▪an abnormal morning▪

264 19 100
                                    

Bruce, her sabahki uyandırılma şekliyle uyanmayınca durumu garipsemişti. Eve tamamen yerleşeli ve düzene oturtalı 1 hafta olmuştu. Yan odadaki Clint'in yatağı duvarın dibinde olduğu için, ki Bruce bunu bilerek yaptığına emindi, her sabah kesintisiz ve aynı saatte başlayan tepinme bu sabah yoktu. Bucky'nin Tony'i dövmek üzere arkasından koşma sesleri de gelmiyordu.

Ne olduğunu iyice merak etmişti ve ne olduğunu öğrenmenin tek yolunun odasından çıkmak olduğunu biliyordu. Odadan çıkmak kelimesi, bu evdekiler yüzünden Bruce için bir cesaret kalıbıydı. Çünkü ne zaman bu odadan dışarı çıksa, çıldırmanın eşiğine geliyordu.

Komodinin üzerindeki gözlüklerine uzandı ve hızlıca taktı. Odasının kapısını açıp etrafı ne olur ne olmaz diye kontrol etmeyi ihmal etmemişti çünkü her an her yerden Tony, Pietro, Clint ya da bir şeylerin yanında kemiklerini de kıran Wanda çıkabilirdi.

Koridoru döndükten sonra merdivenlere yöneldi. Koridordaki diğer kapıların ardından da ses gelmiyordu ve bu durumu iyice garip kılıyordu. Merdivenlerin bitiminde, salona göz gezdirip diğerlerine seslenecekti fakat camdan sarkık bir şekilde uyuyakalmış olan Clint'i görünce duraksadı.
Bununla da kalmış değildi. Üçlü koltuk kısmına yüzünü yapıştırmış yatan bir Pietro ve onun sırtına uzanmış bir Wanda vardı.

Yere baktığındaysa, yerde yüzüstü uzanmış Steve'i ve onun üzerindeki, garip bir pozisyonda uyuklayan Tony'i gördü. Bucky yer bulamamış olacaktı ki mutfak tezgahında uyumuştu. Dur, mutfak tezgahı... Bruce kendine, bunların bu ev için normal olduğunu hatırlattı. Natasha'nın nerede olduğunu henüz bulamamıştı fakat Bucky'nin yattığı tezgahın üzerindeki rafta, elinde tavayla uyuyan kızıl saçlı kızı görünce, ekip tamamlanmıştı. Thor ve Carol'ın nerede olduğunu asla bilmiyordu. 

Diğer yandan, evin halini gören normal bir insan burada bir savaş yaşandı sanırdı. Uyanmaları için alarmını çalıştıracaktı fakat birinin ona kedi çağırır gibi "pişt" demesi duraksamasına sebep oldu. Hepsinin yüzüne teker teker baktıktan sonra, Clint'in kıçından ses geldiğini fark etti. "Bruce..." dedi Clint. "Diğerlerine söyleme ama sanırım ben buraya sıkıştım..." Bruce tam konuşmaya başlayıp elini alnına vuracaktı ki, Steve olaya dahil olmuştu. "Ne?!" Kısık sesle bağırmasının nedeni üstündeki Tony'i uyandırmak istememesinden kaynaklanıyordu.  "Clint gerçekten sana inanamıyorum! Nasıl başarabildin Tanrı aşkına?" 

"Pekâlâ," Clint büyük bir gerçeği açıklamak üzereymiş gibi bir tavır takınmıştı. "Her şey gece saati yan evdeki çiftin erotik film seçmesiyle başladı." Kıçına isabet eden bir yastıkla, camın dışına hafifçe çıkmıştı. Acılı bir sızlanma geçirdiği iki saniyeden sonra Bucky konuşmuştu. "O kadar geriden başlamasana geri zekalı!" Tony garip bir gülme sesi çıkardı ve uykusuna tekrar geri döndü. Steve'in kalkmasına asla izin vermiyor, inatla sırtında uzanmaya devam ediyordu. 

Bucky'nin mutfaktaki tezgahtan salondaki cama yastık fırlatabilmesinin şaşkınlığını yaşayan kimse yoktu. Lisedeki atışlarının yanında bu hiçbir şey kalıyordu. Bucky toparlanıp mutfaktan dışarı yürüdüğü sırada, Natasha da raftan aşağı atlamış, arkasından ilerlemişti. Ona hızlıca yetişip elindeki tozları Bucky'nin tişörtüne sürdü ve yanından geçip kendini koltuğa attı. Üstündeki tozlu tişörte bir süre baktıktan sonra gözlerini kısıp Natasha'ya baktı Bucky. "Hatırlat da bir ara odana sana bir tişört verip başka bir tişört parası almak için geleyim." 

"Affedersiniz ama," Clint'in sabrı gerçekten taşmıştı. "Acaba beni buradan çıkartabilir misiniz artık?! Çıkartacağınıza kıçıma yastık atıyorsunuz!" Bağırarak söyleyince, odadaki tüm herkes tamamen uyanmıştı. Wanda kaşlarını çatıp gözlerini açmadan ikinci yastığı da Clint'e atmış oldu. Onunla aynı anda Pietro tarafından atılan üçüncü yastık ile tabii.  "İkili darbe yiyecek ne yaptım ben size?!" Tony kesinlikle Clint'i duymuyor, Pozisyon değiştirerek uyumaya devam etmeye çalışıyordu. 

housemate ▪ winterwidowWhere stories live. Discover now