5. ORTAYA ÇIKAN ACILAR

1.1K 78 75
                                    

21

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

21.02.2020...

5. BÖLÜM

"ORTAYA ÇIKAN ACILAR"

"Gözyaşlarım damla damla içime akarken, yalnızlığın tiz çığlıkları kulaklarıma doldu."

New Person- Same Old Mistakes

Bazı anlarda ölümün yakın olduğunu düşünürüm. Sonra kendime ne kadar yabancı olsam da ölümün çözüm olmadığını ve beni iyileştiremeyeceğini söylerim.

Geçmişimden herhangi bir gün. Tarihi hatırlamıyorum. Babama yalvarıyordum. Daha doğrusu yalvarmak değil, yalnızca ağlıyor, çırpınıyordum. Beni annemin mezarına götürmesi için. Öldüğünü kabullendikten sonra, içimdeki son umut kırıntısını da benden koparıp alacağını bile bile istiyordum mezarını görmeyi.

Ben, her ne kadar konuşamasam da babam benim ne istediğimi anlıyordu. Sonra yüzüme hep bana karşı takındığı ifadeyle bakıyor, yüzüme sert bir tokat indiriyordu. Kulağımın çınlamasını, düşününce bile hissediyordum.

O tokatların ardı arkası kesilmiyordu. Ben ondan böyle bir şey istediğim için pişman olana kadar, canımı yakacak her türlü kötülüğü yapıyordu.

En acısı da, ben çığlık atamıyordum bile. Sesim çıkmıyordu. Duyuramıyordum acılarımı insanlara. O acı yalnızca beni öldürüyordu.

Şimdi de öyle. Ne annemin mezarının yerini biliyordum, ne de bugüne kadar mezarına gitmiştim.

Toprağın altında, beni bekliyordu belki de. Birgün geleceğimi düşünüyordu belki de. Öyle ya? Ölüler beklemez mi birilerini, mezar taşını okşasın, toprağına çiçek diksin diye?

Hergün kapılar üzerime kilitlenir, olur da pencereden dışarıdaki çocukları izlerken yakalanırsam o karanlık banyoya kapatılırdım.

Yine de pencereden diğer çocukları izlemeye devam ederdim. İnsan hiç bisikletten düştü diye, binmekten vazgeçer mi?

Bu da öyle bir şeydi işte. Zaten çocuklar oyuna daldığından, biraz da benim sesim çıkmadığındandır, fark etmezdi beni.

Hep biri beni görsün isterdim. Korkardım bundan ama çocuk aklı işte isterdim beni görmelerini. İsterdim ki, kurtulayım o karanlık banyodan, üzerimde söndürülen sigaradan. Ya da saçlarıma uzanan ellerden, suratıma inen tokattan.

Hep beklerdim, kimse gelmezdi.

Çocukluğumu hep beni kurtaracak birini beklemekle yitirmiştim.
Ben çocukluğuma ne yapmıştım böyle? Onlar çocukluğuma ne yapmıştı böyle? Babam çocukluğuma ne yapmıştı böyle?

Anılar yakardı, kül ederdi. Elimden geldikçe geçmişimi hatırlamamaya, kaçmaya çalışırdım. Fakat bir şekilde beni en savunmasız halimde yakalardı.

SİYAH GÜL Where stories live. Discover now