[3]

4.4K 338 104
                                    

Multimedya: Aleksi Pavlushka

1 Kasım 1890
Aynı saatler

"Üstünü aramanızı istiyorum. Her yerini." Genç adam gözlerinde acımayla kendisini izleyen askerine baktı. "Bir sorun mu var?" Karşısındaki adam ondan büyük de olsa önce rütbe konuşuyordu. Adam sesini çıkartmayınca dişlerini göstererek sırıttı. "Bir sorun olmadığını düşünüyorsan neden karşımda dikilmişsin ve bunun tek taraflı tartışmasını yapıyoruz seninle?" ellerini önünde birleştirmiş yaşlı adam ukala piç diye düşündü. Torunum yaşındaki çocuğu koloni başkanı yaparlarsa böyle olur.

"Özür dilerim efendim." diye mırıldanarak bu sabah yakaladıkları esirlerinin yanına doğru yürümeye başladı. Kendisi yaşlarındaki kadının her yerini nasıl aramalarını bekliyordu? tutsak da olsa saygı denilen bir şey vardı. Ortada bir sebep yokken kadını mı ellemesi gerekecekti bir de? "Slviya nerde?" diye seslendi kendinden küçük alfalara. "Kadının üstünün aranması lazım. Kesin emir patrondan." sarışın bir çocuk Slviya'yı çağırmak üzere çadıra doğru koşmaya başladı.

İlk bakışta bile bu topluluğun bir rus topluluğu olduğunu anlayabilirdiniz. Neredeyse herkes sarışın ya da kumraldı ve eğer omegaysanız beş yüz metre ileriden bile kokunuzu alabilirlerdi. Hele bir de iki yüz metre kadar yakınlarına girerseniz ölüm fermanınızla birlikte bu topluluğun bir rus alfa topluluğu olduğunu kanıtlamış olurdunuz. Fakat sizin için çok geç olurdu. Ya köle olurdunuz -ki bu betaysanız olabilecek bir şeydi çünkü betalar her yerdeydi, alfalar için değersizdi- Ya da eğer omegaysanız birisinin zorla eşi olabilirdiniz. En kötüsü de bir daha hiç kimseye bağlanamamanıza neden olacak bir şekilde kullanılıp atılmanızdı. Düşüncesi bir omega için ölümden bile beterdi.

"Patron, sorguya geçecek misin? sırtındaki yara yüzünden kendinden geçecek gibi gözüküyor." Siyahlara bürünmüş genç adam yanından eksik etmediği kılıcını parmakları arasında dans eder gibi çevirerek esire doğru yürümeye başladı. Tam önüne geldiğinde kadın şimdi ayaklarının altındaydı.

"Merhaba. Çok sıcak bir karşılama olmadı fakat kendimi tanıtayım. 7 asır alfadan başka bir şey yetiştirmemiş bir ailenin torunuyum. İsmim Aleksi. Aleksi Pavlushka."

Otuzlarındaki kadın ağzını zar zor açarak "Bir ailede sadece alfa yetişmesi imkansız. En az bir tane omega-" saçları çok açık bir sarı olan genç adamın gülüşünü duydu. Rengini ilk gördüğünde de şok olmuştu fakat güneş vururken tamamen beyaz gibi gözüküyordu. Cümlesinin kesilmesine aldırmadan konuşan adamı incelemeye başladı. "Ailemizin küçük omegalarına ve alfalarına ne olduğunu mu merak ediyorsun?" bıçağıyla ilerideki sıralı kayaları göstererek "Doğar doğmaz öldürüldüler." Dedi. Gösterdiği kayalar birer mezardı.

"Ben de saygımdan kuzenlerimi ve kardeşimi buraya getirip gömdüm. Burası bizim savaş meydanımızdır." kadın bu takıntılı hastalığa yüzünü buruşturdu. "Siz ruslar hastasınız. Mükemmel gen takıntınız var." Aleksi açık renk kaşlarını çatarak güldü. "Ve siz amerikalı hanımefendi, sizinle zaten kaçırdığınız bir çocuk hakkında konuşacağız. Anlaşılan siz de hangi ırktan olursa olsun çocuk kaçıracak kadar duygusuz bir ebesiniz." Esir gözlerini kırpıştırarak uyanık kalmaya çalıştı. Başı dönüyor ve midesi bulanıyordu. Ona getirdikleri hiçbir yemeği yememiş, suyu dahi içmemişti. Yıllarca ruslarla savaşan bir toplayıcı asker olarak burada olmaktan zaten yeteri kadar nefret ediyordu.

Bir de bu uzun şeytanın adamlarının, onu zehirlemeye çalışmasına göz yumamazdı. "Hangi ırktan olursa olsun dediniz? ama neden? Bakmak için aldığımız çocukların hepsi zaten amerikalıydı." adamın güldüğünü ardından dizlerinin üstüne çöktüğünü hissetti.

Kar Yanığı (GAY)Where stories live. Discover now