*sonuncu "mutlu" mektup

107 25 11
                                    

Kızın ve sen, geldiniz Amir. Beni hayatınıza istediniz. Üstelik kızının velayetini de sen almıştın, gözlerime bakamazken ağlıyordun Amir. 

Senden ayrı kaldığım ilk gün, avlusunda oturup ağladığım camide kucağımda bir bebek varmış da bir başıma onu büyütmek zorunda kalmışım gibi ağlamıştım Amir. O çocuk kocaman olmuş ve o çocuğu, ben tek büyütmemişim Amir. 

Benim seni unutamadığım kadar sen de beni unutamamışsın. Benim ağladığım kadar ağlamış, benim seni suçladığım kadar sen de kendini suçlamışsın Amir. Avcundaki o küçük el elinden ayrılıp bana uzandığında o eli geri çeviremezdim Amir. Bu enkazdan Hale'yi kurtaracaktık ki, bir enkazı yüreğinde büyütmesin.

Kendimi de düşünmedim değil, seni de düşündüm. O eli senin elini tutar gibi de tuttum, Hale'nin ve senin elini eşit tuttum Amir. Siz ikiniz benim arayıp bulamadığım, bulduğum ve aramış olduğumdunuz Amir.

eğer gökyüzü ellerimde kulaç atıyorsaWhere stories live. Discover now