4. Bölüm

93K 4.1K 1.6K
                                    

*YAZARDAN*

Kaan daha fazla dayanamayıp lafa atlamıştı. Belki de yanlış yapıyorlardı. Ama dün eve gittiklerinde, Defneyi bulduklarını söylediklerinde kardeşlerinin yüzündeki mutluluk her şeye değerdi. Artık hiç biri onsuz 1 dakika bile geçirmek istemiyordu. 17 yıl özlemden sonra Murat Bey kızına sarılmak, Sevim Hanım onu öpmemek için zor duruyordu.

"Defne şimdi sana söyleyeceğimiz şey için bize sinirlenebilir ve kızabilirsin. Ama her şeyden önce bizim bi suçumuz olmadığını bilmeni istiyorum." Kaan bunları diyip sustu.

Defne onlara far görmüş tavşan gibi bakıyordu. Kafası allak bullak olmuştu. Ve şu an ortamın ciddiyeti yüzünden kahkaha atmamak için zor duruyordu.

"Ee sadete gelin. Amacınız beni meraktan çatlatmak filan mı?" Her ne kadar umursamaz gibi dursada çok merak ediyordu. Hiç tanımadığı, bi kaza sonucu sadece adlarını bildiği bi aile ona nasıl bi şey söyliyecekti de Defne onlara kızıp-sinirlenecekti?

Murat Bey lafı dolandırmadan pat diye girdi;

"Bizim 17 yıl önce ikiz çocuklarımız oldu. Biri kızdı ve biri erkekti. Erkeğin sağlığıyla ilgili hiç bir problemi yoktu ama kızın ciğerlerinde sıkıntı vardı. Yaklaşık 1ay kadar küvezde kaldı. Biz tabi onun küvezde kalmasına üzülüyorduk ama içimizdeki mutluluğun tarifi yoktu. Ailemizde ki tek kızdı. Hatta sülaledeki. Ama sonra bize öldüğü söylendi." diyip sustu. Devamını ağlamadan getirebileceğini sanmıyordu. Sevim Hanım da bunu farketmiş olacak ki gözyaşlarını silip devam ettirmeye başladı.

"Bi kızım olduğu için çok mutluydum. Zaten abilerinin mutluluğunu söylememe gerek bile yok. Hepsi havalara uçmuştu tabi o zaman Meriç ve Poyraz küçüktü ama onlarda sanki yeni kardeşlerinin gelmesinden mutlu gibi gülücükler saçıyordu. S-sonra 1 ay geçti. Bi hemşire g-geldi. B-bize k-kızınız ö-öldü dedi. Biz o an yıkıldık." diyip şiddetle ağlamaya başladı. Yanında oturan Batu annesine destek olmak istercesine sırtını sıvazladı.

Ama bilmedikleri bi şey vardı. Defne tahmin ettiklerinden de zekiydi. Konuşmanın sonunun nereye varacağını bildiği için hemen konuşmaya atladı.

"Evden çıkar mısınız?" gayet kibar şekilde söylemişti. Ama lanet olsun ki sesi çatallaşmıştı. Kimsenin yanında ağlamayı sevmezdi.

"A-ama anlatacaklarımız b-bitmedi." dedi Sevim Hanım. Defne ne yapacağını bilmiyordu. Keşke Emir yanımda olsaydı diyordu.

"Ordan bakınca salak gibi mi duruyorum? Ne siz bu kadar şeyi bana boşuna anlatıcak kadar işsiz kişlere benziyorsunuz, ne de ben evlatlık olduğumu bildiğim hâlde karşıma geçmiş bana hayat hikayelerini anlatan ve kızlarının kayıp olduğunu söyleyenen ailenin bana ne anlatmaya çalıştığını anlamayacak kadar salağım."

Uzun bi cümle olduğu için boğazı kurumuştu. Ama şu an bunu düşünemezdi. Hemen sözlerini devam ettirdi.

"Tekrar ediyorum, evden çıkın." Her ne kadar böyle davransada içinde bi parça kopmuştu. Hiç bi şey düşünemiyordu. Tek düşünebildiği o ortamdan bi an önce kaçmak istemesiydi. Ayrıca ikizi vardı. İkizi...

Başı ağrımaya başlayınca yerinden kalktı, bütün gözler onun üstündeydi. Arkasını döndü ve mutfağa ilerledi. Arkasını dönünce kızının sırtını gören Sevim Hanım daha da şiddetle ağlamaya, Murat Bey ve oğulları sinirden kudurmaya başlamıştı.
.
.
.

*DEFNEDEN*

Ne yapacaktım? Nasıl bi tepki vermem gerekiyordu? Cidden düşündüğüm gibiydi. Evlatlıktım. Ama bu benim canımı düşündüğümden daha fazla yakmıştı. Emirle konuşmam gerekiyordu. Onun sesiyle sakinleşmeye ihtiyacım vardı.

Abilerim ve İkizim ||tamamlandıWhere stories live. Discover now