46 - Yanlış Alarm

1.5K 146 96
                                    

Hafta sonu sabahı Jongdae'nin ısrarla önce beni sonra da Sehun'u araması üzerine korkarak telefonu açtım.

"Açtı sonunda! Alo? Nayeon neredesiniz ya, niye açmıyorsunuz? İyi misiniz?"

"Biz iyiyiz Jongdae, günaydın, ne oluyoruz?"

"Ya kavga çıkmış Daniel falan olay çıkarmış kafede bir sürü şey olmuş-"

Nereden öğrenmiş bu çocuk olanları? "Sen nereden biliyorsun?" diye sordum.

"Konu bu mu şu anda? Önemli olan nereden bildiğim mi?"

"Ya yok ondan demedim-"

"Siz bana niye anlatmıyorsunuz? Niye Jongdae atla gel demiyorsunuz? Ben onun ağzını burnunu orada kırardım!"

Bu tepkisi üzerine gülümsedim, bizi düşündüğü için hesap soruyormuş meğer. "Tam da bu sebepten. Kimsenin canı daha fazla sıkılmasın diye anlatmadık yoksa-"

"O yüzden Suho'ya bile anlatmadınız değil mi? Beyefendinin haberi yok."

"Evet yok çünkü duyarsa daha da üzülür, ailelerimiz duyarsa mevzu hepten saçma bir yere bağlanır diye- ay neyse ya! Sen nereden duydun?"

"Kavganın çıktığı kafenin sahibi benim fakülteden arkadaşım, bana olayı anlatırken isimlerinizi de kullandı tesadüfen anladım siz olduğunuzu. E anlatsana neler oldu?"

Sesi gergindi ama kızgın değildi, daha çok endişeli gibiydi onu daha da endişelendirmek istemediğim için anlatmamayı seçtim. "Ya uzun hikaye." diyerek geçiştirmeyi denedim.

"Uzunu kısası beni ilgilendirmez! Çabuk kalkın bizim restorana gelin her şeyi anlatın çabuk hadi!"

"Ya Jongdae konuyu kapatsak aslında-"

"Jongin ve Mina da burada, gelin birlikte kahvaltı yapalım."

"Onlar da mı biliyor?"

"Yok şu anda ben konuşurken kulaklarını kapattılar, hiçbir şey duymadılar."

"Ya dalga geçme, yeni uyandım zaten, algım kapalı."

"Tamam tamam, bak yeni uyanmışsınız hem, kahvaltı hazır olacak burada, size sadece uyanıp giyinmek kalacak."

"Doğru diyorsun da umarım Sehun'u evden çıkarabilirim."

"Niye ya? Ev kuşu mu olmuş?"

"Dert kuşu olmuş o yüzden boş vakitlerinde evden çıkmak yerine depresyona giriyor."

"Telefonu ona versene iki dakika, göstereyim ona depresyonu."

Uyku sersemi başı hala yastığındayken gözlerini kırparak benim konuşmalarımı dinleyen Sehun'a telefonu uzatıp "Jongdae seni istiyor." dedim. 

Son anda gülümsediğim için anlamadan telefonu aldı ama kulağına koyar koymaz arkadaşımız öyle bir bağırdı ki Jongdae'nin yüksek gerilimli ses hattından çıkan bağrışmalarını yan komşular bile duymuştur.

**

Hazırlanıp restoranına gittiğimizde bizi kapıda ellerini beline koyarak karşılayan Jongdae'ye kısaca sarılıp selam verdim. Tam söylenecekti ki Sehun'un keyifsiz olduğunu fark edince bir şey demeden sırtımıza hafifçe vurup içeri geçmemizi söyledi. 

Jongin ve Mina da oradaydı onlarla da selamlaşıp Jongdae'nin çoktan her şeyi hazırlattığı masaya oturduk. Kahvaltımızı yaparken olayı anlattık, o da nereden duyduğunu anlattı. Üçü de sinirden kafayı yedi tabii ki. Hem Daniel'e hem Joohyun'a saydırıp durmaya başladılar. Araya girmem gerektiğini hissettim.

Lades / Sehun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin