Bölüm 8

11K 315 115
                                    

Multimedya Demir❣️
(düşmeyen de ne bilim sjsjjs)

Gözüme giren güneş ışıklarıyla gözümü kırpıştırdım ve aldığım mis gibi kahve kokusuyla olduğum yerde rahatça gerindim.

Benim yatağım bu kadar güzel kahve kokar mıydı? Bizim evde kahve dışında kahve kokusunu getirecek hiç bir şey yoktu ki.Düşüncelerime inat gözlerimi yavaş yavaş açtım ve hemen dibimde kafamı koyduğum yastığın biraz gerisinde Demir'in yüzünü gördüm.Yere oturmuş ve kollarını yatağa yaslayıp yüzü bana bakar şekilde kolunun üstüne yatmıştı.

Ahh hadi ama böyle mi uyumuştu? Çok güzel uyuyordu be vicdansız olayları kavrayan beynim kalkmamı emrederken ben kalbimi dinleyip onun kahve kokusunu içime çekerek yüzünü izlemeye devam ettim.Uzamış sakallarıyla daha bir yakışıklı olmuş uzun kirpikleri göz altlarını gölgeye düşürmüştü.Bu görüntüyle kalbim hızlandı.

Elimi hafif kaldırıp sakallarına dokundum elimi yüzüne doğru çıkarırken gözleri kıpraştı.Ellerimi geri çektim.

DEMİR'İN ANLATIMINDAN

Sakallarımda hissettiğim elle gözlerimi açmaya çalıştım ama aldığım lavanta kokusuyla daha da mayıştım.Koku nerden geliyordu bilmiyorumdur ama belim fena tutulmuştu.Dün gece Güneş'i izleyerek oturduğum aklıma gelince hızla gözlerimi açtım.

Güneş kısılmış yeni uyandığını belli eden gözlerle bana bakıyordu.Yeni uyandığı için duyguları gözlerinden seçiliyordu.Boncuk boncuk yeşil gözleri bana olan sevgisini gösteriyodu ve bu benim kalbimi hızlandırmaya yetti.Her gün böyle uyanmak ne de güzel olurdu gözlerine böyle özgürce bakabilmek için uzun zaman beklemiştim.

En kısa sürede Güneş ile bu konuyu konuşup halledecektim.İkimizde birbirimize öylece bakarken ilk konuşan o oldu çünkü benim dilim tutulmuştu.Uyandığında boncuk boncuk bakan gözleri ve yüzüne dağılmış sarı saçlarıyla dilimi düğümlüyordu.

Boğazını temizleyip uykudan yeni uyanmış boğuk sesiyle

"Günaydın"dedi.

"Günaydın tabi ki Güneşim sen varsın yanımda"

Saf saf baktı yüzüme sonra saklayamadığı gülümsemesini bana sundu ve ben bir kez daha vuruldum.

"Hadi kalk aşağı inip kahvaltı yapalım."

"Demir ben nasıl burada kaldım annem ne dedi?"

"Annem aradı anneni söyledi sen uyuya kaldın zaten bende seni yatağıma yatırdım,burada uyuya kalmışım"

"Anladım teşekkürler,ama keşke uyandırsaydınız eve geçerdim"

"Ne gereği var güzelim rahat etmedin mi ki?"

"Hayır sen şimdi yerde uyudun her yerin tutulmuştur"

"Olsun düzelirim iki güne ben kalk hadi banyoya"

"Tamam "deyip ayağa kalktı ikimiz odamdan çıkıp banyoya geçtik.Küçükken de böyle olurdu birbirimizde kalırdık ve sabahları birlikte yıkardık yüzümüzü.

Elime azcık su alıp yüzüne attım.Güneş şok olmuş şekilde bana bakıp musluğa döndü ve eline su alıp bana attı ikimizde birbirimize su atarken koridordan annemin sesi geldi ancak biz hala gülerek birimize su atarken annem içeri girdi ve kadın şok oldu.

Biri 23 diğeri 26 yaşında iki tane eşek kadar insan banyoda su savaşı yapıyordu haklıydı kadın,annem donmuş halinden çıkıp

"Aaa eşek sıpalarına bak sen banyomu ıslatmışlar.Çıkın hemen banyomdan"

AŞK-I NÂZENİN (Mahalle Aşkları1) TAMAMLANDITempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang