Bölüm 2

58 2 0
                                    

Sabah gözümü gürültüyle açtım. Bir sabah da normal uyansam şaşarım zaten. Bu ne gürültü ulan sabah sabah. Sinirle aşağıya inip verandaya çıktım.

"Bu ne gürültü be sabah sabah, kısın şunun sesini!" diye bağırdığımda altı kafa birden bana döndü.

Kızlar sesimi duyup uyanmış olacak ki bir şey oldu sanıp aniden aşağıya indiler. Ayıcıklı ve lolipoplu pijamalarıyla çok komik duruyorlardı aslında ama şu an uykum bölündüğü ve ultra sinirli olduğum için gülemedim. Karşı evdeki üç kız kalkıp buraya yürümeye başladı. Erkek arkadaşları da izlemeye başladı. Üzerimdeki saten siyah atlet ve şortla o kızları nasıl döveceğimi düşünürken kızlardan biri  yanındakilere güveniyor olacak ki

"Sanane be açtığım müzikten. Gir içeri kaşınma." dedi.

Bana?

Kimsin sen be?

Muşmula suratlı kezban seni.

"Kaşınıyorum kaşısana." Kızlar sakin olmam için kollarımdan tuttular ama sinirim geçebilir mi? hayır.

"Ay yolarım ben bunu" deyip üstüme atladı. E tabi benim elim de armut toplamıyor hoş. Geçirdim bir tane karnına. Anında yere yığıldı. Diğer kızları da bizimkiler çoktan paket etmiş zaten.

"Sabah sabah sinirimi iyice gerdiniz bari gerdiğinize değsin. Ağız tadıyla kavga da ettirmiyorsunuz be insana, ağlayacaksanız oynamayalım. Defolun gidin yoksa şu badanalı yüzünüzden eser kalmayacak!" dediğimde ayaklanıp eve döndüler.

" Ha o müziği de... kapayın." dedim ve içeri girerken kızlardan birinin " Görmediniz mi kavga ettik, niye gelip bir şey demediniz Borağğ?" diye cırladığını duyunca histerik bir şekilde gülümsedim ve içeri girdim.

Bizimkiler hem kahvaltı hazırlayıp hem de dedikodularını yaparken bende bahçeye çıktım. Çimlere uzanıp kulaklığımı kulağıma taktım ve müzik dinlerken gökyüzünü izlemeye başladım.

Kahvaltımızı ettikten sonra bikinilerimizi giyip sahile yürüdük. Orada Eda'nın arkadaşlarıyla buluşacaktık. Biraz bekledikten sonra iki kız, dört erkek geldiler.

"Bunlar Gece ve Nehir. Bunlar da Batu, Emre, Nisan, Su, Tolga ve Burak."

"Memnun olduk" dedik ve hafiften kaynaşmaya başladık.

"Voleybol maçına var mısınız" dedi Nisan

Çoğunluk olur deyince takımları kurmaya başladılar.

Batu, Eda,Nehir ve ben birinci takım olduk. Emre, Nisan, Burak ve Su da ikinci takım oldu. Tolga da yiyecek içecek bir şeyler almaya gitti.

2-2 berabere kaldık. Daha fazla oynayamadık çünkü enerjimizi akşama saklıyormuşuz öyle dediler.
Güneşi birlikte batırdıktan sonra evlerimize dağıldık. Kızlar ne giyeceklerini seçerken bende mutfağa biraz atıştırmaya gittiğim sırada yan evdeki konuşmalara kulak misafiri oldum.
"Gönder şu kızları sinirimi bozmaya başladılar iyice. Kendilerini bir halt sanmasınlar. Tek gecelik olduklarını bildikleri halde sevgilisiymişim gibi davranmasın."
"Tamam abi hemen gönderiyorum."deyince biraz gülümsedim. Sonra aniden gülümsememi yüzümden sildim. Sanırım beni farketmiş olucak ki bana döndü. Ne yapacağımı bilemedim öylece baktım suratına. Bozuntuya vermek de istemiyordum. O yüzden bir süre baktıktan sonra kafamı çevirip salona doğru ilerledim. Lanet olsun ki evin yarısı camlarla kaplıydı ve içerisi neredeyse full hd görünüyordu. Kalkıp perdeleri kapatsam ayıp olucaktı o yüzden onlar yokmuş gibi film izlemeye başladım. Filmin bitmesine yakın kızlar geldi.
"Gece hadi kıyafetini seçtik, gel bir bak beğenmezsen başka seçelim. Çocuklar gelecek birazdan" dedi Eda.
"Tamam" diyip yukarı çıktım.
Onların seçimlerine güveniyordum. 5 yaşından beri birlikte büyüdük, tarzımı ve kararlarımı iyi biliyorlardı. Bu konuda çok şanslı olduğumu belirtmeden edemeyeceğim. Yatağımın üstünde tıpkı hayal ettiğim gibi simsiyah, deri pantolon, ince askılı bir büstiyer ve üstüne de siyah bir ceket vardı. Bara gitmek için gayet uygundu. Hemen giyip saçlarıma hafif maşa yaptım. Fazla makyaj yapmadığımdan bir rimel ve hafif ruj sürdüm. Aşağıya inerken kızlar da hazırlanmış aşağıya iniyordu. Çok güzel olmuşlardı. Eda hafif bordoya çalan bir mini elbise giymişti. Nehir de püsküllü parıldayan bir mini elbise giymişti. Biraz fazla süslülerdi, anlaşılan bu gece işimiz zor. 
"Valla hayal ettiğimden daha güzel olmuşsun Gece" dedi Nehir.
"Teşekkür ederim siz de fazla güzel olmuşsunuz. Bu gece size bakan olursa gözlerini oyarım. Katil olacağım sanırım." dediğimde güldüler ve aşağıya indiler. Biraz sonra çocuklar geldi. Tek arabayla gelseler sığamazdık büyük ihtimalle o yüzden ben Emre'nin arabasıyla gidecektim.
Nisan, Su ve Burak önden gitmiş bizi bekliyorlardı.
"Bu ne güzellik hanımefendiler" dedi Batu.
"Siz de ne kadar yakışıklı olmuşsunuz beyefendi" deyip yanağından bir makas aldı Eda.
"Öyleyse Eda, Nehir siz bizimle gelin. Gece senin için de bir problem olmazsa sende Emreyle gel." dediğinde Tolga'ya dönüp olur anlamında başımı salladım. Emre'ye gülümseyip arabasına doğru ilerlemeye başladım. O sırada karşı evdeki bakışlar dikkatimi çekti.
"Niye bakıyorlar sürekli?" diye geçirdim içimden ve arabaya bindim.
"Çok güzel olmuşsun." dedi Emre
"Teşekkür ederim sende öyle" deyip geçiştirdim.
"Anladığım kadarıyla konuşmayı pek sevmiyorsun?"
"Hayır, yani daha yeni tanıştığımız için pek bilemiyorum. Genelde yeni tanıştığım insanlara karşı soğuğumdur."
"Anladım. Ama ben seni sevdim. Diğer kızlara hiç benzemiyorsun. Zeki kızsın ayrıca tarzın da çok güzel." dediğinde gülümsedim.
Hafif sert bir imajım vardı genelde insanlar pek sevmezdi o yüzden hoşuma gitti. Şarkı açtığında biraz daha alışmıştım. Sanki kırk yıllık arkadaşımmış gibi yanında bağırarak şarkıya eşlik ettim.
"Sesin ne kadar güzelmiş"
"Teşekkür ederim" deyip indim arabadan. İçeriye girdiğimizde fena alkol kokusu vardı ama rahatsız etmiyordu. Ortama uyum sağlayan renkler, kokular, dans eden insanlar..
"Sonunda geldiniz, gözümüz yollarda kaldı!" deyip bana ve Emre'ye sarıldı Su. İyi kızdı, sanırım Emre'den hoşlanıyordu genellikle hislerimde yanılmam. İlk tanıştığımız gün garip bir bakış atmıştı bana Emre'yle otururken.
Kızların yanına geçip oturdum bir şeyler konuşuyorlardı. Konuya fazla takılmadan bir viski söyledim. Herkes kendi halinde takılıyordu. Nisan ve Burak sevgiliydi o yüzden ayrı takılmayı tercih ettiler. Emre ve Su da pek ortalıkta gözükmüyordu anlaşılan bir şeyler olmaya başlamıştı. Diğerlerini yalnız bırakıp barmene doğru ilerledim. Canım sıkıldığından gidip biraz muhabbet ettim.
"Erkek arkadaşından dayak yemek istemiyorum. Seninle konuşmak güzeldi." deyip gülümsedikten sonra bize sinirli bir şekilde bakan çocuğu gösterdi. Hafiften sarhoş olmaya başladığım için pek çıkaramadım kim olduğunu ama sonra dank etti. Bu karşı evdeki çocuklardan biriydi. Ona umursamaz bir bakış atıp barmene döndüm.
"Onu tanımıyorum. Yani erkek arkadaşım değil, ki olsa bile kiminle konuşacağıma ben karar veririm." deyip gülümsedim. Barmenle gayet iyi arkadaş olmuştum. Adı Murat'tı. Kız arkadaşıyla birkaç problemi varmış onları anlattı bende dinledim. Biraz sonra yanıma iyice sarhoş bir adam geldi. Bir şeyler zırvaladı takmadım. Bir anda kolumdan çekip kendine yapıştırınca yüzüne yumruğumu geçirdim. Adam üstüme üstüme gelmeye devam edince Murat olaya el atacakken yan evdeki çocuk masasından kalkıp hışımla yanıma geldi ve adama yumruk atmaya başladı. Ne olduğunu anlayamadan kolumdan tutulup dışarı çıkartıldım. Lanet olsun Edayla Nehir neredeydi?
"Ne yapıyorsun sen ya?"
"Seni sarhoş bir heriften kurtarıyorum."
"Sen olmasan da başımın çaresine bakabilirdim."
"Öyle mi gördük. Adam üstüne yürürken o barmen elini bile oynatmadı."
"Sen gelmeseydin o müdahale edecekti ayrıca benim ne barmene ne de senin gibi kendini kurtarıcı ilan edip kızları tavlamaya çalışanlara ihtiyacım yok." deyip kolumu ondan kurtardım.
"Seni tavlamaya çalışmıyordum küçük komşum. Sadece komşuluk vazifemi yerine getiriyordum." dediğinde anlamsız bir bakış atıp içeriye girdim.
"Bir teşekkürü hak ettim bence" deyip peşimden yürümeye başladı.

"Teşekkür edersem rahat bırakacak mısın?"
"Kim bilir"
"İyi teşekkürler, şimdi beni rahat bırak sevgili bir haftalık komşum."
"Bekle, bir hafta kalacağımızı nereden biliyorsun yoksa bizi araştırdın mı?" deyip çapkın bir gülümseme attı.
"Neden sizi araştıracakmışım, komşular söyledi."
"Hmm peki. Sevgilin ortalıklarda yok. Seni başıboş bırakmasın, malum.." dediğinde gözlerimi devirdim ve kızların yanına geçtim.

Biraz oturduktan sonra kızlar iyice dağıtınca Batu bizi eve  bıraktı. Yan evdekilere bakınca ne zaman eve geldiğini düşündüm çünkü biz çıkarken hala içerideydi. Neyse eve girdik, kızlara ışıkları açmamalarını söyleyip panjurları kapattım. Daha sonra ışıkları yakıp kızlara ve kendime sert birer kahve yaptım. Onlar duşa girip iyice ayıldıktan sonra biraz televizyona bakıp yattık.

Yeni BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin