Bölüm 2 -İlk Karşılaşma-

361 145 88
                                    


Şüphe bir kez seni zehirlediğinde
bir daha eskisi gibi hissedemezsin.


Yasemin'in yardımıyla zar zor eve gelmiştim. Beni yatağıma bırakırken oldukça nazikti ama benim içimde depremler vardı. En güvendiğim en sağlam malzemeleri heba ettiğim viraneye ev sahipliği yapıyordum. Sanki kalbimin etrafında minik inşaat işçileri vardı... Kalbimi... Sanki kalbimi taşla kaplıyorlardı, yolun o kadar başındaydılar ki, taşlar o kadar küçüktü ki bu yıllar alacak gibiydi. Nasıl bu hale gelmiş, nasıl izin vermiştim. Güven duygusu o kadar aldatıcıydı ki sanki incecik bir ipin üzerinde yürümek gibiydi. Hislerini kaybedebilirsin, en kötüsü ise kendini kaybedebilirsin. Ben kendimi bulamıyorum... Kimim ben...

Saatler çoktan geceye karışmıştı. Gözlerim tavana sabit boşluğa dalmıştım, daha farklı olabilirdi şu an gülüşerek konuşuyor olabilirdik. Şu an birlikte kitap okuyor olabilirdik. Şu an aynı şarkıyı dinliyor olabilirdik. Şu an birçok anıyı tekrar yaşıyor olabilirdik ama biz ayrı düşmüştük. Bilmiyorum daha farklı olabilirdi. Başta canım çok yanacak biliyorum, canım çok yandı, canım çok yanıyor. Bilmiyorum belki geçmez, belki geçer ama umarım geçer , geçsin bu his çıksın içimden...

2 Ay Önce

Tabağımdaki salçalı makarnaları ağzıma atarken bir yandan da vakit geçsin diye izleyecek film arıyordum. Gelen bildirimle mesajı okumaya başladım.

-KIZLAR KIRAATHANESİ-
Rümüş: bence buray artık ahseni sevmiyor tavırlarına baksana önceden değerli hissettiriyordu şimdi sanki yabancıymışsın gibi davranıyor (20:01)

Yaso: bence öyle değil ben güveniyorum bi derdi falan vardır geri düzelir sorunu geçince (20:01)

Haklılardı artık o kadar görmezden geliyordu ki, önceki halinden eser kalmamıştı tanıdığım kişi gözlerimin önünde bir başkasına dönüşmüştü. Elim bir süre tuşların üstünde durdu ne yazacağımı bilemiyordum.

Artık hiç iltifat etmiyor kısa kısa cevaplar verip sohbetten çıkıyor anlayamıyorum (20:01)

Rümüş: bir şey diyeceğim ama hemen yargılamayın söz mü ? (20:02)

Söz (20:02)

Yaso: söz neymiş bakalım ? (20:03)
Rümüş: oynayalım aptala yatalım bir fake açıp yürüyelim . (20:03)

Yaso: Saçmalama (20:03)

Tabağı tezgaha bırakıp kendimi koltuğa bıraktım. İçimi huzursuz eden bir his vardı. Şüphe duygusu diğer duygular gibi değildi. Mutluluk gibi sonradan hatırlayabileceğin bir anı bırakmazdı, öfke gibi ortalığı yıktırmazdı yada nefret gibi kendini belli etmezdi. Şüphe o kadar anlaşılmaz bir duyguydu ki içine nasıl sızdığını bile fark etmezdin. İçten içe yer, güven bırakmazdı. Ve biz bunu anladığımızda tüm duygular yeni başlıyor olurdu. Şüphe bir yılan kadar zehirli ve o kadar da sessizdi. Ben ilk kez ona şüphe duydum, sevdiğim kişiye...

Olmaz ben güveniyorum ayrıca gelen istekleri bile anında siliyor nasıl olacak bu dediğin? (20:04)

Rümüş: Nasıl güveniyorsun nerden biliyorsun kızlarla konuşup konuşmadığını ? (20:04)

Bilmiyorum güveniyorum. (20:06)

Rümüş: çok düşündün canım hemen sana bir hesap ayarlayıp geliyorum. (20:06)

Kibrit Ateşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin