Omegaverse | Hyunlix

12| Yakınlaşma

Yarım saattir Hyunjin'i bekliyordum ama bu gidişle o gelene kadar Minho Hyung çoktan dönmüş olacaktı. O gelmeden konuşup her şeyi halletmem lazımdı. Endişelenmiyor da değildim hani...Ama Hyunjin'in kendini zapt edeceğine inanıyordum, eskisi gibi değildik.  Gittikçe kendimizi daha iyi kontrol ediyorduk.

Meleğim:

Nerde kaldın? 

Hyunnie:

Geliyorum işte 

Niye başımı şişiriyorsun? 

Meleğim:

Giliyirim isti

Tribe bak

Sanki Mekke'den Medine'ye hicret ediyo

20 dakikalık yol

20

Konuşmak istemiyor musun yoksa

Hyunnie:

Gerçekten sarhoş değilsin değil mi

Eğer öyleysen kendimi tutamayabilirim

Meleğim:

Değilim dedim ya

Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun 

Çabuk gel

Hyunnie:

İyi

Kapıyı aç o zaman

Meleğim:

Bunca zaman kapının önünde mi bekliyordun

Aptalsın cidden

Koltuktan kalkıp koridordaki boy aynasında saçıma başıma çeki düzen verip kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda Hyunjin tüm endamıyla karşımda duruyordu. Vücudunu kapı pervazına yaslamış başını eğerek bana bakıyordu. Onu görünce otuz iki diş sırıtmaktan alamadım kendimi. 'İçeri gelsene ' dedim kapının önünden çekilip içeriyi gösterirken.

Aniden üzerime eğilince donup kalmıştım. Yüzünü boynuma yaklaştırmış,  nefesi tenime değiyordu. Tanrım!  Ben onu bunun için çağırmamıştım!

'Gerçekten sarhoş değilsin ' dedi fısıltıyla. Ben ona zaten sarhoş olmadığımı söylemiştim, ne diye koklayıp test etme gereği duyuyordu ki? Koltuğa geçip otururken ben de yanına geçtim. Misafirliğe gelmiş utangaç çocuklar gibi ellerini  kucağında birleştirmiş,  ara sıra pantolonunun dizindeki iplerle oynuyordu. Çok çekingendi ve bu halleri aşırı tatlıydı. Koskoca sigmasın sen kendine gel, demek istesem de onun bu tatlı hallerini izlemek daha cazip geldi.

Onu kendimden uzaklaştırdığım her an için kendime lanet ediyordum. Tanımadan etmeden onun gibi bir meleği kafamın içinde şeytan bellemiştim. 

'Sorsana ' dedim ona dönerek. 

'Neyi?'

'Seni buraya neden çağırdığımı?'

'Zaten anlatmayacak mısın? ' diye sordu omuzlarını silkerek. Aishhh.....Cidden bu çocuk! 

'Ne biçim aşıksın sen bana!?'