31

1.2K 117 201
                                    

"O ney layn?!"

Seokjin dışarıdan gelen bağırma sesiyle kaşlarını çattı. Yanlış duyma ihtimali yüzünden ikinci bir sesin gelmesini bekledi.

"Servet usta, bu egzozu sen mi yaptın? Süper olmuş süper!"

Birisi kapısının önünde bağırıyordu ve ses çok tanıdıktı. Merakla yerinden kalkıp cama gitti ve aşağı doğru sarkıp kim olduğuna baktı.

"Hayt, Allah'ını seviyim senin. Ben şöyle bir tur atayım da geleyim. Kontrol edeyim Rafık. Tesisata da sesi verek şöyle."

Taehyung, nereden geldiği belli olmayan bir bisiklete binmiş gülüp konuşarak sokağın ortasında çember çizerek ilerlemeye çalışıyordu. Seokjin onun bağırarak söylediği şeyleri anlamasa da sarhoş olduğunu anlamıştı bile. Kaşları tekrar çatılırken Taehyung'a doğru seslendi.

"İçip içip kapıma dayanmadığın kalmıştı zaten pezevenk herif. Napıyorsun orada?!"

Taehyung aşık olduğu sesi duyduğunda yüzündeki sırıtış daha da aptala dönmüştü. Bisikleti durdurup Seokjin'e baktı.

"Aha geldim Rafık. Yok sen Seokjin'din. E bi tanem sen Seokjin'sen Rafık kim? Haa egzozu yapandı. Egzoz neydi?"

Seokjin gece yarısı komşulara rezil olmanın verdiği utançla avucunu sertçe alnına yapıştırdı. Sonra tekrar kafasını kaldırıp Taehyung'a seslendi.

"Bekle beni orada. Yanına geliyorum."

Üstündeki pembe ayılı pijamaları umursamadan merdivenlerden koşarak inerken Taehyung'un yedi sülalesine birden sövüyordu. Eve geldiğinde götüne tekmeyi basacaktı. Kapıya vardığında hızlıca açıp açık bırakarak hala bisikletle daireler çizen ve, "Antepliyim ağam ben, çiğköfteyi severim ben. Baklava fıstık, baksana fıstık," diye bağıran çocuğun yanına gelip kolundan tutarak durdurdu.

Taehyung tekrar bu güzelliği gördüğünde resmen içi gitmişti. Bisikletten inip düşmesini umursamayarak Seokjin'in önünde durdu ve avuçlarını yanaklarına bastırarak sanki bir hamurmuşçasına yoğurdu.

"Ne sevimli şeysin sen len. Bidi bidi bidi."

Seokjin bir süre gözlerini kapatıp sabır dilendi. Etrafına bakındığında komşuların onları izlediğini, mobese teyzelerin dedikoduya başladığını görmüştü. Yanaklarında duran Taehyung'un ellerini tutup aşağı indirdiğinde, "Tae eve girelim bi ben sana fıstığı göstereceğim. Hadi!" dedi.

Taehyung sevgilisinin arkasından sürüklenirken, "Fıstıklı baklava severim ben aşk bahçem. Bil diye dedim yani." diye geveledi. Seokjin başarıyla Taehyung'u eve sokup salondaki koltuklardan birine attığında bir nefes üfledi. Bu çocuğu gerçekten sevmese çoktan kapının önünde bırakmıştı.

Ellerini beline koyup kaşlarını çattı.

"Bensiz içmeye mi gittin hain köpek?"

Evet takıldığı nokta tam olarak buydu. Kendisiyle gitmediyse kimle gitmişti? Niye haberi yoktu? Buraya gelmese, başka yere gitse, başına bir şey gelse nasıl haberi olacaktı?

Taehyung kafasını koltuğun arka kısmına yaslayarak karşısında duran afeti izledi. Yüzündeki çarpık gülümseme gitmiyordu. "Bana böyle hesap sorarken çok seksi oluyorsun."

Seokjin ani gelen cümleye ne cevap vereceğini bilememişti ama tavrını bozmamaya çalıştı. "Birazdan ağzına tükürürken de seksi olacak mıyım bakalım?!" Sinirle söylediği şeyle Taehyung'un korkacağını düşünmüştü ama aksine Taehyung daha da gülüp onu kolundan çekerek kucağına yerleştirmişti.

Ay Hoşt Ulan |TAEJIN|Where stories live. Discover now