Özel Bölüm

7.5K 663 1.2K
                                    

'Ne zaman çıkacak bu?!'

Koltukta otururken başını dizlerime yaslamış kendi kendine söyleniyordu. 'Hayır yani bir şeyde yapamadık kaç aydır. Ne o? İçeride kendine mekan mı kurmuş? Çıksın artık dışarı. Heyy! Duyuyor musun beni? Çık artık dışarı, zaten bütün eğlence burada, sıkılıyorsundur sen orda şimdi.' Şişmekten neredeyse burnuma değecek olan karnıma konuşuyordu şimdi de.

'Hyunjin o sana cevap veremez biliyorsun değil mi?' Dedim saçlarını okşarken. 'He sen çok biliyon zaten. Karışmaz mısınl ütfen baba kız bir şey tartışıyoruz burda.'

Gözlerimi devirip önümdeki televizyona odaklandım. Ama zırt pırt karnımla konuşan biri olunca odaklanmış sayılmazdım pek. 'Felix?'

'Hmm?'

'Sen niye taşıyorsun bu çocuğu? Ağır değil mi senin için? '

'Tövbe tövbe...Poşet mi lan bu? Oldu olucak bide sen yorulma ben taşırım de. '

'Haklısın niye ben taşımıyorum ki zaten?'

'Bir şey diyicem şimdi....Kalk üstümden çabuk. Odama gidicem ben.' Hyunjin'i kucağımdan itip odama, odamıza yürümeye başladım. İyileşiyordu. Daha sık gülüyordu mesela, daha çok konuşuyordu. İnsanların duygularını umursuyordu. Sorunlar artık yoktu. Jeongin'in bebeği bir mucize ile sadece kalp hastası olarak doğmuştu ve tedavi edilebilirdi.

Changbin ve Chan Hyung evlenmişti. Bizden önce evlenmişlerdi ama ben şimdi çocuğumu doğurdum doğuracaktım. Changbin ise işim gücüm var bebelerle uğraşamam deyip çocuk yapma fikrinden oldukça uzaktı.

Minho Hyung ve Jisung'a gelirsek...

Minho Hyung 'Ben senin peşinden 8 ay koştum, sende koşacaksın.' Demişti Jisung'a. Jisung da 'Nah koşarım.' Deyip siktiri çekmişti. Sözde sevgili değiller ama her eve gidişimde onları sevişirken basıyorum. Garip bir ilişkileri var...

Merdivenlerden çıkarken Hyunjin de arkamdan geliyordu. Düşerim diye nereye gidersem gideyim peşimdeydi. Karnıma giren ani sancı ile yüzümü buruşturup trabzana tutundum. 'Sanırım az önce çok ikna edici bir konuşma yaptın.' 

'Çıkıyomu yani şimdi? '

Canım çok acıyordu ama gülmeden de edemiyordum. Fazla bağırırsam Hyunjin kalp krizi geçirir diye sesimi de çıkaramıyordum. Beni kucağına alıp arabaya götürürken bir yandan da Changbin'i arıyordu.

'Çıkıyormuş.' Dediği an bir kahkaha patlattım. Böyle giderse gülerken sıçacaktım ben bu çocuğu. 

'Ver şu telefonu. Yola bak sen kaza falan yapma sakın....Alo? Changbin? Ben sanırım doğuruyorum. '

'Ne ne ne? Nasıl doğurmak?  Bildiğimiz doğurmak?'

'Bilmediğimiz doğurma da mı var?'

'Lannn! Madem doğuruyorsun niye bu kadar rahatsın?'

'Ayy bilmiyorum çok komik.' Sancılarım çok fazlaydı ama kafamı çevirip Hyunjin'in yüz ifadesini görünce gülesim geliyordu. Telefonu kapatıp ona döndüm.

'Niye arabaya bindik biz? Işınlansaydık yaa anlatacağım bir hikaye heba oldu.'

'Sus ve normal hamileler gibi davran. Sanki ben doğuruyorum anasını satayım.'

Hastaneye geldiğimizde bir kaç suni sancı ile doğuma hazırlanıyordum. Ameliyathaneye girerken de dışarıda neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

◾◾◾

'Lann! Lan ne yapıyorlar içerde!' Diye bağırdı Hyunjin ameliyathane kapısının önüne gelirken. 'Aşkım yardıma ihtiyacın varsa söyle geleyim!'

Omegaverse | HyunlixWhere stories live. Discover now