2.0~Doğru Yol~

898 95 78
                                    

Zil çaldığında gözlerimi Jimin'den çekip ayağa kalktım.

"Hadi seni sınıfına bırakayım."

Jimin başını sallayıp ayağa kalktı ve resim defteriyle kalemlerini eline aldı.
Jimin'le birlikte onun sınıfına doğru ilerledik. Jimin'in sınıfının önüne gelince Jimin duraksayıp gülümseyerek bana baktı.

"Dün için teşekkürler Taehyung."

Kafamı sallayıp elimi uzattıp ve Jimin'in saçlarını okşadım.

"Önemli değil Jiminie. Hadi şimdi sınıfına gir."

Jimin başını sallayıp arkasını döndü ve sınıfına girdi. Bende adımlarımı öğretmenler odasına yönlendirdim.

Jimin'le okulda yakınlaşmaktan korkmuyorum. Jimin'le eskiden de böyle yakın olduğumuzdan insanların yanlış anlayacaklarını düşünmüyorum.

Öğretmenler odasına girdiğimde etrafı çok kötü bir aura'nın kapladığını hissettim.

Ürperip kendi masama doğru giderken bu kötü auranın kimden geldiğini anlamıştım.

Elimdeki çantayı masaya bırakıp korkak adımlarla Namjoon hyungun masasına ilerledim.

Tereddütle elimi başını masaya gömmüş olan Namjoon hyungun omzuna koydum.

"Hyun-"

Cümlemi tamamlayamadan sesimi duyan Namjoon hyungun aniden başını masadan kaldırmsıyla geriye doğru sıçradım.

"Ödüm koptu."

Elimi kalbime koyup adrenalinden hızlanmış kalbimi sakinleştirmeye çalıştım.

Hyung boş bakışlarıyla bana bakarken bu hali gerçekten korkutucuydu.

"Şey, benim şimdi derse gitmem gerek."

Hızla masama ilerleyip kitaplarımı elime aldım ve kapıya ilerledim fakat hyung beni ensemden yakalayıp durdurdu.

Korkarak göz ucuyla hyunga baktığımda hyung hala boş bakışlarıyla bana bakıyordu.

"Konuşmalıyız Taehyung."

Hyung birşey dememe izin vermeden beni kapıya doğru ilerletti ve beraber kantine gittik. Kendime çikolatalı süt, hyunga da kahve alıp bahçeye ilerledik ve bir banka oturduk.

"Pekala hyung, şanslısın ki ilk ders boşum. Yani bana içini dökebilirsin."

Sırıtıp hyunga baktığımda hyung başıyla beni onayladı.

"Herşey senin 'yoksa cafeye mi gideceksiniz?' lafınla başladı."

Yutkunup gözlerimi kaçırdım.

"Devam et."

Hyung iç çekip kahvesinden bir yudum aldı ve bakışlarını yere çevirdi.

"Senin yüzünden Seokjin'in ısrarıyla çıkışta cafeye gittik. Amacım bir kahve içip eve geri dönmekti fakat Seokjin kolumdan tutup beni sahile götürdü. Ona engel olamadım. Sanki bütün kontrolü kendi ellerine almış gibiydi."

Hyung duraksayıp kahvesinden bir yudum daha aldığında bende çikolatalı sütümü açıp içmeye başladım.

"Bir süre sahilde boş boş dolandıktan sonra Seokjin'le bir banka oturduk. Seokjin benden dondurma almamı istedi. Ona havaların soğuduğunu ve dondurma yemenin sağlıklı olmadığını söyledim ama beni dinlemedi. Israrlarına daha fazla dayanamadım ve gidip dondurmayı aldım."

Hyung duraksadığında gözlerimi saatime çevirdim.

"Hyung biraz acele mi etsen?"

Hyung göz ucuyla bana baktığında başımı yere eğdim.

Teacher ➳ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin