0.2~Anlaştık mı? ~

1.9K 206 89
                                    

Yoğun olduğumdan dolayı öğle arasına kadar Jimin'in yanına gidememiştim. Öğle arasında gittiğimde sınıfında yoktu bende öğretmenler odasına geri dönüp öğle yemeğimi yedikten sonra dışarı çıkmıştım. Jimin oradaydı, bankta oturup Basketbol oynayan çocukları izliyordu. Ona doğru ilerledim ve yanına oturdum.

-Dışarıdasın.

Bana döndü.

-Ben dışarıya zaten çıkıyordum Bay Kim.

-Öyle mi? Ben neden seni hiç görmüyordum.

Omuz sikti ve önüne döndü.

-Tenefüste neden yanıma gelmediniz Bay Kim?

Üzgün gözlerle Jimin'e baktım.

-Üzgünüm, bir sürü öğrenci soru sormak için yanıma gelmişti ve sorularını cevaplayana kadar zil çoktan çalmıştı.

Hafifçe gülümsedi.

-Sorun değil, öğretmensiniz sonuçta, bunlar normal.

-Aynı zamanda da senin arkadaşınım.

-Arkadaşım olmak zorunda değilsiniz Bay Kim.

-Bunları hallettik sanıyordum.

-Sadece sizin bir öğretmen olduğunuzu ve benimle ilgilenmek zorunda olmadığınızı söylüyorum Bay Kim.

-Arkadaş demek sadece birbirleriyle ilgilenmek değil Jimin, üzgün olduğunda derdini paylaşmak, mutlu olduğundaysa sevincini paylaşmak demek. Beraber gülüp beraber ağlamak demek. Hem belki benimde arkadaşım yoktur ve bir arkadaşa ihtiyacım vardır.

-Siz sosyal birisiniz Bay Kim, eminim bir sürü arkadaşınız vardır.

-Sosyal biri olmam bir sürü arkadaşım olması demek değil. Evet sosyal biriyim fakat bir nedenden dolayı hiç arkadaşım yok.

-Ne nedeni?

Sırıttım.

-Eğer benimle 1 ay boyunca arkadaş olursan o bir ayın sonunda nedenini söylerim, anlaştık mı?

Küçük parmağımı ona uzattım.

-Ne yapıyorsunuz Bay Kim?

Diğer elimle onun küçük parmağını aldım ve benim küçük parmağıma doladım.

-Anlaştık mı?

Kafasını salladı.

-Anlaştık Bay Kim.

Parmaklarımızı ayırdığımızda yeni fark ettiğim şeyle gülümsedim.

-Jimin.

Kafasını bana çevirdi.

-Efendim Bay Kim?

-Elini bir uzatır mısın.

Elini uzattığında eliyle elimi yan yana getirdim.

-Tanrım, Jimin elin.

-Biliyorum berbatlar.

-Hayır çok sevimliler, hatta sosise benziyorlar.

-Sosis mi?

-Evet ve ben sosisi çok severim.

-Bu benim elimi de sevdiğiniz anlamına mı geliyor.

Kafamı salladım ve elimi eline doladım.

-Baksana, elin elimin arasında yok oldu.

Gülümseyip ona baktım.

-Evet, öyle oldu Bay Kim.

Elini bırakıp geri Basketbol oynayanlara döndüm.

Elini bırakınca elimde bir soğukluk hissettim, elleri çok sıcaktı ve çok sevimliydi.

-Belki birgün bizde Basketbol oynarız Jimin, ne dersin?

-Hayatta olmaz derim Bay Kim, ben Basketbol oynayamam ki.

-Ben sana öğretirim Jimin.

-Yine de ben oynamam.

Gülümsedim.

-Bunu "Tabiki oynarım Bay Kim, istemeniz yeter" olarak kabul ediyorum.

Ve beraber güldük, onun bana alıştığını hissediyorum ve bende ona alışıyorum.

Teacher ➳ VminWhere stories live. Discover now