Elleriyle genç kızın klitorisini okşadı. Kız inleyip kendini yatağa bastırdı.
"Adımı haykır Azra. Ben seni zirveye çıkarken sen sadece adımı haykır." Azra zevkten konuşamıyordu. Sadece kendini kontrol etmeye çalışıyordu ama bu mümkün değildi. Berzan...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Göğsümün sol köşesinde bir adam vardı.
Her zerresine aşık olduğum.
Bir adam var öl dese öleceğim.
Bir adam var, gözlerine her baktığımda yeniden doğduğum.
O beni çekip almıştı yalnızlığımdan, o çekip almıştı beni ölümden. Ona çokşeyi borçluydum. O tanıyıp tanıyabileceğim en iyi adamdı...
Arkadan aldığı küçük battaniyeyi bana sarıp kırılacak eşya gibi arabaya otutturmuştu. Yaklaşık yarım saattir yoldaydık. Nere gittiğimizi bilmiyordum. Sormamış tım da zaten. Onunla neresi olursa olsun giderdim.
"Isındın mı?" Diye sordu yüzüme bakarken. Ona gülümseyip başımı salladım. Mavi gözleri gamzeme takıldı. Sonra gözlerimi buldu. Nefesim kesilecek gibiydi. Bu adamın yanında böyle olmak zorunda mıydım?
Gözlerini çekip önüne döndü. Ama ben çekmedim. Çekemedim...
Yan profilinde de önde olduğu gibi ilahi bir güzelliğe sahipti. Bir erkekti ama çok güzeldi. Belirgin olan yüz kaslarının hemen bitiminde küçük bir ben vardı. Gülümsemem yüzümde yayılırken elim benden bağımsız o benin üzerine gitti. Yüzüne dokunduğum vakit. Berzanın kaskatı olduğunu hissettim. Dişlerini sıkıyordu. Bunun onu rahatsız ettiğini düşünüp elimi çekmek istedim ama Berzan buna engel oldu. Sağ elini kaldırıp elimin üstüne koyup, bastırdı.
Şaşkınlıkla ona bakarken, elimin içinde onun sıcaklığını hissetmek bambaşka bir histi. Derin bir nefes alırken esnedim. Berzan elimi yüzünden çekmeden bana döndü
"Uykun mu geldi?" Başımı salladım. Elimin üzerindeki elini çekince kalbim boşluğa düşmüş gibi sendeledi. Elimi usulca çektim yüzünden.
"Geldik zaten." Deyince yüzümü önüne döndüm. Araba durdu. Karşımızda küçük iki katlı şirin bir ev duruyordu. Berzan arabanın kapısını açıp indi. Benim tarafıma gelip kapı mi açıp elini uzattı. Bu...bu gece ikinci elini uzatışıydı. Içimdeki heyecanı bir kenara bırakmaya çalışarak elini tuttum. Berzan beni dışarıya çekerken hızlı adımlarla eve doğru yürüdü. Elinin içindeki elimi unutmaya çalışarak ona ayak uydurdum. Zira o el kalbimi durduracak gibiydi.
Berzan kapıya gelince elimi bırakıp kapıyı açtı. Eve girip ışığı açtı. Sonra bana baktı
"Gel." Başımı sallayıp girdim. Girer girmez çokta dar olmayan koridor karşılamıştı beni. Berzan koridorun sonundaki odaya girdi. 5 dakika sonra çıkıp elindeki havluyu bana uzattı.
"Burada doğalgaz yok. Soğuk suyla duş alamazsın saçını kurula, yatağın üzerinde üzerine giymen için bir kaç şey bıraktım giyin." Elindekine uzanıp aldım.
"Benim için sorun değil, yani soğuk suyla yapabilirim." Kaşları çatıldı
"Olmaz öyle şey." Dedi kesin bir dille. Onun beni düşünmesi içimde buruk bir sevince gebe oldu.
