O, intikam denen darağacıydı, ben o darağacına asılan bedendim.
O bir gölgeydi, ben gölgesinden korkan küçük bir kızdım.
O, kelimelerin canına okuyan adamdı, ben suskunluğu ensesinde gezen kadındım.
"Eğer," dedim sözler boğazıma yapışıp beni boğarke...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
13.03.2021...
24. BÖLÜM
"BEKLENMEDİK DARBENİN ACIMASIZLIĞI"
"Dudaklarına tutunan sigaralar değil, geçmişin zehirledi seni. Ve gözlerine bulaşan acı değil, yine geçmişin öldürdü bizi."
Tame Impala - Let It Happen
Bazen toplayacağım seni, dağıldığın her noktadan usunmadan bir araya getireceğim. Çünkü sevmek, bu değil midir? Dağılışının can kırıkları saplanıyor kalbime, yoksa kalbime ağrı diye düşen seni, can kırığı mı sanıyorum ben? Sevgili Can Kırığım, kalbime ağrı diye seni düşürdü Tanrı, benim gibi bir günâhkarı bile dize getirmek için. Bu saatten sonra ettiğim tek dua, senin varlığın için.
Bazen süpüreceğim seni, kalbimin en kuytu köşelerine, benim dahi ulaşamadığım yerlere kim ulaşabilir ki? Kuytu köşelere süpürdüğüm sen misin, yoksa senvarsın diye mi bunca sessizlik? Sevgili Kuytularımda Gezenim, seni kalbime süpürdükçe kimse orada barınamaz oldu, benim gözümde görmedi senden gayrısını, yüreğim kuytularla doldu. Bunca karanlık senin için. Bu saatten sonra göğsüme değdiğinde ellerim, orada atan kalp senin için.
Bazen parçalayacağım seni, bütünken baktığım eşsiz yüzüne bir de parça parçabakacağım. Tek bakışla en fazla ne kadar aşık olunur ki? Ben her baktığımdaçılgınlar gibi yeniden sana aşıkolacağım. Sevgili Kalbime İşleyenim, parça parça baktığım yüzünü, kaplamış şimdi koca bir hüzün. Yüzünü bulutlar gibi saran hüzünün sebebi ben miyim, yoksa bunun seninvarlığından gelen bir yanı mı var? Sevdanın acıttığını seninle öğrendim, acıysa eğeryalnız senin için. Bu saatten sonra acısına göğüs gerdiğim aşk, bizim için.
Hiç düşündün mü, neden böyle bir savaşın içindeyiz diye? Ben çok düşündüm. Bile isteye girdiğim bu savaşta, safların çok kez değiştiği gibi, düşmanlarda değişti. Şimdi soruyorum bir kez daha, şüpheli bakışlarımı gezdirirken onlarda.
Düşman kim?
Dost kim?
Bu yolun sonu uçurum, bizde frenleri patlamış bir arabanın içerisindeyiz. Bitti derken, başladığımız ilk yerdeyiz. Sona koştuğumuzu düşündükçe fark ediyorum ki, biz aynı yerde hiç hareket etmeden dikilmişiz. Bu yolun sonunu görememek ürkütüyor beni.