AŞK-I NÂZENİN (Mahalle Aşkları1) TAMAMLANDI

100K Özel Bölüm

Multi:İlay Duru Sancak♥

Güneş'imizin Ağzından

42.yaşımın içine gireli daha günler olmuştu.İlay ve Alaz da 18.yaşlarına gireli sadece 2 ay olmuştu.Mart ayında kutladığımız 18.yaşlarıyla birlikte hediye olarak bu yaz için Los Angeles'da bir haftalık tatil ayarlamıştık hem kış boyu ders çalışmalarının karşılığını dinlenerek alsınlar diye hem de artık kendi başlarına birer birey olduklarını ve biz olmadan ülke değiştirebilceklerini görmeleri için onlara böyle bir hediye vermiştik.Ne kadar Demir İlay'dan bir hafta dahi olsa ayrı kalmak istemese de onunla konuşmuştum ve o da bir baba olarak çocuklarının kendilerini özgür hissetmelerini-belli sınırlarda-istemişti.

İkisi de babaları gibi mimarlık istiyorlardı ve büyük emekler vererek ders çalışıyorlardı.Bu yüzden bu güzel tatili hak etmişlerdi.Üçüzler ise şuan liseye geçecek olmanın heyecanındaydılar.Çoğunlukla Beliz heyecanlı olsa da Yağız arada ona katılıyordu ancak Deniz daha sakin kalarak olacakları bekliyordu.Çocuklarımızın hepsi bambaşkaydı hatta onlar küçükken çok şaşırıyorduk bu kadar farklı olmalarına ancak büyüdükçe alışmıştık.

Özellikle ilk göz ağrımız Alaz hayatımızdaki kimseye benzemiyordu huy olarak.Biraz benden biraz babasından aldıkları vardı elbet ama dışarı yansıttığı kısım kimsede olmayandı.Kendisi son derece sakin,ciddi,her yaşında fazlasıyla olgun ve bir o kadar zekiydi.İlay ise ikizi aksine cıvıl cıvıl e hareketli bir kızdı yaşı büyüdükçe biraz daha durulsa da evin ilk kızı olması vasfıyla babasına ve dedelerine şımarıklıkları asla bitmezdi.

Düşünceler arasında hazırladığım kahvaltı sofrasının hazır olmasıyla düşünmeyi bırakıp merdivenlerin başına geldim ve bağırdım yukarı doğru.

"Ev ahalisi kahvaltı hazır uyanmayan okula aç gider"cümlemin bitmesiyle yukarıdan takırtılar,düşme sesler,homurdanmalar gelmeye başladı.İlk olarak gelen kocama kocaman gülümseyip

"Günaydın Demirciğim "dedim.Gülerek yanağımı öperken

"Günaydın güzelim kusura bakma gece işlerden geç yattım uyanamamışım kahvaltı hazırlamaya "dedi.Çok yoruluyordu ve bana yardımını asla eksiltmiyordu.

"Ne demek canım olur öyle hem hastane çok yorucu değil şu günlerde biraz müsamaha gösterebilirim"dedim.Bu sırada mutfağa ikinci olarak pek tabi oğlum Alaz girdi.

"Günaydın sultanım"deyip eğilerek alnımdan öptü.Kendisi ben konusunda babasının oğluydu.Birde uzun boyu konusunda sanırım ama babasını bile geçmişti pek sevgili oğlum 1.90 boyuyla.Gülerek yanaklarını öpüp

"Günaydın fasulye sırığım"dedim.Hafif tebessümle yerine oturdu.Babasına dönüp

"Günaydın baba"dedi.

"Günaydın aslanım"dedi Demirim tüm içtenliğiyle.Ardından eteğini düzelterek kızım İlay girdi ilk önce tabi ki babasına sarılıp

"Günaydın kalbimin biricik kralı"dedi.Demir yüzünde büyük gülümsemeyle

"Günaydın pamuk kızım Duru'm"dedi.Kızım bana dönüp

"Günaydın kraliçem nasılsınız bugün?"dedi.Gülerken

"İyiyim anasının gülü bir de uyanmak için beni uğraştırmasanız daha iyi olacağım"dedim.Gülerken bana öpücük attı.O arada içeri paldır küldür itişe kakışa üçüzler girdi.Beliz sızlanırken Deniz Yağız'a soğuk bakışlar atıyordu.Yağız ise pislik sırıtmasıyla ikisine bakıyordu.Beliz anında 

"Baba Yağız çantamı ıslattı"dedi mızmızlanarak.Deniz yanıma gelip beni öptükten sonra yerine yerleşti ben de yerime otururken hepsi oturmuştu.Yağız hemen