2.3~Final~

1K 88 77
                                    

Jimin sessizce nefes alıp verirken yanağımı yumruk yaptığım elime yaslayıp Jimin'i izledim.

Jimin'i yorduğumun farkındayım. Ama onu yormamak için çabalıyorum. Pek başarılı olduğumu sanmıyorum gerçi.

İç çekip elimi Jimin'in saçına koyup saçını okşadım.

Jimin her zamanki gibi çok masum görünüyordu.

Gülümseyip elimi Jimin'in saçından çekip yanağının üzerine koydum ve yanağını okşadım.

"Taehyung."

Jimin ismimi mırıldanıp gözlerini araladığında onun bu uykulu hali daha çok gülümsememe neden oldu ve kalbim kıpır kıpır oldu.

"Hm?"

Elimi Jimin'in yanağından çekmeden mırıldandığımda Jimin gözlerini iyice açıp bana çevirdi.

"Sormak istediğim birşey var."

Jimin endişeli gibi duruyordu. Bu beni de endişelenmişti.

"Sor tabi meleğim."

Jimin elini yanağının üzerindeki elimin üzerine koydu ve elimi okşadı.

"Düşünmeden edemiyorum."

Merakla gözlerimi Jimin'e diktim.

"Neyi?"

Jimin eliyle yanağının üzerindeki elimi çekti ve yattığı yerde doğruldu. Şimdi yüz yüzeydik.

"Bana ne gözle baktığını."

Kaşlarımı çattığımda Jimin iç çekti.

"Bazen bana öyle yumuşak, öyle hoş davranıyorsun ki beni gerçekten seviyormuşsun gibi geliyor. Ama düşünmeden edemiyorum. Beni ne şekilde seviyorsun Taehyung?"

Jimin merakla gözlerimin içine baktığında bende ona baktım.

Evet, o benim gözümde küçük masum bir çocuk gibi. Onu koruyup kollamak istiyorum. Bu onu kardeşim gibi gördüğümden kaynaklı olabilir.

Ama ben Park Jimin'i kesinlikle kardeşim gibi görmüyorum. Çünkü Park Jimin bana kardeşin hissettiremeyeceği duygular hissettiriyor ve bu duyguların ne olduğunu iyi biliyorum.

Bu aşk. Ben Park Jimin'e aşığım.

Jimin merakla bana bakmaya devam ederken gülümsedim ve elimi Jimin'in saçının üzerine koydum.

"Seni endişelendirdiğimin farkındayım. Yorduğumun da. Artık buna bir netlik getirmenin vakti geldi değil mi?"

Gülümsemeye devam ederken derin bir nefes alıp Jimin'le alınlarımızı birleştirip gözlerimi yumdum.

"Seni kardeşim olarak görmüyorum Park Jimin. Ya da bir öğrencim olarak. Sana olan hislerimi başka bir şeye de bağlamıyorum. Park Jimin, ben seni seviyorum. Aynı zamanda korkuyorum da. Bana olan hislerinin geçici olmasından ve birgün beni bırakıp gitmenden korkuyorum."

Boğazım düğümlendiğinde daha fazla konuşmaya devam edemedim.

Sonunda gerçekten hissettiklerimi ona söyledim. Gerçek hislerim açığa çıktı.

Bunca zamandır Jimin'le arama mesafe koymaya çalıştım çünkü korktum. Hislerinin geçici olmasından korktum. Beni bırakıp gitmesinden korktum.

'Giderse ben ne yaparım?''Onsuz yaşayabilir miyim?' bunları düşünmeden duramadım. Aklımı sürekli bu sorular kurcaladı ve daha fazla acı çekmeden ondan uzaklaşmaya çalıştım.

Teacher ➳ VminWhere stories live. Discover now