16-

105 8 0
                                    

" Çağrı  konuşmamız lazım!! "

Son çare kaldığı  otele kadar gelip konuşmaktı  ve hiç düşünmeden buraya  gelmiştim.  Ama beni umursamadan  kapıyı kapatmaya çalıştı. Kapı kapanmasın  diye ayağımı  kapının  arasına koydum.

" Biliyorum bana kızgınsın  ama dergi hakkında konuşmamız lazım. Sen oraya yıllarını verdin. Seni çok uzun süredir tanımıyorum ama Uygar anlattı neler yaptığını. Şimdi de benim yüzümden,  bizim yüzümüzden  dergi kapanacak ve o kadar insan  işinden olacak. "

İçeri girip kapıyı arkamdan kapattım. Çağrı benden önce koltuğa geçip oturmuştu. Oda suit  şeklindeydi, salonun tam karşısında  başka bir odaya açılan  kapı vardı.

" Çekimi  yapmalısın. Derginin geleceği  için yapmalısın  bunu. Sen bunu yapana  kadar seni rahat bırakmayacağım. "

Bakışları kısa bir an yumuşasa  da hemen eski hâline  döndü.

" Tamam peki. Dergi için yapacağım  bunu. "

Sevinçle el çırpıp  yerimde  zıpladım. 'Tamam, ben Derin Çınar ile görüşüp  onu ikna  ederim. "

Güldü. İçten bir gülüş  değildi  daha çok alaylı  bir gülüştü.

" Çekimin  modelleri sen ve ben olacağız Derin değil. "

**

Çağrı'nın  yanından  ayrıldığımda  akşam olmak üzereydi. Doğruca eve gidip valizimi  hazırlamam  gerekiyordu çünkü Çağrı Bey gece yola çıkacağımızı   söylemişti. Onun her dediğini  itiraz  etmeden yapmam işleri kolaylaştıracaktı.  Alihan'a  mesaj atıp bir kaç günlüğüne  İstanbul'a  gitmek zorunda olduğumu haber vermiştim.

Çağrı-

Bir yanım  ona deli gibi  sarılmak istese de yapamıyordum. Aylardır burada , Alihan denen piçle iç içe  çalışıyordu. Onu seviyor mu bilmiyordum. Duyacağım  cevaptan korkuyordum. En iyisi onu görmezden  gelmekti ama dergiyi kurtarmadan  asla rahat bırakmazdı beni. Onu tanıyordum.

Dergi çok kötü durumda değildi ama bir kaç aydır sayı  çıkarmıyorduk. Bu ay da sayı çıkmazsa Binnur Hanım  derginin  faaliyetine  son vereceğini  kesin bir dille söylemişti. İstanbul'a  vardığımızda  doğruca benim evime geçtik.

" Burada kalman sorun  oluşturmaz  umarım, ben bir arkadaşımda  kalırım. " Bana bakmadan parmaklarıyla  oynamaya başladı.

" Burası senin evin. Benim burada arkadaşım var , ona giderim hem- "

Onu elimle susturup  valizini  içeri taşıdım. " Burada kalabilirsin, zaten çekimden sonra döneceksin. Burada seni tutan bir şey kalmadı. "

Göz ucuyla ona baktığımda gözlerinin  dolduğunu  gördüm. Bunu umursamayıp koltuğa attım kendimi.

**

Sabah erkenden  hazırlanıp  salona indim. Güneş kahvaltı masasını  hazırlamış beni bekliyordu. Yüzümü   ifadesiz   bir hâle  getirip  ona yaklaştım.

" Kahvaltı  etmeye vaktim yok. Çalışanlarla  küçük bir toplantı yapacağım. Öğleden sonra dergide  ol. Çekimi bir an önce yapalım. "

Evden çıktığımda  arkamda  bir enkaz bıraktığımı  biliyordum ama aylardır ben de enkaz halindeydim. Beni kimse düşünmemişti. Çağrı ne hisseder, ne yapar diye kimse düşünmedi. O adamla gittiği  gün zaten bitti benim için. Ama onu hayatımdan bu kadar kolay çıkarmak çok zor. Hele ki hâlâ  onu seviyorken. Köpek gibi seviyorum  ama tekrar beni yerle bir etmesine izin vermeyeceğim.

Güneş-

Dergiye gittiğimde  herkes arı gibi çalışıyordu. Gözlerim  Eliz'i  arıyordu ama yoktu. Arkamı döndüğümde  Çağrı ile çarpıştım.

" Ah! Özür dilerim, görmedim. " Yanından geçip  gidecekken kolumu tuttu. Bakışları  sertti ama dudaklarının  kenarı gülümser gibiydi. 

" Şunu  anlamanı  istiyorum, seninle ben bir daha olmayacağız. Sensizliği öğreniyorum  Güneş, sensizlik  çok da zor değilmiş. "

Beni orada paramparça edip bırakıp  gitti. Arkasına bile bakmadı. Onu üzmüştüm  evet ama bu laflarını  haketmemiştim. O bana yalan söylemişti bunun için kızgındım evet  ama gerçekleri öğrendikten sonra konuşmayı denedim kabul etmedi. Bana yalan söylediği  gerçeğini  hiç bir şey değiştiremez. Ben buna rağmen onunla konuşmaya çalışıyorum  ama beyefendi  beni görmezden geliyor.

1 Ay Sonra -

Elimdeki dergiye  bakıp iç geçirdim. Dergi bugün  çıkmıştı ve internette trend topic  olmuştu #gunesvecagri  etiketiyle  tüm herkes bizi konuşuyordu. Çekimler iki gün sürmüştü elimizden geleni yapmıştık ve sonuç mükemmeldi. Yanıma oturan  Alihan'a  baktım. Gözleri Çağrı'nın  elimi tuttuğu  pozdaydı.

" Onu seviyorsun  değil mi? Bunu daha önce hiç konuşmadık biliyorum  ama benim yüzümden ayrıldınız. Bunun için kendimi suçlu  hissediyorum. "

Dergiyi  masaya bırakıp  ona döndüm. Gözleri halının desenlerindeydi. 

" Biraz öyle gibi  ama aslında değil. Sana her şeyi anlatacağım."

Oturup  Alihan'a  her şeyi anlattım. Beni dinledi. Bazı yerlerde onayladı bazı yerlerde haksız  buldu. Anlatmamı  bitirdiğimde  gülümseyip  sırtımı  sıvazladı.

" Şu an bunları düşünme. Bir yolunu bulacağız. "

Ona sarılıp  teşekkür  ettim. Alihan'ın  yanlış bir davranışını  görmemiştim  aslında, aylardır beraber çalışıyorduk  fakat tek bir kez bile beni kıracak bir şey dememişti. İdeal bir eş adayı olabilirdi eğer Çağrı'ya  aşık olmasaydım.

**

Dergiye  gitmek için evden çıkmıştım. Önce en sevdiğim  kahve dükkanına  uğrayıp kahvemi alacaktım. Çünkü kahve içmeden güne  başlayamıyordum  artık. Ankara'nın  ayazı  ne gece bitiyordu ne de sabah. Sabah zaten yatağıma  küçük emrah  gibi bakıyordum. Sıcacık evden dışarı çıkmak hiç istemiyordum.

Kahve dükkanına  geldiğimde  kahvemi  alıp çıkışa yöneldim.   O sırada Çağrı'nın  sesini  duyar gibi  olmuştum. Kafamı kaldırdığımda  onunla göz göze geldim. Yanındaki  kızla bir şeyler konuşup  gülümsüyordu. Beni görünce tepki vermeden  tekrar kıza döndü. Yanlarına yaklaştım.

" Merhaba,  müsaitsen  konuşabilir miyiz? "

Yanındaki kız alık alık bana  bakıp Çağrı'ya  döndü. " Kim bu kız? " Çağrı beni yeni farkediyormuş  gibi baktı. Bir süre bana baktıktan  sonra gülümsedi.

" Tanıyamadım, biriyle karıştırdı  galiba. "

Hah! Bunu da yapacaktı  yani, çocuk gibi resmen çocuk gibi. Aptal!! Onlar tam kapıdan çıkacakken  sinirle Çağrı'ya  omuz atarak yanından geçtim. Çağrı'nın  elindeki kahve hem kendi  üstüne hem de yanındaki kızın  üstüne dökülmüştü. Oh olsun dercesine ona baktım. Onun bakışı daha çok sen bittin der gibiydi. Onu önemsemeden  oradan ayrıldım.

Çağrı'ya  saydıra  saydıra  dergiye gelmiştim. Masama geçip  Alihan'ın  gece gönderdiği  metni düzenleyip  tekrar  Alihan'ın  mailine  yolladım. Sabah rutinimi  tamamladıktan  sonra cevaplanacak  maillerimi  cevaplayıp masamdan ayrıldım. Biraz hava almaya ihtiyacım vardı. Tam çıkacakken birine çarptım.

" Çağrı? "

" Güneş? "

Kod Adı : GüneşWhere stories live. Discover now