35 - Hastalıkta Sağlıkta

2.2K 178 446
                                    

Yuta Hocayla birlikte seminer konularımızın üzerinden son kez geçip tekrar yaptık, arada gidip Sehun'a baktım sakince uyuyordu. Ardından tamamen mola verdik, Yuta odasına çekilip dinleneceğini söyledi ben de yeniden Sehun'a bakmak için odama gittim.

Derin derin nefesler alarak uyuyordu, uzaktan bakınca güzel bir uykuda olduğunu sanabilirdik ama yanına varınca aslında ateşi var diye canı yandığı için zorlanarak bilinçsizce uyuduğu anlaşılıyordu.

Ateşi iki saat öncesine göre biraz daha yükseldiği için bir tık endişelenmiş olabilirim. Kocaman adam yani ateşi çıktı diye ölmez elbette ama ne bileyim canı yansın istemiyorum. Ya zaten elimle ateşini kontrol ederek derece tahmini yapıp endişelenmem çok saçma. Evde neden ateş ölçer yok?

"Sehun~" diyerek sessizce seslendiğimde maalesef uyanmadı.

Birkaç kere daha adını söylememe rağmen beni duymayınca elimle yüzünü sevdim. Başını okşadım ve ona yeniden seslendim. Omzuna dokunup onu dürtmek de bir seçenekti ama azıcık bile olsa canı yanmasın diye sevmeyi tercih ettim.

"Sehun?"

"Hım?" diye karşılık verdi ama sesi çok kısıktı.

"Böyle olmayacak."

"Ne?"

"Hadi hastaneye gidelim." diye teklif ettim.

İlk başta ne dediğimi anlamadı çünkü dinlememişti, lafımı iki kere daha tekrar etmem gerekti. Gidebilmemiz için önce uyanması hatta kalkması lazım. Bu yüzden onu yatakta doğrultmaya çalıştım. Kalkıp yatak başlığına yaslandı, gözleri kapalıyken konuşmaya başladı.

"Hastanelerden nefret ederim." dediğinde güldüm.

"Kim sever ki zaten?"

"Doktorları sevmiyorum."

"Daha iyi olman için onlara ihtiyacımız var."

"Nayeon, doktor sevmem."

"Bir iki saçma insan tanıdık diye niye sağlık çalışanlarından nefret edelim ki?"

"Ben sadece seni seviyorum." dediğinde yine güldüm.

"Ateşli halin çok eğlenceli ama seni böyle görmeye dayanamıyorum. Hadi gidelim."

"Beni ateşli mi buluyorsun?"

"Eyvah eyvah! Bir an önce iyileşmen lazım."

Pijamalarıyla dışarı çıkmak istemediği için kıyafetlerini değiştirmek istedi. Aslında bunu kimse umursamaz, zaten arabayla gidip geleceğiz ama beyefendinin içindeki modacı bir anda dile geldi ve bu şekilde gitmeyeceğini söyleyip durdu.

Dün akşam çıkarıp makyaj aynasının önündeki sandalyeye koyduğu kıyafetlerini elime aldım ve ona uzattım. Elimden alsa da bir şey yapmadan bekledi.

"Kendin giyinebilir misin?" diye sordum.

"Hı-hım yaparım." dese de sesi inandırıcı gelmedi.

"Yardım edebilirim."

"Hayır, spor yapmam lazım."

"Ne diyorsun ne sporu? Kafan iyice uçtu." dedim.

"Beni böyle görme. Spor yapayım biraz çekici olduktan sonra bakarsın."

"Annemlerdeyken bakmıştım zaten." diye ağzımdan kaçırdığımda uyandığından beri ilk kez güldü.

"İyi o zaman, beni sen giydir." diyerek kıyafetleri bana uzattı.

"Kendin yapabilirsin bence. Salondayım." dedikten sonra odadan kaçtım.

Birkaç dakika salonda beklediğim halde Sehun gelmeyince cidden zorlanıyor mu ya da uykuya geri mi döndü diye kontrol etmek için odama girdim. Yatağın üzerine oturmuş pantolonunu düğmesini kapatmaya çalışıyor gibiydi, henüz kazağını giymediği için üstsüzdü.

Lades / Sehun ✔️Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang