- 2006 Lise Dönemi 2. Sınıf -
Kimseye anlatmadım, olay büyürse Sehun daha çok sinirlenir diye ağzımı dahi açmadım. Yumi olayın içinde olduğu halde o bile anlamamıştı bir şey. Sehun'un, müdür yardımcısından tokat yediğini herkese anlattığımı zannettiği iki gün boyunca derste durup durup ağladığım için hocalar bana bir şey oldu sanıyordu. Sehun zaten bir daha konuyu açtırmadı kimseye ama ben o istese de kimseye anlatmazdım. Suji sürekli neyim olduğunu soruyordu ama anlatmaya kalkarsam Sehun da ifşa olacak diye keyfim olmadığını, hasta olduğumu söyleyip geçiştiriyordum.
Babama bu iki gün içinde o kadar çok ısrar ettim ki bir ara gerçekten sinirlenecekti. Normalde olsa söz konu ben değilsem asla ilgilenmezmiş çünkü malum şahsın velisi değilmiş ama 'ya tokat yiyen kişi ben olsaydım, ya bir sonraki ben olursam' diyerek vicdan yaptırdığım için sonunda dayanamadı ve okuldaki şiddet problemi hakkında Milli Eğitime şikayette bulundu.
Kimseler bir şey anlamadan o müdür yardımcısı bizim okuldan gönderildi. Duyduğumuza göre maaşında kesinti yapılma cezası bile almış. Umarım başka yerlerde bir daha böyle bir şey yapmaz. Bir anda gittiği için okuldaki herkes yeni gelmiş birinin gidişine asla anlam veremedi. Her şeyi bildiğim halde asla haberim yokmuş gibi davrandım. Dilekçeyi yazan babam olduğu için nüfuzunu kullandığı anlaşılmasın diye milli eğitimdeki arkadaşlarından her şeyin gizli kalmasını rica etmişti, neyse ki konu bize bir daha gelmedi.
**
Baekhyun'un ortamı neşelendirme çabalarına rağmen benim için bir türlü geçmek bilmeyen iki haftanın sonunda sınıf rehber hocamız sınıfa gelip deneme sonuçlarını dağıttı.
Benim sonuç belgemi uzatırken şaşırarak, "Nayeon sen kaydırma mı yaptın kızım?" diye sordu.
Mahcup bir şekilde başımı eğdikten sonra kağıdımı alıp hızlıca defterimin arasına koydum. Sınıf hocamız arkamda oturan Sehun'a kağıdını uzatırken gülümsedi.
"Sehun tebrik ederim oğlum, okul birincisi oldun." dediğinde tüm sınıf onu alkışladı. Hoca cuma günü törende hediye alacağını belirttikten sonra diğer arkadaşlarımızın kağıtlarını dağıttı.
Jongin merakla, "Hocam benimkini vermediniz." dediğinde hoca güldü.
"Bugün asıl Jongin'i tebrik etmek lazım. Sınıf ikincisi ve okul sekizincisi olmuş."
Herkes alkışlarken ben de onun adına sevinerek alkışlamaya başladım. Hoca Jongin'e sarılıp onu tebrik ettiğinde dönüp baktım, kağıdını sallayarak bana gösterdi. Gülümsedim.
Suji hayretle Mina'ya döndü. "Bir şey diyeceğim, sen sınıfta dördüncü oldun. Ben de üçüncü olduysam Nayeon kaçıncı ya?"
Mina da garipsedi. "Sınava girmedin diyeceğim ama o gün sınıftaydın, hepimiz vardık. Kaçıncı oldun Nayo?"
"Boş verin." dedikten sonra önüme döndüğümde moralim olmadığı için uzatmadılar.
**
Öğle arasında yemekhaneye gitsem de iştahım pek yerinde olmayınca arkadaşlarıma daha fazla eziyet etmemek için onlara afiyet olsun dedikten sonra sınıfa gittim. Herkes yemekte olduğu için sınıf boştur diye düşündüm, Sehun hariç cidden de kimse yoktu. Garip bir durum vardı çünkü Sehun benim masamın başında duruyor, kitabımın sayfalarını karıştırıyordu.
"Bir şey mi isteyecektin?" diye sordum içeri girerken.
Bana kısa bir bakış attıktan sonra kaldığı işe geri döndü ve bu kez defterimi alarak sayfalarını hızlıca çevirmeye başladı. Sınav sonuç belgesini bulduktan sonra eline alıp incelediğinde hızlıca yanına gittim ve kağıdı elinden çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lades / Sehun ✔️
Fanfiction- Evlilik teklifime ne diyorsun? - Şartlar uygunsa neden olmasın? Sonuçlarını tahmin ettiğim halde kabul ettim, gitti. Zaten Oh Sehun hep bile bile lades değil mi?
