Bölüm 7

37 0 0
                                    

Ateş'ten
Mesajlarıma geç bakması yetmiyormuş gibi bir de görüldü atmıştı. Delirtmeye mi çalışıyor bu kız beni?
Neden böyle davrandığımı merak ediyorsunuz muhtemelen. Sadece onun gördüğü kabustan değil aslında, o gece bende bir rüya gördüm ve rüyam anlatamayacağım kadar garipti. Gece'yle ilgiliydi bir an gözümünden ayrılıyordu ve bir daha gelmiyordu. Kendimi biraz rüyanın etkisine kaptırmış olacağım için tüm gün Gece'yi takip ettim.

Şimdiyse araba sesi duydum geldiklerini anladım. Mesajlarıma bakıp cevap vermediği için onu elbette cezalandıracaktım ama şu an önemli olan gelmiş olmasıydı. Arabadan inenlere bakarken sadece Eda ve Nehir'in geldiğini gördüm. Gözlerimi şaşkınlık, sinir ve endişeyle büyüterek onları izledim.
Gece neredeydi? Birden telefonuma gelen mesaja baktım. Gece'dendi.

"İyi hissetmiyorum başım dönüyor beni alabilir misin?"

Ne? Neredeydi bu kız? Neden diğerleriyle dönmedi? Bünyesinin zayıf olmadığını söylemişti!
Sinirle hemen Gece'yi aradım.
"Gece!"
"Gece burada değil"
"Sen kimsin Gece nerede?!"
"Ben Feza Bar'ın sahibiyim. Bu telefonun sahibi az önce biriyle odaya çıktı. Fakat pek istekli göründüğü söylenemezdi bende telefonundan birini arayıp haber verecektim zaten" dediğinde neye uğradığımı şaşırdım. O barı biliyordum. Ordaki herkes beni tanır. Bula bula gidecek o barı mı buldun Gece Allah kahretsin!
"Ben Ateş Acar. O içerideki benim sevgilim duydun mu Cenk! Hemen onu bulunduğu durumdan kurtarıyorsun 5 dakikaya oradayım. Eğer geldiğimde benim olana bir zarar geldiyse ortada senin olan hiç bir şey bırakmam!"
"T-Tamam Ateş hemen kameralardan hangi odada olduğuna baktırıyorum fakat odaya çıkarıldığında baygındı umarım bir şey olmamıştır." diyince daha da köpürdüm. Arabayı aniden durdurup hızla içeri girdim. Koşarak tuvalet yazan ki aslında tuvalet olmayan kapıdan girip koridorda ilerledim.
"GECE!!" diye bağırdım. Eğer ona bir şey olsun bu barı başlarına yıkarım. Ses gelmiyordu. Önüme gelen ilk kapıyı kırarak içeri daldım. Burada değildi. Hayır burada da değildi. Allah kahretsin nerde!

Cenk'ten gelen mesaja baktım
"12 numaraya girmişler"
Koşarak dediği odaya gittim. Gece lütfen burada ol ve iyi ol. Kapıyı yumrukladım fakat içeriden ses gelmiyordu. Daha fazla beklemeden kapıyı kırdım. Gördüğüm manzara karşısında dona kaldım. Bir yanda titreyerek ağlayan yarı çıplak Gece, bir yanda yerde kanlar içerisinde onu buraya getiren Orospu Çocuğu duruyordu. Koşarak Gece'nin yanına gittim. Ceketini alıp üzerine örttüm. Hala titriyordu ve ağlıyordu. Sakinleştirmek için sarıldığım sırada
"Dokunma!!!!" diye bağırınca daha sıkı sarıldım. Çok kötü durumdaydı
"Sakin ol Gece ben geldim. Bak güvendesin sakin ol. Sana bir şey yaptı mı? Sana dokundu mu Gece?"
Kafasını iki yana sallayınca rahat bir nefes verdim.
"B-Ben onu öldürdüm. Yapma dedim ama üstüme geldi Ateş. Ben istemedim.. böyle olsun istemedim, o bana dokunmaya çalıştı Ateş kıyafetlerimi yırttı.. Çok korktum Ateş"
"Geçti güzelim. Sen iyisin ve önemli olan bu. Sakin ol onu öldürmedin. Sen kendini korudun ve kimse seni bu yüzden suçlayamaz. Sen de kendini suçlama. Sakin ol."
Hemen cebimden telefonu çıkartıp adamlarından birine bu orospu çocuğunu burdan almalarını söyledim.
"Gece kıyafetlerin nerede?"
"Onları p-parçaladı b-ben-"
"Tamam güzelim al bunu giy" deyip üzerimdeki uzun siyah tişörtü ona verdim. Daha fazla burada durmamak adına Gece'yi kucağıma alıp bu pis yerden çıktım. Onun kadar masum biri için çok kirliydi burası. Tüm karanlığın içinde tek aydınlık olmak gibi, fazla dikkat çekiyordu fazla masum ve güzeldi.
Bu halde onu eve götüremezdim hemen telefonumu çıkartıp evi en yakında olan bir tanıdığımı aradım.
"Alo abi Ateş ben evini bir gecelik bana boşaltman gerekiyor. Evet abi acil. Birazdan orda olu-"
"Hayır Ateş. Beni eve götür..lütfen"
"Abi ben seni arayacağım sen kal şimdilik" deyip telefonu kapattıktan sonra arabayı durdurdum.
"Gece emin misin bu halde seni eve götürmek istemiyorum. Seni yalnız bırakmak istemiyorum."
"Sende gel gerekirse Ateş ama evime götür beni lütfen. Duş almak istiyorum.. ben onu öldürdüm mü?"
"Hayır Gece öldürmedin sen kimseyi."
"Ama kan? Çok kan vardı?"
"Bak adamlarıma onu gelip almalarını söyledim ölmedi merak etme" ama ölecek. Sadece bunu sen bilmeyeceksin.
"Teşekkür ederim Ateş. Sana yük olduğum için de özür dilerim"
"Saçmalama Gece" geldik. Arabadan inip Gece'nin kapısını açtım onu kucağıma alıp kapıya kadar getirdim. Kapıyı açıp tekrar kucağıma aldım. Eliyle işaret ettiği odaya girdim.
"Ben duş alacağım sorun olur mu?"
"Hayır tabiki olmaz." Deyip yanağını okşadıktan sonra yatağına uzandım.
Duştan çıkmasını beklerken yorgunluktan uyuyakalmışım.

Yeni BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin