▪okay, here we go▪

292 20 79
                                    

Bucky, uzun ev işleri koşuşturmasından sonra sonunda rahatça odasına gidecek ve dinlenecekti. Kimse buna engel olamazdı. Kıçını köpek ısırdığı için sızlanarak salonda yatan Clint ya da dışarıda yeni hazırlanmış sahada sert bir şekilde voleybol kapışması yapan Thor ve Carol çifti de engel olamazdı. Tesadüfün yarattığı etkiyle tekrar karşısına çıkan kızılı da düşünmeyecekti. Tabii sonuncu olanı sadece deneyecekti çünkü Natasha eve girdiği andan itibaren tek bir kelime konuşmamışlardı ve nasıl davranacağını bilmiyordu.

Yine de yorgunluğu, Natash- Natalia'yı düşünme dürtüsüne karşı çoktan galip olmuştu. Merdivenin son basamağını da çıktıktan sonra hemen sağ koridorda bulunan odasına ilerledi. İçeriden gelen müzik sesi tek kaşını kaldırmasına sebep olmuştu. Daha da yaklaştığında, kapının kenarında gördüğü kıyafetlerini de fark etmişti. "Wanda!" Kaşlarını çattı. "Yine mi odamdaki eşyalarımı ödev diye kırıyorsun, bedelli gibi yaşıyorum ortada-" Wanda'nın geri seslenmediğini fark etmişti, çünkü şu an onun odasında, yeri tamamen değişmiş eşyaların arasında Natasha, onun dolabını kapı tarafına taşıyordu. Yani onun dolap olarak gördüğü şeyi.

"Tarzan çadırı da bedelli yaşam paketine ekli mi James?" Natasha hafifçe nefeslenip, beline bağladığı hırkasını düzgünce bağlamak için durdu. Doğruca Bucky'e bakıyor ve manalı bir gülümseme takınıyordu. Bucky, şoku kısa sürede atlatmıştı çünkü geçmişten de edindiği izlenim, bu kızın böyle şeyleri rahatça yapabileceğini bilmesine neden oluyordu. "İsmimi öğrenmedin mi, Natalia?" İsmi bastırarak söylemişti Bucky. "Ayrıca benim odama fazla alışmış görünüyorsun." Kollarını bağlayıp kapıya yaslandı ve Natasha'ya bakmaya devam etti.

"Bir an hiç konuşmayacaksın zannetmiştim gerçekten." Natasha'nın söylediği şeyle Bucky şaşırmıştı. Natasha'nın onunla konuşmaya çalıştığını fark etmemişti ya da Natasha denememişti bilmiyordu. "Ayrıca birkaç eşya koyman senin odan olduğunu göstermez." Kafasını hafifçe yana eğdi. "Son 4 yılda dilini kaybedip kaybetmediğini anlamak için böyle yapılması gerektiğini bilseydim daha önceden yapardım." Bucky ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Nasıl davranmalıydı ki? Hiçbir şey yaşanmamış gibi mi? Ya da her şeyi kaldığı yerden devam mı ettirmeliydi? Öpücükten...

"Bilgin olsun, daha odaya bir iz bırakmamışsan, oda senin değildir." Natasha oluşan sessizlikten rahatsız olmuş olacaktı ki, konuşmaya başladı ve parmağıyla yatak başlığının hemen üzerine çizdiği simetrik şekli gösterdi. Keskince kenarları olan bir kum saatini andıran kırmızı cismin etrafı siyah bir daire ile çevrilmişti. Bucky gözlerini şaşkınlıkla açmıştı. "Onu ne ara çizmiş olabilirsin?!"

"Sen Clint'in turşu kavanozunu açmaya uğraşırken daha yarısındaydım." Bucky'nin dolaptan başka her şeye benzeyen dolabını kapıya doğru biraz daha ittirdi. "Hız konusunda kendini geliştirmelisin bence." Bucky'nin dibine kadar ittirdi. Fakat Bucky elini dolabın kenarına koyup buna çoktan engel olmuştu. "Bir iz olup olmaması önemli değil güzelim," Duvardaki sembolden gözlerini çekerek Natasha'ya odaklandı ve rahat bir gülümseme takındı Bucky. "Buraya ilk ben geldim."

Natasha, ortamın havasına anında uyum sağlamış gibi seri bir şekilde Bucky'e doğru yürüdü. "Şimdi de ben geldim sayın drama kraliçesi." Bucky'nin dibine kadar gelmişti ve eliyle onu yavaşça ittirmişti. Anlık yakınlık yüzünden Bucky'nin gerildiği barizdi, son karşılaştıklarında öpüştüklerini düşününce gerilmesi gayet normal geliyordu. Yüzüne daha yakından bakabildiği bu pozisyonları oldukça yanlış anlaşılabilirdi. Natasha da gerilmiyor değildi tabii, ama blöf hem bu çocuğu konuşturmak, hem de odayı kendisinin yapmak için gerekliydi.

Zaten hafifçe geriye eğilmiş Bucky'nin göğüs kısmından kapının dışına hafifçe itti ve kapıyı kapatmaya oldukça yakın bir pozisyona getirdi. "4 yıl önceki intihar feministi çocuğun değişmemesine sevindim." Kısa süren bir gülümseme sonrası sadece yüzünü alabilen kapı aralığını da kapattı. "Odamdan bir şey ödünç istemek istersen her zaman buradayım!"

housemate ▪ winterwidowWhere stories live. Discover now