🐰

95 5 11
                                    

saçlarımı karıştırarak odamdan çıktım ve roseanne ye odasının kapısından baktım.

üzerindeki krem rengi ince elbise beline kadar uzanan sarı saçları ve beyaz sporları ile aynanın karşısında makyajını yapıyordu.

gülümsedim ve bir anda çalan kapıyla hızla merdivenlerden indim.kapıyı açtığımda bağırarak içeri giren jennie ve irkildim. kapıyı kapatıyorum ki bir erkek eve girdi.

Jennie gülümseyerek selam verdi. Ona karşılık verdim ve merdivenden inen roseanne hızla jennieye sarıldı.

"jen bu çocuk kim? yoksa erkek arkadaşın mı?"

"hayır,hayır. biz sadece arkadaşız. onun adı suga. suga, bunlar da arkadaşlarım roseanne ve junkook."

"memnun oldum.bu arada sanırım siz sevgilisiniz?aynı evde kaldığınızda göre sevgili olmalısınız."

"hayır,hayır.yanlızca arkadaşız.ev arkadaşı yız."

roseanne nin verdiği cevapla gülümsemem soldu fakat geri toparladım. Beni sevdiğini umuyordum. belkide söylemek istememiştir.

"ee hadi gitmiyor muyuz?"

Telefonumu ve arabamın anahtarını aldım ve evimden çıktık.roseanne benimle, jennie ve suga ise kendi arabalarıyla yola çıktılar.

hafta sonu olduğu için hep beraber bişeyler yapalım dedik ve en sonunda pikniğe gitmeye karar verdik.

sonbahar aylarında olmamıza rağmen hava güneşliydi ve hafif esen rüzgar ferahlık veriyordu.

~
örtünün bir ucundan ben diğer ucundan ise roseanne tuttu ve yavaşça yere bıraktık. üzerine sepetleri ve poşetleri koyduk. ayakkabılarımızı çıkarıp örtünün üzerine oturduk.

soğuyan ramenlerimizden bir lokma aldım ve neredeyse patlamak üzere olan midemi tutup doyduğumu belirttim.

Jennie herkesin ramenine baktı ve bitmiş olduğunu görünce neşeyle ayağa kalkıp topu eline aldı.

"hadi yakartop oynayalım."

hızla ayağa kalkan roseanne "evet, hem yediklerimi eritmiş oluruz."

suga da ayağa kalktı ve elini uzatıp ayağa kalkmamı sağladı. suga ve ben kenara geçip roseanne ile Jennieyi topla vurmaya çalışıyorduk. ikiside o kadar çevikti ki neden bu kadar zayıf olduklarını anlıyordum. gerçi roseanne yi ben çizmişti ama yaklaşık 1buçuk aydır evimde ve hiç kilo almadı.

en Sonunda suga roseanne yi vurdu ve ortaya geçti. sırf roseanne yoruldun diye topu sağa sola attım ve bu onu biraz öfkrlendirdi.

sinirlenince çok tatlı görünüyordu ve bu benim hoşuma gidiyordu.

aklıma gelen şeyle bir an duraksadım.gözümün önünden film şeridi gibi geçti herşey. roseanne yi çizdiğim zaman özelliklerin arasına "aşık olabilme" diye bir özellik yazmamıştım. yanımdan hızla geçen topla daldığım yerden bakışlarımı çektim ve koşarak arabaya doğru ilerledim.

arkamdan seslendiklerini duymuştum  fakat ne dediklerini anlamayacak kadar uzaklaşmıştım.

Arabaya bindim ve hızla resim sergisinin olduğu binaya sürdüm.

~
girişteki güvenliğe kang eun hee nin burada olup olmadığını sordum üst katta olduğunu söyleyince koşar adım merdivenleri çıktım ve yukarıdaki odaların kapısını sıra sıra açıp baktım.

19 numaralı odanın kapısı hafif aralıydı.içeri girdim ve eun hee irkilerek bana döndü.

Beni tanıyınca gülümsedi ve ne olduğunu sordu.

"çizdiğim karaktere"aşık olabilme" özelliğini yazmadım.ona aşık oldum fakat o bana olmuyor. ne yapmam gerek?"

"junkook hata yapmaman gerektiğini söylemiştim."eun hee düşünür gibi yaptı ve arkasındaki kitaplığı kurcalamaya başladı.

kahverengi kalın bir kitabı çıkardı ve bir şeylere bakıp"kitapta yazana göre çizdiğin karekterin bir özelliği eksik yazılmış ise,tek çözüm onu öldürüp tekrar çizmek tir."

gözlerim büyüdü ve sorarcasına  baktım.bunu yapamazdım onu öldüremezdim.

Gözümden akan yaşla arkamı dönüp odadan çıktım ve koşarak binadan dışarı attım kendimi.

sizce kurgu nasıl? görüşlerinizi yazın 👉

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

sizce kurgu nasıl? görüşlerinizi yazın 👉

yorum ve oy verin lütfen. okunma sayısı çok az umarım çoğalır. Bu kurguyu hiçbir yerden destek almadan kendim tasarladım.belkide benzeri vardır fakat okumadığım eminim.

sizi seviyorum❤️🤗

love? (rosekook) Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon