Ep 21| Airplane

14.9K 1.3K 1.3K
                                    

21. BÖLÜM

Uzun bi aradan sonra geldim 🤤

Bu hikayeye hızlı başladık, genç öldük kfmfkdkf mianhe yorobun...

Fic hala değişme aşamasında, sürekli kurgu üstünde karar veremeyip oynuyoruz. Anlayacağınız Kafalar karışık... TAM BİR MINDFUCK :DD

İki seçeneğimiz var, birisini seçmek zorundayız ama hala eror veriyoruz. Bu sebeple de zorlandık ve uzun süre yazmadık.

Ee napalm, bu da mindfuck'ın kaderiymiş ühü 😂

    ~ Keyifli okumalar ~

***

Özel Jetteki yolculuk, birkaç saattir devam etmekteydi ve ben, Jeon Jeongguk... Hala bu teklifi kabul ettiğime inanamıyordum.

Evimden dışarı çıkmaya bile tereddüt ederken, şimdi kıtasahanlığını bile aşıp daha yeni yeni tanımaya başladığım o adamla... 1 yıldır bana mesaj attığına emin olduğum karşı komşumla (!) İtalya'ya mı gidiyordum yani şimdi?

Hala her şey oldukça tuhaf geliyordu. Her şeyin böylesine gelişmesi, kendi küçük konfor alanımdan çıkışım... Plansızca dünyayı aşışım. Hepsi o hayatıma girdiği andan itibaren sanki değişmeye başlamıştı.

Hala oturup olanlar hakkında konuşup yüzleşmemiştik. El Negro adıyla hesabıma aylar boyunca yazıp beni gizlice izlemesi bir yana dursun, o tartışmayı yaşayıp onu engelledikten sonra hayvan kliniğinde karşılaştığımız an yüzüme bile bakmayışı, aksine sinirli çatık kaşları... Her şeyi düşünmeyi sanki gizlice erteliyordum.

İçimden bir ses, tüm bunları sorgulamamı tuhaf bir şekilde engelliyordu sanki.

Beni seven, benimle ilgilenen... Ve beni bu karanlıktan kurtaracağını her fırsatta söyleyen kahraman olduğunu kendisi dile getirmişti...

Belki de işte tam da bu yüzden, gerçekten de içimde arzuladığım o eksikliği tamamlayabilecek şeyin karşıma çıktığına sessizce inanmayı seçiyordum.

Ben düşüncelerde boğulurken Pilot'a devrettiği uçağın kontrolünü sağlayıp geri geldiğinde, koltuğumda huzursuzca hareketlenip bir elimle diğer kolumu kendi kendime sıvazlamıştım.

Evden ilk kez bu kadar uzaklaşıyor olmak... Hem de belki de hala yabancı olan biriyle... Beni germekle kalmayıp korkutuyortu da aslında. Tıpkı Yeni ve beklenmedik şeylere karşı duyulan bir tür belirsizlik hissinin endişesi gibi...

Boyumdan büyük işlere kalkışmak üzereydim belki de ve ah cidden... Benim burada ne işim vardı... Ona sahiden güvenebilir miydim?

"Jeongguk??"

Öyle ki, ikinci seslenişinde anca çıkabilmiştim düşünce alemimden.

"Jeongguk sana sesleniyorum iyi misin? Yüzün biraz solgun gibi?"

Oturduğum yere doğru hafifçe eğilen bedeniyle, yanağımda zarifçe beliren elinin tersi şimdi ateşimi kontrol ettiğinde dokunuşuyla irkilmiştim.

"Ah... Seni korkutmak istemedim, özür dilerim. Acıktın mı yoksa? Ya da uçak yüzünden miden mi bulanıyor-"

Uzun saç tutamlarımdan birini kulağımın ardına çekinceyle alıp,

MindFuck を Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin