love? (rosekook)

🐿️

saçlarıma işkence yapmayı bıraktım ve tarağı yerine koyup son kez aynadaki yansımama baktım. güzel olduğunu düşündüğüm sweetim ve şortumu üzerime tam oturmuştu. sweet junkookun olduğu için uzundu ve şortumu neredeyse görünmeyecek dereceye getiriyordu.

saçlarımı omzundan uzattım ve arkamdaki yatakta oturan junkooka bakıp gülümsedim.

sabah ayağım dünkine göre daha az acıyordu fakat junkook beni yürütmemekte itiraz ediyordu. evde iki adımlık yere bile sırtında götürüyordu.

"bu günde okula sırtında gitmiycem öyle değil mi?"

"hayır."

"arabana mı gidicez?"

"hayır,sen yine çok konuşmaya başladın. hadi hazırsan çıkalım."

"sen bana çenesi düşük mü demek istiyorsun?"

kıkırdadı ve ayağa kalkıp önümde durdu. belimde ve bacağımda hissettiğim elle havalandım ve junkookun beni götürmesine izin verdim.

kapıdan çıktık ve dışarıda gördüğüm şeyle gözlerim büyüdü ve küçük bir çocuk gibi heyecanla ellerimi çırptım.

kısa süre içerisinde bisikletin arka tarafına oturtturuldum ve öüme oturan junkookun beline sıkıca tutundum.

junkook bisikleti sürmeye başladı.

~

bisikletten indim ve junkook beni sırtına alacakken onu durdurdum.
"junkook yeter artık yürüyebilirim.lütfen sırtına almaktan vazgeç artık."

tek kaşını kaldırarak beni dinleyen junkook "bitti mi?" diye sorduğunda göz devirerek ayakta dikilmeye devam ettim.anında kollarımı tuttu ve sırtına aldı. herkesin gözü bizdeydi. acayip derecede utanıyordum.

"birdaha o kantin sırasına girmiycem."

diye homurdandım kendi kendime.

~

"pazartesi günü olacak kamp için bu gün gidip isminizi yazdırabilirsiniz. gelmek isteyenler ismini yazdırsın.sonradan vazgeçerseniz gelip isminizi sildirin. pazartesi günü görüşmek üzere iyi tatiller çocuklar"

herkez kendi arasında kamp ile ilgili konuşmaya başladığında kolumu dürtem elle önüme dönüp jennie ye baktım.

"rosie gelecek misiniz geye?"

"bilmiyorum jen, junkook sen ne dersin?"

"roseanne oralar soğuktur sonra gidince üşütüp naz yaparsın çekemem bak."

junkooka dudaklarımı büzerek baktım ve jennie ye dönüp gözlerine baktım.

"merak etme junkook rosie hastalanır bizzat ben bakarım ona."

"ya junkook lütfen gidelim."

"of tamam hasta olursan bakmam jennie baksın."

jennieyle sevinç çığlıkları attık ve junkooka sarılıp teşekkür ettim.

bana bakmıycağı konusunda şaka yapıyordu bana bakıcağını biliyordum yinede sesimi çıkarmadım.