《BÖLÜM 17》

1.2K 43 19
                                    



Şaka gibiydi ama gerçekti. Bunca olanlardan sonra Berzanın annesi beni evine çağırmıştı.

Peki neden?

Aklıma Aktanın da orada olabileceği gelince dolmak için çabalayan gözlerimle Esraya baktım. Oraya gitmek istemiyordum. Berzandan ayrılmak istemiyordum! Kalbim korkuyla çarpmaya başlarken ayağa kalktım

"Olmaz, ben gelemem." Esra özür diler gibi yüzüme bakıp ayağa kalktı karşımda durup ellerini omuzlarıma yerleştirdi

"Inan zorunda kalmasam bunu yapmazdım ama bugün çok önemli bir gün. Memleketten amcamlar gelmiş ve benim mutlaka orada olmam şart. E bende seni tek bırakamayacağıma göre?" Başımı sağa sola sallarken bir adım geri çıktım. Omuzumdaki elleri geri çekilince sıkıntılı bir nefes verdi, Esra.

"Berzani arayıp telefonu verir misin?" Esra başını sallayıp telefonunu açıp aradıktan sonra bana uzattı, telefonu ellerimin arasına alıp kulağıma görürdüm.

Çaldı...çaldı...çaldı.

Ama açmadı! Kulağımdan indirip ona uzattım.

"Üzgünüm ama ben gelemem." Gitmeyecektim, gitmemeliydim. Yine aynı hataya düşmemeliydim.

Telefon yine çaldı Esra sıkıntıyla açtı telefonu.

"Biz gelemiyoruz anne. Hayır gelemem. Azrayı tek başına bırakamam abim çok kızar." Kaşları çatıldı gözlerime bakarken telefonu bana uzattı

"Annem, seninle konuşacak." Şaşkınlıkla elindeki telefonu alıp kulağıma götürdüm

"Efendim?" Diye mırıldandım, edeceği hakaretleri beklerken

"Azra senden tek bir şey rica ediyorum, lütfen Esrayla buraya gelir misin? Bu gün bizim için hatta Berzan için çok önemli bir gün." Hakaret etmesini beklerken ricada bulunması benim küçük çaplı bir şaşkınlık geçirmeme neden olmuştu.

"Ben..."

"Söz veriyorum isteğin dışında hiç bir şeyin olmasına izin vermeyeceğim." Gitmek istemiyordum ama bu kadının bu kadar ısrarını göz ardı edemedim

"Peki, geleceğim." Diye mırıldanıp telefonu Esrayla uzattım. Ellerimin arasından telefonu alıp başka bir numara çevirmeye başladı

"Ben taksi çağıracağım, sende hazırlan olur mu?" Ona başımı sallayıp salondan çıkıp odama geçtim. Üzerime siyah bir pantolon ve siyah boğazlı kazak geçirip odadan çıktım. Ayaklarıma Berzanın aldığı ayakkabıyı giyerken bir yanım deli gibi gitme diye bağırıyordu. Esra üzerine montunu giyerken yüzümün ifadesinden anlamış olacak ki

"Canını sıkma, annem eğer bir şey olmaz dediyse olmaz. Hem ben abime mesaj attım görürse oda oraya geçer." Memnuniyetsizce sadece başımı salladım. Orada beni ne bekliyordu bilmiyorum. Tek isteğim Berzanın bir an önce mesajı görüp oraya gelmesiydi.

.

"Azra?" Birden sıçrayıp yanımda oturan Esrayla soru sorarcasina baktım

"Ne oldu?" Elini kapı koluna attı

"Geldik hadi inelim." Bindiğimiz taksinin durduğunu o an anlamıştım. Bende kendi tarafımı açıp indiğimde büyük bir bahçe kapısıyla karşılaştık. Kapıda 3 tane çokta büyük durmayan adam duruyordu. Bizi görünce daha doğrusu Esrayı görünce kapıyı açtılar. Bize başlarını sallayınca Esra onlara bakarak

"Selçuk amcamlar gelmedi de, lütfen gelmemiş olsunlar.?" Diye sordu

"Yok abla daha gelmediler." Esra derin bir nefes alıp verdi. Kendisi kapıdan girecekken benim durduğumu fark edip belimden yavaşça itekledi. Kapıdan geçerken nedenini bilmediğim şekilde kalbim çok hızlı atıyordu. Bunun sebebi Berzanın ailesinin evine ilkkez gelmem miydi? Hiç bir fikrim yoktu. Adımlarım Esrayı takip ederken ağaçların kapattığı evi görmek için sabırsızlanıyordum. Acaba Berzan bu evde mi büyümüştü? Bu devasa güzel bahçede mi koşup oynamıştı? Kendi kendime gülümserken evi artık çok net görüyordum. Büyük bir bahçeye göre üç katlı çok mütevazı bir evdi. Dışı bembeyaz, sıcacık bir yuva olduğu uzaktan bile belliydi.

MASUM DEGILIZ +18Where stories live. Discover now