Bölüm 5

37 1 0
                                    

Ateş'ten
"Gece.."
"Gece buradayım güzelim aç gözünü uyan kabus görüyorsun bak yanındayım" Allah kahretsin çok ateşi var. Nihayet planda olan ama Gece'nin bilmediği diğer evime gelmiştik.
"Gece?"
"Hı?"
"Uyan güzelim geldik. Bak arabayı park ediyorum şu an. Hemen alacağım seni tamam mı?" Ses vermemişti yine mi uyudu? Hemen arabadan inip onun kapısını açtım. Kucağıma aldım ve eve doğru götürdüm. Allah kahretsin kapıyı nasıl açacağım?
"Gece, Gece kapıyı açmam için biraz ayakta durman gerekiyor yapabilir misin güzelim?" Kafasını salladı fakat hiç hali yoktu. Yere indirip tek elimle belinden destek verdim. Kapıyı açar açmaz tekrar kucağıma aldım ve banyoya çıkardım.
Yolda bu kadar ateşinin olduğunu farketseydim hastaneye götürürdüm. Ama burası hastaneye biraz uzak. Şimdi dönersem fenalaşma ihtimali var. Bunu göze alamazdım. O yüzden kıyafetleriyle birlikte soğuk bir duşa soktum.
"Ateş... üşüyorum çok üşüyorum yapma"
"Güzelim ateşin var dayan biraz kendine getiricek bu seni"

Ateş'in iç sesi- güzelim mi? cidden mi? Ateş Acar bu sen misin. Bu günleri de mi görecektim yarabbim. Kıza bugün üçten fazla güzelim dedin hatta kurduğun her cümlede güzelim dedin. Bu kız senin kaderin aga.

Sussana sen  saçmalama görmüyor musun kız hasta ne dediğimi biliyor muyum sanki.
"Ateş yeter ne olursun" deyip ağlamaya başlayınca ne yapacağımı bilemedim. Allah kahretsin ne oluyor bana. Ne yapacağım şimdi neden ağlıyor. Hemen suyu kapattım.
"Gece?"
"Gece neden ağlıyorsun güzelim ağlama bak tamam kapattım suyu ağlama" deyip kucağıma aldım. Yatağa götürüp üstünü çıkarmaya başladım.

"Yapma" dedi. Ne yapıyordum yanlış bir şey mi yaptım Allah kahretsin Ateş kendine gel.

"Ne oldu Gece?"
"Ateş biliyorum.. bugün ne istersen yaparım dedim ama bunu yapma lütfen.. dokunma" dediğinde donup kaldım.

"Gece, hayır hayır yanlış anladın beni asla sana dokunmam k-korkma lütfen. Ateşin var ve kıyafetlerini çıkartmam gerekiyor." dedim

Ben niye kekeliyorum?

Gözlerimin içine uzunca baktı. O kadar masum bakıyordu ki kendimi dünyadaki en kötü insanmış gibi hissettim, en karanlık insan gibi..

"Ben..yaparım" dediğinde bir şey diyemedim sadece kafamı salladım.

"Ben şimdi çıkıyorum sen kıyafetlerini çıkartıp pikenin altına gir yat olur mu? Hemen ateş düşürücü alıp geleceğim." yaşlı gözleriyle kafasını salladı.

Daha fazla korkmasını istemediğimden gözlerimi hemen çektim üzerinden ve aşağıya indim. Dolabı açıp içinden ateş düşürücüyü aldım. Bir bardak suyla birlikte yukarı çıktım. Gece dediğimi yapıp pikenin altına girmişti fakat kıyafetlerini çıkarmamıştı. Korku falan dinleyemezdim şu an. Hemen kolundan tuttuğum gibi pikeden çıkardım.

"Ateş..yap-" diyemeden üstündeki sweati çıkartıp yere fırlattım. Eşofmanını çıkartırken gözlerinden hızla yaşlar akmaya başladı.
"Ateş, ne olur.. yalvarırım yapma. Elimi bile kaldıramıyorum Ateş. Zorla mı yapacaksın. Hani..dokunmayacaktın bana?"
"Şu an beni ne kadar değiştirdiğinin farkında bile değilsin asi. Kendimi çok kötü hissediyorum kes şunu!" Son kelimeyi biraz bastırarak söylemiştim sanırım birden gözlerini sıkıca yumdu. Allah'ım neden böyle davranıyordu bu kız. Ateşi olduğundan evet ama bu kadarı normal değil?

"Gece bak iç çamaşırların üzerinde tamam mı korkma. Aç gözlerini ve iç şu ilacı" dediğimde gözlerini yavaşça araladı. Onu kucağıma alıp yatağın kuru tarafına oturtup üstüne pikeyi örttüm. İlacı ve suyu alıp ona verdim.
"Ne var bunun içinde? Ne ilacı bu? Ne yapacaksın bana?"
"Gece sakin ol bir şey yapmayacağım iç şunu ateş düşürücü bu tamam mı. Eğer içmezsen daha kötü olacaksın hastaneye gitmek zorunda kalacağız" hastane lafını duyduğunda biraz durdu ve hemen içti ilacı. Hastaneyle ilgili bir problemi mi vardı acaba?
Cidden kendimi çok kötü hissediyordum. Daha önce bir kız için bu kadar endişelenmemiştim, ya da biri hasta olduğunda bakmamıştım. Nasıl hisseder, ne yapmam gerekir bilmiyorum. Ama Gece'yi bu halde görmek beni çok yıpratıyordu. Benden korktuğunu düşünmek... Her neyse sabaha bunları unutmuş olacak büyük ihtimalle. Ateşi de yavaş yavaş düşüyor. Bunu yaptığıma cidden inanmıyorum, sirkeli su yapmıştım. Resmen koruma dürtüsü harekete geçmiş bir anne gibiyim şu an. Ateş Acar'ı kimse böyle görmedi, ki bu şansa da layık olacak birilerinin olduğunu sanmıyorum. Gece de sabah unutacak nasıl olsa.

O uykuya dalmışken bende çocuklara yazdım. Tabi ki Gece'yle olduğumu söyleyip onu tehlikeye atmayacaktım. Çünkü biraz önce telefonundan içinde Nehir ve Eda'nın olduğunu düşündüğüm Girls diye bir gruba onun adına mesaj atmıştım.

Gece yine kabus görüyor olmalıydı. Aynı kelimeleri sayıklayıp durdu. "Ateş!!!!"
"Ateş kurtar beni"
"Ateş..."
Ama bu sefer daha şiddetli bir şekilde bağırıp ağlıyordu. Hemen yanına koştum ve onu uyandırdım.
"Gece? Gece hadi kalk güzelim kabus görüyorsun ben yanındayım buradayım hadi uyan." Gözlerini yavaşça aralayıp yatakta doğruldu. Beni görünce birden sarılıp ağlamaya başladı. Saçını okşayıp sakinleştirmeye çalıştım. Benden ayrılınca kıyafetlerinin olmadığını fark edip eski asi Gece'ye döndü.
"Ateş!?"
"Benim burada ne işim var? Burası neresi? En önemlisi ben niye yarı çıplağım!!?"
"Sakin ol. Burası benim insanlardan, gürültüden uzaklaşmak için geldiğim ikinci evim. Burada olmanın sebebiyse benim istediğim her şeyi yapacak olmandı."
"Bir dakika yoksa? Ateş.. yapmadım de lütfen yapmadım de"
"Saçmalama Gece tabi ki sana elimi bile sürmedim."
"Bu elini sürmemiş halim mi?" dediğinde gülümsedim, eski asi temelli geri döndü sanırım.
"Yolda çok ateşlendin. Kabuslar görmeye başladın. Şehirden uzaklaştığımız için hastaneye götüremedim. Geri dönsem çok vakit kaybederdim o yüzden doğruca buraya geldim. Seni kıyafetlerinle direkt duşa soktum. Çok üşüdüğünü söyleyince de dayanamayıp birkaç dakika sonra çıkarttım. Kıyafetlerini çıkartıp pikenin altına yatırdım ve ilaç içirdim. Sonra ilacın etkisiyle uykuya daldın böylece ateşin de düştü."
"A-Ateş ben özür dilerim seni böyle bir şeyle suçladığım için ama takdir edersin ki-"
"Hayır hayır anlıyorum problem değil. Kabuslarını anlatmak ister misin?" Diye sordum.
"Şey.. arabadaydım, sen yoktun. Arabanın etrafı yanmaya başlamıştı. Camlar kırılmıyor kemer de açılmıyordu. Seni gördüm iki adam kollarından tutuyordu, yanıma gelemiyordun Ateş, beni kurtaramıyordun. Hani beni korurdun babama öyle demiştin, neden kurtarmadın beni neden bıraktın?" dediğinde yaşlar süzüldü gözlerinden.
Ne tepki vereceği umurumda değildi. Sarıldım. O da bana sarıldı ve ağlamaya başladı.
"Şş sakin ol güzelim. Ben seni bırakmayacağım söz veriyorum. Seni hep koruyacağım. Hadi yat şimdi. Sadece bir kabustu tamam mı ben yanındayım" deyip saçını okşadım.
Pikenin altına girdiğinde
"Beni buraya neden getirdin? Ne isteyecektin?" diye sordu.
"Aslında benimle uyumanı isteyecektim."
"Öyleyse gel." dediğinde gülümsedim ve yanına yattım.
"Şey Ateş.." dedi sanırım giyecek bir şey istiyordu. Bu evde ince bir şey yoktu fazla o yüzden üzerimdeki tişörtü çıkardım ve ona giydirdim.
"Teşekkür ederim ama ben şey diyecektim."
"Ney diyecektin Gece?"
"Rica etsem.. Bana sarılabilir misin?"
Ciddi miydi bu kız. Ben beni yataktan falan atar diye düşünüyordum anlaşılan baya korkmuş. İkiletmeden hemen sarıldım arkasından ve başımı boynuna götürüp kokusunu içime çektim.
"Ben buradayım. Rahatça uyuyabilirsin" deyip saçlarına bir öpücük kondurdum.
"İyi geceler Ateş.."
"İyi geceler Asi..."

Yeni BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin