Tamı tamına 13 gündür oradaydı. Telefonu yanında değildi kıyafetlerini değişmemişti. Annesinin ona kaçamak getirdiği yiyecekleri yiyordu.
"Daha ne kadar dayanacaksın Kookiem?"
"Anne ben daha çokta bekleyebilirim. Beni merak etme."
"Telefonunu getireceğim Jimin'i ara ve onlarda kal."
"Ama babam?"
"Onunla konuşup benim istediğimi söyleyeceğim. Arkadaşına kafa dinlemek için gittin anlaştık mı?"
"Teşekkür ederim, ama sonra ne olacak?"
"Babana Jimin ile birbirinizi çok sevdiğinizi ve bunun geri dönüşü olmadığını kabullendireceğim. Bunları merak etme."
Jungkook annesine minnet dolu yaşlı gözlerle bakarken tozlu koltuktan kalkıp annesine sarıldı.
"Benim için bir eşin benzerin yok gerçekten. İyiki benim annemsin."
Annesi sırtını patpatlayıp oğlunun kokusunu içine çekti ve fazla zaman kaybetmeden telefonunu almaya gitti.
"Jimin-ah nihayet yazabiliyorum. Birkaç günlüğüne sizde kalabilir miyim? (Daha uzunda olabilir.)"
Annesi sabırsız bir çocuk gibi yanında telefona bakarken Jungkook ta bir an önce görmesi için dua etti.
3 dakika kadar bekledikten sonra Jimin çevrimiçi oldu ve mesaja görüldü bırakıp yazmaya başladı.
"Jungkookie tabiki kalabilirsin istediğin kadar. (Bekliyorum, gün içinde gel lütfen.)"
Annesinin gözleri parlıyordu. Jimin'in onun küçük Kookie'sini sevdiğini hissetmişti.
YOU ARE READING
Blueberry Candy ||JİKOOK
Fanfiction[Tamamlandı] "Sen peki,neden seviyorsun bu mavi şekerleri?" Birbirlerine baktılar bir süre. Jimin bir şeker daha alırken eline ; "Şu gördüğün yumuşak şekerleme varya, bu hayattaki en sevdiğim şey. Canı olmasa bile bunun yapılabilmesi için öldürülen...