2 - Evlilik Teklifi

1.9K 176 154
                                    

Resmi olmasına özen gösterdiğim kalem etek ve kumaş ceket kombinimle mezuniyetin yapıldığı alana giriş yaptığımda tüm gözlerin bana döneceğini sanmıştım ama kimse oralı olmadı. Bizim için bir günlüğüne rezerve edilen otelin restoran kısmı tıka basa insan doluydu. Eski, yeni tüm öğrenciler ve hocalar buradaydı, tanıdık simalar gördüm ama ne ben onların yanına gittim ne de onlar benim yanıma geldi. Yani hemen de kabul göremedim bu kalabalıktan.

Oturabilecek bir masa bulmam gerekiyor sanırım. Ayakta kalamam tüm gün, üstelik yemek servisi yapıldığında bir tabağım olabilmesi için bu şart. Zaten bir cuma akşamı işten çıkıp gelmişim, hem açım hem yorgun. İleride sahne gibi bir platform kurulmuştu, klasik müzik aletleri çalan bir orkestra ekibi var, başımın daha fazla ağrımaması için onlardan uzakta otursam güzel olur. Herkes ne ara gelip yer bulmuş ya? Kendime yer bulabilmek için etrafımda dönüp bakındım, durdum. Ben nereden boş sandalye bulacağım?

"Nayeon?"

Tanıdık bir ses duyunca hemen dönüp kim olduğuna baktım. Mina bu, şaşkınca gülümsedim hemen.

"Mina. Merhaba."

"Gerçekten sensin." der demez bana sarılınca karşılık verdim.

"Nasılsın?" diye sordum.

"Geleceğini hiç düşünmemiştim. Cidden gelmişsin."

"Geleceğim demiştim." diyerek kendimden emin bir gülüş verdim.

"Yine de... ne bileyim, uzun zaman olmuştu görüşmeyeli."

"Evet gerçekten çok uzun zaman oldu. Sen de yeni mi geldin?" diye sordum.

"Yok yok, ben masalar kurulurken bile buradaydım."

"Neden o kadar erken geldin ki?"

"Şehir dışında işim var diye bu hafta izinliydim zaten. Erkenden geldim, belki birileriyle muhabbet ederim diye. Anlarsın ya!"

Bana göz kırpıp güldüğünde samimi olmasına özen göstererek gülümsedim. Anlamadım ki.

"A, evet anladım." diyebildim kibarca.

Karşı cinsten mi bahsediyor acaba? O kadar uzun zaman oldu ki hala eskisi gibi flört etmeyi seviyor mu emin olamadım. Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayacak o daveti yaptı.

"Masamız şu tarafta, lavabo için kalkmıştım, dönüyordum tam da. Gelsene."

Eğer erkek bulmak için gelmişse onun masasına oturmak tehlikeli olabilir. Önüne gelenle muhabbet edecektir, eminim. Ben de biriyle muhabbet etsem ölmem ya? Yine de kimseyle konuşmak istemi- o zaman niye geldim? Eski dostlarımı görmek için. Doğru haklısın. Diğerleri de gelince Mina'nın yanında mı oturacak peki? Bilmiyorum ama bu kalabalığın içinde Mina dışında bir tanıdık bulana kadar ömrüm tükenebilir.

"Masan neredeydi?" diye sordum bir risk alarak.

"Şu tarafta, hadi gel. Diğerleri de gelmişti."

"Herkes mi?"

"Hayır Baekhyun ve Suzy henüz gelmedi, konser bitmiş, ekipçe yemek yemişler, vedalaşma falan derken yakında burada olurlar. Tatlıya yetişirler belki."  

Masaya doğru yürürken Mina benimle eskisi gibi samimi konuştuğu için biraz daha rahatladım. Gergin olmamı gerektirecek bir durum yoktu elbette ama yine de belki bilirsiniz hani, size biraz bile yabancı olmayan ama uzun süredir görüşmeyince tamamen yabancılaşan insanlarla dolu bir ortama yıllar sonra yeniden girmek, gerginlik yaratabilir.

**

Her bir masa en az on kişilikti. Geçenlerde instagram mesajlaşmasında konuştuğumuz herkes -eksi malum şahsiyet- buradaydı. Beklediğimden daha sıcak bir ortam vardı. Herkes araya hiç zaman girmemişçesine sohbet ediyordu. Yemekler de geldikten sonra muhabbetin seyri iyice rahatladı. Ben de artık daha iyi hissediyordum.

Lades / Sehun ✔️Where stories live. Discover now