5 平和と青💙

738 198 35
                                    

Huzuru doruklarına kadar yaşıyordu Jimin. Çünkü pakete beraber daldırdıkları elleri yine buluşmuştu onlardan habersiz.

Jiminin de haberi yoktu, neden huzurlu olduğundan. Sebebinin bu şekerler olduğunu düşünüyordu sadece.

Paket bittikten sonra ikiside birbirlerine bakmadı önce. Etrafı izliyorlardı, biraz daha birlikte kalabilmek için. Ama bunun farkında değillerdi henüz.

"Senin adın ne?"

"Jungkook"

"Çok güzelmiş"

Jimin ayağı kalkmıştı, peşinede Jungkook. Elini uzattı Jungkook.

"O zaman ayrılma vakti geldi. Görüşürüz Jimin."

Görüşmek kelimesine takılan Jimin uzatmış olduğu elini tuttu ve

"Görüşürmüyüz ki tekrardan?"

"Görüşmez miyiz?"

"Görüşelim mi?"

Birbirlerine gülümsemeye başladılar, kurdukları cümlelerden dolayı.

"O zaman numaranı alabilir miyim Jimin?"

Bu sefer gülümsemelerine beyaz dişleride eşlik ediyordu.

"Tabii ki."

Dedi ve numarasını verdi. Kendisi de utana çekine numarasını aldıktan sonra birbirlerine el sallayarak ayrıldılar.

Jimin nereye gittiğinden habersizdi o an,tanımadığı ilçede. Sadece tuttuğu yumuşak elden yada yediği yumuşak şekerlerden sarhoştu.

Biraz ilerledikten sonra dönüp baktı arkasına. Gözden kaybolmuştu Jungkook. Jiminde yeniden gözlerinin önüne getirdi gözlerini.

Düşledi biraz, aralarına pembeler sıkışan saçlarını,gözlerini ve onlardan habersiz buluşan ellerini. Düşledi.

Kaldırımın kenarına oturdu ve telefonun çıkardı. Buraya fazla uzakta olmayan evine giden otobüs saatlerine baktı.

~Geumjeong-gu~

Blueberry Candy ||JİKOOKWhere stories live. Discover now