1.5~İlk Tanışma~

1.3K 129 72
                                    

"Emin misin?"

Her ne kadar kendisine sinir olsam da yanımda olan tek kişi olan Kook telefonda beni yapacağım şeyden vaz geçirmeye çalışıyordu.

"Artık herşey geçti Taetae. Neden birşeyleri kanıtlama derdindesin ki?"

O görmese de omuz silktim.

"O kadına bana söylediği şeyleri tek tek yedireceğime söz verdim Kook. Boşuna beni durdurmaya çalışma."

Kook iç çektiğinde sırıttım. Sonunda o da kabul etmişti. Fikrimden asla vaz geçmezdim.

"İyi peki, ne istiyorsan yap."

Kook telefonu yüzüme kapadığında yüzümü buruşturdum. Geri zekalı işte. Aptal.

Telefonu cebime koyup saçlarımı geriye doğru havalı bir şekilde taradım. Bugün benim intikam günümdü.

Sırıtarak geldiğim okulun bahçesine göz gezdirdim. Bahçede birkaç öğrenci dışında kimse yoktu. Sanırım herkes dersteydi.

Islık öttüre öttüre bahçeye girdiğimde birkaç öğrencinin yuvarlak oluşturduğunu gördüm. Bu kaşlarımın çatılmasına neden olmuştu.

Meraklı kişiliğime engel olamadan öğrencilerin yanlarına doğru adımladım.

"Bir sorun mu var?"

Merakla dairenin içine baktığımda bir çocuğun yerde yüzünün kan içinde olduğunu gördüm. Şaşkınca çocuğa bakarken diğer öğrenciler gözlerini bana çevirmişlerdi.

"Sen kimsin?"

Çocuklar beni süzerken yerdeki çocuk çekingence bana bakmıştı.

"Ona ne yaptınız? Kafayı mı yediniz siz? Disiplinlik mi olmak istiyorsunuz?"

Çocuklar omuz silkip sırıttı.

"O bizi kimseye şikayet edemez."

Çocuklar kendini beğenmiş bir şekilde gülerken kafamı iki yana sallayıp ortadaki çocuğa ilerledim.

"Yine de bu yaptığınız doğru değil."

Çocuğu kolundan tutup ayağa kaldırdım. Dikkatle yüzündeki yaraları incelerken çocuk da bana bakıyordu.

"Çok canın yanıyor mu?"

Çocuk birşey demek için ağzını açmıştı fakat birşey demeden geri kapattı.

"Yaralarını temizlememiz gerek."

Çocuğu peşimden okula götürecekken diğer çocuklar önüme geçip beni durdurdu.

"O bizim. Bizim olan şeyi alamazsın."

Kafamı iki yana sallayıp gözlerimi çocuklarda gezdirdim. 4 tane çocuk vardı. Bunları halledebilirsin Taehyung.

"Pekala."

Çocuğun kolunu bıraktım ve arkamı dönüp elimdeki kağıdı özenle yere koydum. Ona zarar gelmesi demek hayatımın mahvolması demekti.

Geri arkamı dönüp çocuklara baktım. Daha sonra kollarımı esnettim ve sırıttım.

"O zaman bir oyuna ne dersiniz? Hangi taraf daha güçlüyse bu çocuğu o alır."

Çocuklar kabul ettiğinde sırıtmam daha da büyüdü.

"Şimdiden geçmiş olsun."

Teacher ➳ VminWhere stories live. Discover now