16

1.6K 177 188
                                    

Yolda yürürken bir yandan da terleyen avuç içlerini pantolonuna sürüyordu. Her ne kadar umursamaz gibi dursa heyecanlıydı. Sebebini az çok tahmin ediyordu ama yine de şu anlık bilmiyormuş gibi davranmak işine geliyordu. Taehyung'un ona olan sevgisi... Henüz o kadar güvenilir gelmiyordu Jin'e. Bu yüzdendi onu çok ciddiye almayışı.

Konumunu attığı kafeye geldiğinde girdiği anda Taehyung'u göreceğini biliyordu. Derin bir nefes çekti içine. Heyecana gerek yoktu. Günlük hayatında konuştuğu normal birisiyle buluşacaktı sadece. Hepsi bu.

Nah hepsi bu.

Seokjin iç sesine ebesine uzanan küfürlerini sıralarken son bir kez sanki önemli bir konuşma yapacakmış gibi genzini temizledi ve kafeden içeri girdi. Gözleri bir müddet diğer genci ararken onu cam tarafında bir yerlerde buldu. Yüzüne nasıl bir ifade koyması gerektiğinden emin olamayarak yanına yürüdü.

Taehyung Seokjin'i gördüğü anda bayılmamak için kendi içinde bir savaş vermişti. Ona doğru yürüyen bir afet vardı, nasıl ayakta kalabilirdi ki? Dudakları istemsiz olarak kulaklarına varırken gözlerinin parladığına emindi. Ayağa kalkıp karşısına gelmesini bekledi.

"Hoş geldin kurban olduğum. İyi ki geldin, ne güzel geldin. Etrafım şenlik doldu bir anda."

Seokjin mesajlaşırken bunları okumaya alışmıştı ancak gerçek hayatta duymak hem garip geliyor hem gülmesini sağlıyordu.

Küçük bir kıkırtıdan sonra, "Hoş buldum, hoş buldum," deyip Taehyung'un karşısındaki sandalyeye oturdu. Gelmeden önceki gerginliği karşısındaki gencin samimi sözleriyle biraz olsun dağılmış gibiydi.

"Bir şey yer misin? Öneri olarak kendimi verirdim ama neyse," Taehyung Seokjin'in kızacağını düşündüğü için sözlerine devam etmeyip şakaya vurur gibi yalandan bir gülüş atmıştı. Gerginliği yüzünden ne söyleyeceğini ve söylediğini bilmiyordu.

Seokjin ise içinden gülerken sadece göz devirmekle yetinmişti. Hafta içleri ders çıkışlarında genelde buraya geldiği için artık çalışanlarla tanışıyorlardı. Hava sıcak olduğundan ikisi de sadece çilekli milkshake sipariş ettiler.

Taehyung telefonuna gelen ard arda mesaj seslerini duyuyordu ancak karşısında daha önemli bir şey vardı. Onu izlemekle meşguldü. Ancak Seokjin mesajların önemli olabileceğini düşünmüştü.

"Bak istersen. Peş peşe yazıldığına göre önemlidir."

Taehyung hülyalı hülyalı bakarken kafasını sallayıp telefonunu cebinden çıkardı. Bakışları sinire bürünürken gruptan gelen mesajları okuyordu.

Kahpe Dolmuş Etrafımız Lililililililil

Tontişim
Konu nasıl dönüp dolaşıp sabah olanlara geliyor
İyi olduğunuzdan emin misiniz?
Sürekli tek suçlu benmişim gibi davranıyorsunuz

Hobifobi
Öylesin diyen mi oldu sana
Götünden element uydurup durma

Bücürük
Hyung bu aralar fazla huysuzsun sadece
Bunu söylüyoruz sana

Tontişim
Ben huysuz değilim tamam mı
Burada bi şeyler dönüyo
Ama siz bana söylemiyosunuz

Hobifobi
Neler döndüğünü anlamak çok da zor değil aslında ama senin o dar beynin anlamıyo
Bu bizim suçumuz değil

Tontişim
Laflarına dikkat et Hoseok

Tae
Burada hayatımın en önemli gününü yaşıyorum ve siz kavga mı ediyosunuz gerçekten
Zaten sabah yeterince moralim bozulmuştu
Bozmaya devam edin
Teşekkürler

Ay Hoşt Ulan |TAEJIN|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin