🐞
"Geldik" diyen taksiciyle düşüncelerimden kurtulup parasını vererek hızlıca inmiştim. Koşarak otogara giriş yaptığımda iğne atsan yere düşmez bir kalabalık vardı. Gişede ki sıraya girerek sıranın bana gelmesini bekledim.
Sıra bana gelince kendi adıma Van'a bir bilet alarak ücretini ödeyip çantama koydum. Çantamdan çıkarttığım Damla'nın kimliği ile İzmir'e bilet aldım.
Evet arkadaşlar Damla'ya her şeyi anlattım. Benim için o kadar üzülmüştü ki planıma ne kadar dahil etmek istemesem de bana yardım edip kurtarmak istediğini söylemişti. Benimde aklıma böyle bir fikir geldi.
Ben İzmir'e doğru yol alırken, Kaan benim yokluğumu fark etip Van'a doğru gidecekti. Gülmemek için kendimi zor tutarken otobüste beni görmeyince oluşan yüz ifadesini merak ediyordum.
Eğer sağ salim kurtulursam Damla yanıma gelecekti. Evet o zaman da kimliğini verirdim.
Adımlarımı otobüse attım. 5 dakika sonra çıkacaktı.
Umarın bir an önce İzmir'e yetişebilirdim.Otobüse binince her koltuk doluydu. Elimde ki bilete bakıp koltuk numarama bakarak tek tek aramaya başladım.
Oturacağım koltuğun yanında genç bir adam oturuyordu. "Afedersiniz. Yanınızda ki koltuk bana ait." deyince kafasını kaldırıp bakarak yer verdi.
Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp pencere kenarına oturdum. Yabancı adam da oturunca ne kadar rahatsız olsam da biraz dayanmam lazım diye düşündüm.Bir süre sonra otobüs çalıştığı zaman içimde ki sıkıntı gittikçe büyüyordu. Acaba yokluğumu fark etmişimdir. İnşallah etmemişti. Yolun en başındayım ve yakalanmak istemiyorum.
KAAN'DAN
Sevmek o kadar güzel bir his ki ben uzun zaman sonra ilk defa sevmeyi öğrendim. Sarhoş olduğu zaman çok tatlıydı. Tatlı olduğu kadar da cesurdu.
Dudağımın köşesi kıvrılınca bakışlarımı şirkette ki odamda bulunan pencereye çevirdim. Şimdilik tek taraflı olsa da bu hikayemizin sonunda bana aşık olacak bunu başaracağım onu kendime aşık edeceğim. Benden hoşlandığını hissediyorum ama bir türlü kabullenemiyor.
Arkadaşlarıyla konuşmadığı yetmiyormuş gibi yüzlerini görmeye bile tahammül yoktu. Ben bu kadar uzatacağını düşünüyordum. Ama bir yandan da hak veriyorum.
Sonuçta kaç yılık arkadaşları arkasından iş çevirdiler. Tabi buda benim başımın altından çıktım. Ama umrumda değil. Ailesini göstermiyorum. Konuşturmuyorum. Ne kadar çok üzüldüğünü biliyorum. Meleğim üzüldüğü için en az bende onun kadar üzülüyorum.
Eğer ailesi ile görüşürse benim yanımda kalmaz. O yüzden bu ne kadar haksızlık olsada bunu yapamam. Ablasını ve abisini daha ne kadar oyalarım bilmiyorum ama en kısa sürede bu konuyu üstü kapalı bir şekilde Bilge'ye anlatmam lazım. Aklına girip gerekeni yapmam lazım.
Adımlarımı masaya atıp çekmeceden çıkarttığım ses kayıt cihazını elime alıp düğmeye bastım.
'Alo ablacım... Bende sizi özledim... Benim biraz uzaklaşmaya ihtiyacım var... Lütfen bağırma... Kendi isteğimle hareket ediyorum... Abimi de çok seviyorum... Beni aramayın... En kısa sürede sizi tekrar arayacağım... Ben ulaşmadan siz bana ulaşmaya çalışmayın... Bulamazsınız... Tamam... Seni seviyorum...hoşçakal"
Ufak bir kahkaha atıp çekmeceye koyarak kilitledim. Onları söyleyen tabi ki de benim sevdiğim kızdı. Ama hepsini aynı anda söylemiyor.
Yaptığım ne kadar kötü olsa da seviyorum. Aşkım için her şeyi yaparım. Buna insan öldürmekte dahil. Ben bir mafyayım her ne olursa olsun hiç çekinmeden sevdiklerim için öldürürüm. Ama onu asla bırakmam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Sarışını
Teen Fiction"Hiç boşuna çabalama sen benimsin!" diye tıslayınca utanmasam oturup ağlayacaktım. Neden bu bana aşık oldu ve başıma bela oldu. "İstemiyorum anlamıyor musun? istemiyorum! Rahat bırak beni, burdan çıkar çıkmaz seni şikayet edeceğim" diye bağırdığımd...