1.0

58 12 0
                                    

İyi okumalar.

Herkeste pişmanlık, üzüntü, vicdan azabı boy gösteriyordu.

Yazgı'nın sınıfa girmesi ile herkes başını öne eğmişti utançlarından.

Yazgı'nın her hareketi sakindi, Yankı ve Yade'ye göre. Adımlarını kardeşlerine yöneltti. Yade hem yapmış olduğu konuşmadan hem de abisine yapılan şeylerin aklına gelmesi ile ağlamalarını şiddetlendirmiş ve hızlıca Yazgı abisine sarılmıştı. Kardeşinin sarılışına karşılık verip saçlarını öptükten sonra geri çekilip Yade'nin gözyaşlarını silmişti.

Hissiz bakışlarını eski sınıf arkadaşlarının üzerinde gezdirdi. Hiçbir söylemek istemese de buna artık mecburdu.

"Konuşmama bile değmezsiniz ama size baktıkça hayal kırıklığı görüyorum. Hiçbirinizin bana ne dediği, benimle ilgili ne düşündüğü zerre umrumda değil. " Zehir gibi çıkan sözleri oldukça sertti Yazgı'nın. Haklıydı da.

"Benim umrumda olan tek şey: 'Sizin gibi insanlar yüzünden kardeşimin gözyaşı dökmesi.' "

Yankı bir kez daha Yazgı ile gurur duydu çünkü kardeşi sözleri ile insanları dövüyordu, yumrukları ile değil.

"Kim olduğunu biliyorum bu arada." Yazgı, son cümlesi ile ortaya bombayı atmıştı.

Yazgı, Yankı'ya bakarak kapıyı işaret ettiğinde Yankı komutu almıştı. Yade'nin omzuna elini koyarak kız kardeşini ve kendini sınıftan çıkarmıştı.

" 'Özür dilemek değil, affet diye haykırmak istemekmiş pişman olmak. Gerçekten pişman olduğumda anladım.' demiş Can Yücel." Bakışlarını tek bir kişiye odaklamıştı Yazgı.

Açelya'ya...

Açelya, özlediği yüze bakıyordu ama içten içe de korkuyordu. Nasıl anladığını bilmiyordu ama Yazgı zeki biriydi. Eninde sonunda bulacaktı kendisini. Bu kadar çabuk beklemiyordu sadece.

Yazgı, bakışlarını Açelya'dan çekip kapıya ilerledi.

"Hayat, geç kalanları affetmez Açelya. "

Cümlesini tamamladıktan sonra arkasında bıraktığı meraklı bakışlarla birlikte sınıftan çıkmıştı Yazgı. Yankı'ya ve Yade'ye bir şey demeden önden çekip gitti.



EKSİK|texting|Where stories live. Discover now