünde gördüğüm endişe duygusu ile hızla elimi tutmuştu.
"Felix... özür dilerim çok mu acıttım?"
"Hayır Hyunjin."

Hyunjin bir kaç dakika yüzüme bakmış ardından geri çekilmişti. Başımı koluma koyup gözlerimi Hyunjin'e diktim.
"Hyunjin... ne oldu sana?"
"Bir şeyim yok Felix."
"Neden bana böyle davranıyorsun?"
Sınıfa giren hoca ile sessiz kaldı ve önüne döndü.
Bende sessiz kalıp gözlerimi kapadım.

~

"Felix kalk eve gidiyoruz."
Chan'e ait ses ile gözlerimi araladım. Esnerken sınıfta kimsenin olmadığını görünce kaşlarımı çattım.
"Hyunjin nerde? Ve Çocuklar?"
"Çocuklar bahçede bizi bekliyor. Hyunjin de arkadaşı ile buluşmaya gittiğini söyledi."
Başımı sallamış ve oturduğum sandalyeden kalktım.
Çantamı sırtıma asıp Chan'ın koluna girdim ardından ikimiz beraber sınıftan daha sonra okuldan çıktık.

"Felix.. lütfen affet bizi artık.."
Minho yere diz çöküp elindeki çikolatayı bana uzattığında kahkaha attım.
"Affetim sizi."
Çikolatayı alıp paketini açtım ve bir ısırık aldım.

Jisung: Felix lütfen affet...
Minho: Yalvarırım Felix.
Jeongin: Gerizekalılar affetim dedi ya çocuk!
Jeongin ikisinin de kafasına vurduğunda akıllarına anca dank etmiş gibi hızla üstüme atlayıp sarılmışlardı.

"Tamam, hadi gidelim."
Chan seslendiğinde Jisung ve Minho benden ayrılmıştı sonunda.
Hep beraber bir bizim evde film izleyecekken vizyona giren Jumanji 2 filmine gitmeye karar verdik.
Bu yüzden şu an tıklım tıklım bir taksiye binmiştik.
Taksici bize tip tip baksada chan ve ben önde Jisung, Minho, Jeongin, Changbin ve Seungmin arkaya binmişlerdi. Başım acıdığı için kıpırdanıp Chan'ı rahatsız ederken Chan her kıpırdamamda başıma vuruyordu.
"Ya yapmasana ahmak! Acıtıyorsun başımı.. hayvan gibi ağır elin."
Chan umursamadı ve bir tane daha vurduğun da dirseğimi karnına geçirdim. O iki büklüm olurlen ben kahkaha atıyordum.
Sonunda taksi durduğunda adam bizden kurtulduğunda şükürler ederken cebimden çıkarıp parayı verdim.

Taksiden inip hızla alışveriş merkezine girdik.
Jisung benim sırtıma atladığında bacaklarını belime sarıp koşarak bir kıyafet mağzasına girdim.
Kabanlara bakarken sırtımdan inmiş ve ellerini ovuşturarak bana döndü.
"Kıymetlimissss...."
Kahkaha atıp onu taklit ettim ve elimize aldığımız bir kaç parça kıyafeti denemeden almıştık.

Chan arkamızdan küfür ederek bizi koşturduğunda Jisung'un kolunu tutup kendine çekmişti.
Ona kahkaha atıp elimi uzattığım da çığlık attı.
"Beni bırak aşkımmm sen git! Kaç kurtar kendini bu pis ırz düşmanından!!!"
Chan o garip yüz ifadesini takınıp üstüme yürüdüğün de önüme bakmadan topuklamıştım tabi birine çarpıp yere düşene kadar.
"Siktir burnum!"

Burnumu tutarken kanayan dudağımı elimle sildim.
"F..felix?!"
Taemin'in sesini duyunca hızla doğruldum ve bir gözümü zorla açarak ona baktım.
"Ah selam Tae!"

Chan koşup hala yerde oturan beni ayağa kaldırmış ve yüzüme dikkatle bakmıştı.
"Felix ben cidden üzgünüm.."
"Sorun değil Taemin bende önüme bakmamıştım.."
"Aslında seni görmem iyi oldu."
"Neden?"

Çocuklar yanımıza gelince Taemin'in sözü yarıda kalmıştı. Bizimle bowlinge gelmesini teklif ettik ardından sinemaya gideceğiz dediğimizde ilk başta istemesede sonradan kabul etmişti.
Beraber aşırı eğlendiğimiz bir bovling maçından sonra filme girmiştik.

"Şu adama hayranım! Mükemmel kasları var.."
Ağzımın suyunu akıtarak Dwayne'e bakarken Chan kusma işareti yaptı ardından Changbin kolunu açıp kasını şişirdi.
Bu sefer ben kusma işareti yaptım.
"Şu seksi adama bak birde sana bak minik şey!"

Changbin kafama vurunca ayağımla bacağına vurmuştum. O küfür ederken film başlayınca hızla önüme dönmüş ve yanımda oturan Taemin'e yaklaşmıştım.
"Koru beni Hyung.."
Taemin gülerek kolunu açtığında altına kurulup Chan ve Changbin ikilisine dil çıkardım.

Chan eliyle boynunu kesme işareti yapınca göz devirip orta parmağımı kaldırdım ve filme döndüm.

~

Film bittiğinde yine harikalar yapan Dwayne hayali bir öpücük atıp sırt çantamı omuzuma astım.
"Felix ben seninle geleyim hem konuşuruz yolda.."

Başımı sallamıştım ve çocuklar ile vedalaşıp alışveriş merkezinden çıkmıştık.
Aslında çocuklar bize gelecekti ama son anda vazgeçmişlerdi.
Taksiye bindiğimiz de havadan sudan konuşmaya başlamıştık.

"Sen bir şey diyecektin?"
Taemin alnına hafif bir şaplak atıp yanda duran çantadan bir poşet çıkardı.
O sırada taksi durunca poşeti elime alıp arabadan indim.

"Hadi gel.."
"Aslında gelmesem mi?"
Kolunu tutup çektim ve eve girip kapıyı kapattım.
"Bu poşetteki ilaçlar da ne?"

"Hyunjin'in ilaçları! Salağa al dedim ama beni dinlemedi.. sen içirebilirsin ona bunları."
"Ne ilacı Taemin?"
"Kemoterapi ve antidepresan ilaçları.."


NASIL YERDE KESTİM AMA DKDKDKDKDK
OFFFFF YİNE MÜKEMMEL DERECEDE GÖZLERİM AĞRIDI AMA DEĞDİ BENCE UF UF UF

Sizi seviyorum sağlıklı kalın

Angel ~Hyunlix~ ✓ Where stories live. Discover now