2.6

3.4K 148 10
                                    

Imagine Dragons - Bad liar

•••

İrem yarıya kadar açtığı perdeden dışarıya baktığında sıkıntıyla alt dudağını ısırıp perdeyi tekrar kapattı. Kollarını birbirine bağladığında sıkıntıyla sesli bir nefes aldım.

"Biz niye evdeyiz? Hadi orasını geçtim neden bütün perdeler kapalı?"
İrem bana inanamıyormuş gibi bakarken pınar ve mısra karşımdaki koltukta öylece oturuyordu.

"Bu çocuklar bizi bulduğunda sence sağ bırakır mı Peri?" İrem bir elini anlına bastırırken perdeyi tekrar açıp sokağa baktı. "Şahsen onca yaptıklarımızdan sonra ben buna pek ihtimal veremiyorumda(!)"

Gözlerimi abartılı bir şekilde devirdiğimde Pınar ayağı kalkıp ortada bir oraya bir buraya yürümeye başladı.

"Acaba çok mu abarttık? Sadece yemeklerini zehir edip bıraksamıydık?."

Sesli bir şekilde nefes aldıktan sonra ayağı kalkıp kollarımı göğüsümde kavuşturdum.
"Siz bu işten uzak durun. Başta intikam diye tutturan bendim, sonuçlarınıda tek başıma katlanırım."

Kızlar sanki anlımda üçüncü bir göz açılmış gibi bana bakmaya başladıklarında ne diyeceklerini çoktan anlamıştım.

"Saçmalama Peri! Seni o dağ ayılarının eline tek başına bırakacağımızı düşünmedin herhalde." mısra sıkıntılı bir nefes aldığında devam etti. "Hem... Hepimizi biliyorlar, yani onları zehirleyen, tatillerini mahveden tek kişi sen değilsin."

İrem Mısrayı onayladığında Pınarda gecikmemişti.

"Bize hele bi yaklaşmaya kalksınlar bakın o zaman babamın tabancasıyla beyinlerinin pekmezini nasıl akıtıyorum." Pınar bir elini yumruk yapıp avucuna bastırdığında, pencerenin yanına gidip bütün perdeleri sonuna kadar açtım.

"Allah aşkına sürekli burda böyle saklanacak mıyız? Şimdiden darlandım ben, kumsala inip bişeyler yiyelim." Gözlerim kızların üzerinde gezinmeye başladığında hiçbiri tepki vermiyordu.

Mısra kemirdiği tırnağını bırakıp aniden ayağı kalktığında sonunda birilerinin benimle aynı fikirde olduğunu görmek sevinmemi sağlamıştı.

"Onlardan mı korkucağız be! Yürüyün hadi gidiyoruz, birde böcek gibi sindik odaya sanki çok bir bok yapabilirlermiş gibi."
Mısranın çemkirmesiyle gözlerim fal taşı gibi açılırken bir anda böyle bir tepki vermesini beklemiyordum.

"Delirmiş bu."İrem tam Mısranın karşısına dikildiğinde bilmiş bir edayla gözlerini kıstı. "Bora denilen o sığır seni bulduğunda sence erkekliğine attığın tekmenin hesabını sormaz mı?"

Mısranın kararlı bakışları bir anda tuzla buz olurken çenem sinirden kasılmaya başlamıştı.

Mısra sadece erkekliğine tekme atmış ve onu zehirlemişti, pınar ve iremde sadece bizim yanımızda ve dediklerimi yapmıştı. Peki ya ben?

Çocuğun arabasını batırmıştım, arkadaşını zehirlemiştim, anonimden bir ton hakaret edici sözler yazmıştım ve birde dün çocukları üzerine salıp onu parçalamalarını sağlamıştım.

İçlerinden birinin sağ çıkmayacağı tek kişi varsa o kessinlikle bendim.

"Kızlar!" Hepsinin bakışları beni bulurken gözlerim kararlılıkla parlamaya başlamıştı bile. "Biz birlikte oldukça hiç bir Allahın kulu bize zarar veremez. Mısra haklı burda böyle oturup gitmelerini bekleyemeyiz. Çıkıp hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam etmeliyiz."

Kızlar biraz düşündükten sonra kafalarını salladığında hepsinin gözünü hırs ve kararlılık bürümüştü.

"Doğru, biz birlikte oldukça hiçbiri yanımıza bile yakla..." pınar daha sözlerini bitirmemişti ki çalan telefonla hepsi dona kalırken konuşan tek kişi irem olmuştu.

"Kessin bizi buldular ve öldürmeye gelecekler! Allahım bittik biz mahvolduk!"

İrem bir elini anlına attığında bütün serveti elinden alınmış gibi bir o yana bir bu yana yürümeye başlamıştı.

"İrem kes sesini!" İrem yürümeyi bırakırken elimi arka cebime atıp alt dudağımı dişledim..

telefonumu çıkarıp arayan kişiye baktığımda
"Hadi canım!" Demekten kendimi alıkoyamamıştım.

Gecikmeden telefonu açıp kulağıma götürdüğümde kızların tüm bakışları üzerimdeydi.

•••

KARAHİNDİBA KATİLİ || yarı textingWhere stories live. Discover now