1.7~Davetsiz misafir~

1.2K 120 220
                                    

Zil çaldığında masada gerindim. Bugün gerçekten çok yorucu geçmişti.
Herkes sınıftan çıkarken bazıları bana 'iyi günler' demişti. Onlara karşılık verip çantamı topladım ve bende ayağa kalktım.

Sınıftan çıkıp direkt öğretmenler odasına gittiğimde Namjoon hyungu Seokjin'le konuşurken görmüştüm.

Namjoon hyungun gözleri bana döndüğünde sırıtıp göz kırptım. Namjoon hyung kaşlarını çattığında Seokjin'in bakışları da bana dönmüştü.

"Ah Seokjin bu ne şans."

Gülümseyip masama doğru ilerledim.

"Yoksa hyungla cafe'ye falan mı gideceksiniz?"

Sırıttığımda Seokjin'de sırıtmıştı.

"Bence gidelim Namjoon~ Seninle pek zaman geçiremiyoruz zaten. Özlüyorum seni."

Ağzım şaşkınlıkla aralanmış bir şekilde hayretle Seokjin'e baktım. Valla bu cesaret bende olsaydı kesinlikle Jimin'le şuan evli olurduk.

Kendi kendime gülüp eşyalarımı masaya bıraktım ve üzerine montumu giyip kapıya ilerledim.

"Hadi size kolay gelsin."

Namjoon hyung bana 'yardım et' bakışlarından atarken ona öpücük atıp odadan çıktım.

Okulda fazla öğrenci kalmamıştı. Herkes gitmiş olmalıydı.

Yüzümdeki gülümsemeyle okuldan çıktım. Arabama doğru ilerlerken kenarda Jimin'in beklediğini gördüm.

Şaşkınca yönümü ona doğru çevirdim.

"Jimin."

Jimin gözlerini yerden çekip bana çevirdi. Hava biraz soğuk olduğundan üşümüş olmalıydı.

"Neden bekliyorsun?"

Jimin gözlerini tekrardan yere çevirdi.

"Şey, gitmeden önce sizi görmek istemiştim."

Yüzümde bir gülümseme oluştuğunda Jimin'i hızla göğsüme çekip kollarımı  sıkıca ona doladım.

"Çok sevimlisin ama. Böyle yaparsan olmaz ki. Ölmek için daha çok gencim."

Jimin benden biraz uzaklaşıp gülümsedi.

"Senin ölmene asla izin vermem Taehyung."

Bana Taehyung demesi beni daha da çok gülümsetmişti. Jimin'in minik elini elimin arasına alıp arabama doğru ilerledim.

"Hadi benimle gel. Seni evine bırakayım."

Arabanın önüne geldiğimizde Jimin duraksayıp kafasını iki yana salladı.

"Gerek yok, gerçekten."

Kafamı iki yana salladım.

"Hadi hadi bin. Sevgilinin teklifini reddetmemelisin."

Jimin 'sevgilin' kelimesini duyunca afallamıştı. Onun bu halinden faydalanıp onu arabaya bindirdim ve bende sürücü koltuğuna oturdum.

"Bak, arabaya binmek bu kadar zor birşey değilmiş, değil mi?"

Jimin gülüp kafasını cama doğru çevirdi. Bende gülümseyip arabayı çalıştırdım ve Jimin'in evine doğru sürmeye başladım.

"Taehyung, şey."

Jimin konuşunca gözlerimi yoldan çekip ona çevirdim.

"Hmm? Bir sorun mu var?"

Jimin başını iki yana sallayıp elleriyle oynamaya başladı.

Teacher ➳ VminWhere stories live. Discover now