11 || don't look at me like that

1K 123 91
                                    

"Oba mı doyuracağız bu kadar abur cuburla, anlamıyorum ki." Donghyuck kucağıma cips reyonundaki her bir çeşitten dökerken rahatsızca homurdandığımda beni pek umursuyor gibi durmuyordu.

"Ups."

İçinde oturduğum market arabasını geriye doğru çektiğinde arkamı dönüp reyonu inceleyen bedenine bakmıştım.

"Tüm takım falan işte." diye cevapladığında gözlerim kocaman oldu, uzanıp kalktığımdan dolayı yere devrilen birkaç cips paketini umursamadan omzuna yumruğumu vurmuştum.

"Hani sadece beş kişi gelecekti?!"

"Koç tüm takımı davet etti, benim suçum yok!" Ellerini teslim olur gibi kaldırdığında yüzümü buruşturup "Yalancı." dedim eski yerime otururken.

"Gruba attığı mesajı göstereyim istersen?" diye sordu, ardından reyonun önünden ayrılmadan yere düşen paketleri tekrar kucağıma fırlatmış ve benimle birlikte nereden baksak altmış kiloya varan market arabasını içeceklerin olduğu reyona ittirmeye başlamıştı.

"İniyor musun artık?" Bir alacağı içeceklere bir de arabanın büyük bir kısmını kaplayan bana bakarken mırıldandığında dudaklarımı büzdüm ama Donghyuck umursamadan bir kolunu sıkıca belime sardı ve bedenimi tek hamlede kaldırdı, ardından ayaklarım üzerinde durmamı sağlamıştı.

İki koli küçük teneke kutularda kolayı da sepete attıktan sonra birlikte kasaya ilerlemeye başladık. Babamın kartıyla aldıklarımızı ödemeden önce bir şey isteyip istemediğimi sormuştu fakat ben reddettim çünkü bugün Chaerin'e yulaflı pankek yapacağıma söz vermiştim.

Bir saat içinde Donghycuk ile eve dönmüş ve poşetleri taşımasına yardım etmiştim fakat abur cuburları hazırlarken de yardım edeceğimi sansa da yanılıyordu, birkaç saat boyunca yeterince iyi kız kardeş olmuştum zaten. Bunun yerine Chaerin ile geniş mutfak masasında oturmuş ödevini yapıyorduk.

Evin içinde yankılanan zil sesiyle Chaerin elindeki kalemi bıraktığında "Ben bakarım, sen devam et." dedim, ayaklanmasına fırsat vermeden oturduğum yerden kalktığımda hafifçe başını sallamış ve ödevine geri dönmüştü.

Mutfak koridorunu hızlı bir şekilde bitirip kapıyı araladığımda elinde birkaç poşet tutan bir adet Jung Sungchan görmeyi beklemiyordum, kararlaştıkları saate göre epey erken gelmişti çünkü.

Üzerinde lacivert şişme montu vardı, içine ise takımının renkleri bulunan bir hoodie giymişti, üzerinde WILD WOLVES yazıyordu. Siyah, dar bir kot bacaklarını sararken aynı renk botlar giyiyordu. Açık kestane tutamlar her zaman olduğu gibi yüzünün iki yanına şekillendirilmişti; kulağında daha önce fark etmediğim delikleri birkaç küpe ile, parmaklarını ise siyah yüzüklerle süslemişti.

Hafifçe tebessüm ettikten sonra "Selam." dediğinde geçmesi için kapının önünden çekildim ve "Hoş geldin." dedim ben de. "Erkencisin sanki." diyerek devam ettiğimde kırmızı dudaklarından nefesini bırakırken elindeki beyaz poşetleri bana uzattı.

"Donghycuk gruba yardıma ihtiyacı olduğunu yazmış." Elindeki poşetleri aldım ve siyah botlarını çıkarmasını izledim, daha önce bize geldiğini anımsıyordum fakat emin olamadığımdan onu yönlendirmek için beklemiştim.

Sırtını dikleştirip botlarını köşeye ittirdikten sonra montunu kollarından çekip çıkardı ve solumuzda duran portmantoya astı. Poşetlerden birkaç tanesini aldığında da ben önde, o arkada mutfağa ilerlemeye başlamıştık.

Elimdeki poşetleri mutfak masasına bıraktığımda tezgahta bir şeylerle uğraşan Donghyuck arkasını dönmüş ve peşimden poşetleri masaya bırakan Sungchan'ı görünce gülümsemişti.

"Hoş geldin Chan kuşum, hadi ellerini yıka da şunları dilimle."

"Soluklansaydım önce."

Donghyuck gözlerini devirip kızarttığı köftelere dönerken ben de tekrar Chaerin'in yanına oturmuş, ben yokken devam ettiği evi tamamlamasına yardım etmiştim.

Neredeyse yarım saat içinde Jeno ile Jaemin de yardıma gelmişlerdi, Jeno'nun iyi yemek yaptığını biliyordum; o direkt mutfağa, Donghycuk ve Sungchan'a yardıma girişirken Jaemin hiç oralı değildi. Chaerin ile ben ve Donghycuk'tan daha iyi anlaşıyordu, bu yüzden küçük kardeşim Jaemin'in bacağında oturmuş, birlikte ödevini boyadıkları sırada ben de instagramda dolanıyordum.

"Arin baksana," Donghyuck elindeki siyah tabağı bana doğru uzattığında o tarafa döndüm ve yaptığı minik hamburgerlere baktım. Ekmeklerin üzerine kırmızı kağıt parçaları bulunan kürdanlar yerleştirmiş, etrafına da maydanozlar serpiştirmişti; sunum olarak hoş duruyordu.

"Arin'e mi soruyorsun cidden?" Jeno patlamış mısır makinesine yaslanmış bir şekilde sorduğunda sesli bir şekilde güldüm, Donghycuk ise yalnızca omuz silktikten sonra arkasına dönmüştü.

"Neden?" Jung Sungchan mutfak adasının üzerinde otururken yüzünü bana çevirerek sorduğunda cevap vermeme kalmadan Jaemin elindeki kırmızı pastel boyayla evin duvarlarını boyarken yerime cevapladı; "Vejetaryen çünkü." dedi kıkırdayarak. "Canına kast edilen kuzular gördüğünü söyleyecek şimdi."

Sungchan anladığını belirten şekilde başını salladığı sırada gözlerini hala üzerimde duruyordu, hatta Jeno göğsüne bez fırlatıp fırındaki şeyi çıkarmasıyla alakalı bir şeyler söyleyene kadar da bakışları üzerimden ayrılmamıştı; neden böyle bakıyordu bilmiyordum ama kalp atışlarımın hızlanmasına engel olamadığım için kendime saydığım küfürlerin haddi hesabı yoktu.

"Jaemin hadi salona geçelim biz, bir şey kalmadı zaten." Jeno elindeki tepsilerle arkamızdan geçip mutfaktan çıktığında Sungchan da elindeki içecekler ile birlikte peşinden gitmişti.

"Oppa," Jaemin, Chaerin'i kucağından alıp yere bıraktıktan sonra saçları arasına küçük bir öpücük bıraktığında Chaerin yüzünü buruşturdu. "Nereye gidiyorsun?" diye diyerek devam ettiğinde Jaemin gülümsemişti, ardından "Oppa maç izlemeye gidiyor ama sık sık yanına gelecek, tamam mı?" diye sordu oturduğu yerden kalkarken.

"İnanma bence Chaerin-ah." Donghyuck, Jaemin'in ona salladığı elinden kaçarak Jenoların arkasından giderken Chaerin hoşnut olmayan bir şekilde başını sallamış ve Donghyuck'un Jaemin'in getirmesi için mutfak adasına bıraktığı tabakları alarak salona giden bedeni izlemişti.

Kollarımı Chaerin'e dolayıp "Hadi," dedim kardeşim ve arkadaşlarının tam bir savaş alanı gibi bıraktığı mutfağımıza bakarken. "Pankek yapalım."


1.7.21
©hisblackpearl

yıldıza tıklayıp bölüm hakkında fikir ve önerilerinizi belirtmeyi unutmayın 💘

MERHABALAR CUKULATALARIM SINAV ILETTI BITTI SUKURLER OLSUN

uzun sure gecti bu yuzden umarim beni birakmamissiniz 🤧 sizi cok ozledim umarim siz de beni ozlemis ve bu bolumu begenmissinizdir eheh

tam adapte olamadim henuz fic yazmaya bolumleri seri yazmaya basladigim zamana kadar haftada bir gelir diye dusunuyorum, bundan sonra bolumlerimiz:

persembe gunleri aksam 9'da gelecek.

sinir: +100 oy

the red queen effect :: jung sungchanDonde viven las historias. Descúbrelo ahora