*sekizinci yoksul mektup

71 22 4
                                    

Babam öldü, Amir. Acısı öyle taze ki. Kalbimin üzerinden bir anda yıllar geriye dönmüş gibi, ben yeni yürümeye başlamış, hala yürümekte zorlanan bir çocuğum, sağ elimden annem tutuyor, sol elim havada kalmış, kafamı o çocuk aklıyla soluma çeviriyorum ama babamı göremiyorum. İşte bu an, bu acıyı defalarca hissettiğim andır Amir, her an taze bir acı.

Cenazede yıllar sonra gördüğüm dostlarım, cenazeye senin de geldiğini söylediler, ama ben seni görmedim. Ağabeyim senin ona taziye dileklerinde bulunduğunu söyledi, bir hayal gibi geldi bu cümle bana. Sen de benim ömrümden bir hayal gibi gelip geçmişsin gibi hissediyorum Amir. 

Annem ayakta durmakta zorlanıyor, ne zaman ayağa kalksa yere düşecek gibi oluyor, başının döndüğünü söyleyip bizim desteğimizle tekrar yerine oturuyor. "Ayrıydık, ama yokluğunun bu kadar acıtması mümkün mü?" diye sordu bana, defalarca. Ne diyeceğimi bilemedim. O an bile aklım sana kaydı Amir, bunun için babamdan özür diledim.

Ayrıldılar, ama yokluğun bunca acıtması mümkün mü Amir?

eğer gökyüzü ellerimde kulaç atıyorsaWhere stories live. Discover now