[12,5]

2.1K 214 16
                                    

"Moruğun son şakası güldürmedi. Demek dördüncü bir tür, ha? sakura diyince akla mini etek giymiş şeker japon kızlar gelmiyorsa ben de bir şey bilmiyorum." Ellerini havaya kaldırdı. "Çekik olduğum için yargılama, senin de eminim aklına gelmiştir." Aleksi yüzünü buruşturarak "Her zaman her şeyle dalga geçmek zorunda değilsin. Tehlikede olabiliriz. Halkımız tehlikede olabilir." kılıcıyla stresli olduğu zamanlarda yaptığı gibi yeri eşelemeye başladı. "Olayı tam anlamadım, o kadar hızlı anlattın ki beynimi siktin. Şimdi senin William'ı öldürmen mi gerekliymiş?" Aleksi arkadaşına ölümcül bir bakış atarak kılıcını kabzasına soktu.

"Hayır. Şu an öldürülse bile bir işe yaramayacak. Sadece bizim onu öldürmek istediğimizi fark edip daha hızlı bir şekilde canavara dönüşmesine neden olur. Ayrıca onu 18 yaşına girmeden önce öldürmemiz gerekliydi, bunu da o hangi yaşta olursa olsun yapmayacağımı zaten biliyorsun." kılıcını yerine koyduktan sonra boş kalan elleriyle uykusuzluktan kızaran gözlerini ovaladı.

"Onunla bağlanmam gerek." bu konu üzerinde, gerçekleri öğrendiği andan beri düşünüyordu. Halka mektubu okutamazdı ya da neler olup bittiğini açıklayamazdı. Herkesin korkudan delirmesine neden olurdu. Üstelik eski liderin yani babasının bunları bilip onlardan saklaması aynı zamanda Aleksi için otorite kaybına sebep olurdu. Sonuçta babasının oğluydu. En mantıklı seçenek buydu. Hem onun her hareketini gözlemleyebilir hem de onu her daim yanında tutarak bağ sayesinde neler hissettiğini algılayabilirdi.

Böylelikle çocuğun sinirlenip kendisini tutamadığı anlardan haberi olurdu. Birisine zarar vermesine engel olabilir, onu sakinleştirebilirdi.

Kendisine asır gibi gelen ve her kelimesi ağzına bir lapaymış gibi yapışan cümlesiyle birlikte Yuri'nin şok içinde kendisine dönmesine sebep oldu. "Aa süper fikir. Yalnız tebrik etmek için biraz geç kaldım sanırım kardeşim. Çünkü SEN ZATEN EVLİSİN." Yuri öfkeli bir kahkaha atarak "Bunu hiç söylememişsin varsayıyorum." diye devam etti.
En yakın arkadaşına baktığında gerçekten çökmüş olduğunu görüyordu. Aleksi olağanüstü bir şekilde yorgun görünüyordu. Üstü hala kan ter içindeydi, William baygın kaldıkça adamın daha da tükendiğini biliyordu fakat evlenmek mi? işte bu imkansızdı. Elis boşanmayı onaylasa bile babası? Elis'in babası şeytanın yeryüzündeki yansımasıydı. William için arkadaşının kendisini riske atmasına izin vermezdi. Bu yüzden kırıcı olmak zorundaydı. Buna mecburdu.

"Elis'le sadece evliyiz, Yuri. Ben bağlanmaktan bahsediyorum." sıska çocuk gözlerini kısarak daha fazla ne kadar kırıcı olabileceğini düşündü. "Babanın mektubunda her an bir canavara dönüşeceğinden bahsettiği çocukla bağlanmaktan söz ediyorsun. Düşündüğüm gibi sadece evlilik de değil. Aleksi sen çıldırdın mı? onu öpeceksin, bağlanacaksınız ve hisleriniz, acılarınız, gittiğiniz yerler de dahil hepsi aynı olacak. Bir canavarla bağlanmayı düşünecek kadar aklını mı kaçırdın!" Yuri sesini yükseltince Aleksi de dayanamayarak kükredi. "Ne yapıp ne yapamayacağıma sen mi karar vereceksin? sikeyim, sana akıl danışanda kabahat. Ne var biliyor musun? siktir git Yuri!" sona doğru sesi iyice yükselmişti. "Hala ondan canavar diye bahsedip duruyorsun! Gözlerinin önünde Ash'ı öldürdük. Yaptığı tek şey sadece ağlamak oldu. Asıl canavar biziz! görmüyor musun?" Yuri adamın sözlerine doğruluk payı verse de oldukça sinirlenmişti. "Ben emir kuluyum! emirleri veren siktiğimin başkanı, herkesi öldürmeyi tercih eden de yine siktiğimin senisin. Her zaman sendin!" uzun boylu olan sertçe yutkunarak en yakın arkadaşının nefret dolu sözlerinin suratına bir beton yığını gibi çarpmasına izin verdi. "Birisini kendisine izin almadan bağlayacak kadar aptal da anca sen olabilirsin.

Git ne yapmak istiyorsan yap. Ama şunu bil, şu an masum olabilir ya da öyle gözükebilir fakat ileride başına neler açacağını bilemezsin. Sikeyim, bağlı olanlar birbirlerinin acısını bile hissedebilir. Bunu ve ne kadar riskli olduğunu bilmiyormuş gibi davranmayı kes artık!" cümlesini nefes nefese bitirip elini alnına götürerek dalga geçercesine asker selamı verdi. "Dediğini yap. Ben daha fazla senin saçmalıklarını dinleyemeyeceğim. Şimdi siktir olup gidiyorum, izninle komutanım." silahını omzuna atarak, arkadaşının onu çağırmasıyla beraber merakla geldiği yolu, öfke ve hayal kırıklığıyla dönmeye başladı.

Çıtır çerez kesit. Bir sonraki bölüm de böyle başlayacak, bir bu kadar daha yazıp paylaşacağım yarın.

Kar Yanığı (GAY)Kde žijí příběhy. Začni objevovat