BÖLÜM 3 "Anobin'e Yolculuk"

158 12 6
                                    

Kahya Kim, Kraliçe Sowon'un çayını doldurduktan sonra kenarına çekildi.

"Başka bir emriniz var mı Majesteleri?"

Kraliçe o nazik sesiyle yanıtladı.

"Hayır teşekkürler."

O gün hava hiç olmadığı kadar açık ve güzeldi. Uzun bir aradan sonra insanlar tazelenmiş olduklarını hissediyorlardı. Sanki gelecek güzel günlerin habercisi gibi bir bahar günüydü.

"Ne yazık..." diye düşündü Başkahya Kim, "...eskiden bu zamanlarda hep şenlikler düzenlenirdi. Prenseslerimiz halkın karşısına çıkar yeteneklerini gösterirlerdi. Ah çok yazık! Zavallı kralımız öldükten sonra..."

Kahya'nın düşünceleri hizmetçilerden birinin ona seslenmesiyle dağıldı.

"Efendim, Prenses Yerin sizi çağırıyor."

"Peki. Hemen geliyorum."

Kraliçe Sowon, her zaman ki gibi odasında işleriyle meşguldü. Diğer diyarların Krallıklarına ithafen mektuplar yazıyordu. Bir kaç düzine başarısız mektup girişimlerinden sonra nihayet tamamlamak üzereydi. Bugüne yetiştirmesi gerekti çünkü bugün, Prenses Yerin, yani elçisi, diğer diyarlara dostane bir seyahate çıkıyordu.

Bundan öncesinde herşeyi oturup enine boyuna konuşmuş kararlaştırmışlardı. Bakış açısını biraz daha genişletmek ve daha fazla bilgi sahibi olmak umuduyla Umji'de ablasına bu seyahatte eşlik edecekti.

Hazırlıklar tamamlandı. Yerin ve Umji saray halkıyla vedalaştı.

"Diğer diyarlardan neler istiyorsun abla? İstediğin bir şey olursa söyle" dedi Yerin ablasının ellerini tutarak.

"Sadece gidip geri dönmenizi istiyorum. Tabi planladığımız şekilde."

"Hadi ama abla söyle işte ne istediğini!"

"Tamam tamam ayakkabı istiyorum. Oldu mu?"

"Oldu. Harika!"

Sorma sırası Umji'deydi.

"Siz bişey istemiyor musunuz Yuju abla? Sİnb abla? Eunha abla?"

Eunha tam ağzını açmıştı ki Yerin lafa girdi.

"Sana ne alacağımı çok iyi biliyorum canım. O yüzden kendini yorma"

Eunhanın hayalleri yıkılmıştı.

"Nereden biliyorsun daha söylemedim ki? :("

"Yemek isteyeceksin değil mi?"

"Hiç de bile... tamam belki biraz. Yani az bişey... Bir yerde Anobin'in yumuşak tatlısını övdüklerini duymuştum. Ondan istiyorum."

"Gördün mü biliyordum işte.."

Yuju konuştu.

"Bana ne alacağınızı söylersem hiç heyecanlı olmaz. Alacağınız şeyin süpriz olmasını istiyorum. He he"

"Pekala, Peki ya sen SinB"

"Yeni bir kılıç kını"

"Onu bulması zor bile değil neden böyle gereksiz bir şey istiyorsun?"

"O zaman yeni bir kılıç. En başarılı askere ödül diye veririm."

Yerin sinirlendi.
"Neden ablanın senin için getirdiği değerli hediyeyi askerine veresin ki?"

"Çünkü kılıcımı seviyorum?"

"O zaman başka bişey iste!"

SinB üfledi.
"Tamam anladım, yapacak bişey yok ne istiyosanız onu alın."

SOUGIN EFSANESİWhere stories live. Discover now