O, intikam denen darağacıydı, ben o darağacına asılan bedendim.
O bir gölgeydi, ben gölgesinden korkan küçük bir kızdım.
O, kelimelerin canına okuyan adamdı, ben suskunluğu ensesinde gezen kadındım.
"Eğer," dedim sözler boğazıma yapışıp beni boğarke...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
28.05.2020...
8. BÖLÜM
"İNTİKAM DENEN DARAĞACI"
"Cehennem bana kucak açarken, benim gözlerim hâlâ bana sırt çeviren cennetteydi."
Blueneck- Mutatis
Küçükken ölen insanların yıldıza dönüştüğüne inanırdım, belki de böyle kandırılmıştım. Büyüdükçe kafamdaki düşünceler şekillenmeye, beni daha çok düşünmeye itti.
Yakınımdaki tek kişiyi kaybettiğimde, onun toprağa gömüldüğünü gördüğümde anladım ki, ölen insanlar yıldıza dönüşmüyordu, her ölen insanın ardından bir yıldız sönüyordu.
Yıllar önce bir yıldız söndü. Etraf benim için karardı, ben o karanlıkta yolumu bulmak için çırpınırken, karanlık beni ölesiye korkutan bir canavar oluverdi.
Bazen korkular bir bakıştan veya bir çift gözden de ibaret olabiliyordu. Bunu şimdi daha iyi anlıyordum. Onun acı gibi koyu kahve gözleri, benim en büyük korkumdu.
O gözler, bana geçmişimi hatırlatıyordu. Hâlâ ensemde olan, ölümcül bir hastalık gibi beni bırakmayan geçmişim.
"Bu sabah İstanbul'a geldi, bir iş anlaşması için. Eğer istediği gibi her şey yolunda giderse, epey yüklü bir miktar kazanç elde edecek."
Kuzey'in söylediklerini dinlerken, gözlerim hâlâ babamın üzerindeydi.
"Ortaklık yaptığı adamla araları iyi sayılmaz. Küçük bir pürüz bile Alihan Seçkin'in aleyhine olur."
Kısık çıkan sesimle sordum. "Bunlar bizim ne işimize yarayacak?"
"Şimdi düşün ki; işler Alihan Seçkin'in istediği gibi gitmedi ve sik gibi ortada kaldı. Bu onu büyük bir zarara sokar, çünkü epey büyük bir yatırım yapmış. Hepsi çöpe gider. Adamla aralarını bozmak bunun için yeterli olur."
"Neden haz etmediği biriyle ortak olur ki insan?"
Buz gibi bir gülümseme ile cevap verdi. "Karşılıklı menfaat. İnsanoğlu menfaatleri için ruhunu bile satacak kadar açgözlüdür. Bunun her ikiside bilincinde, sadece birbirlerine aptalı oynuyorlar. Unutma Beyaz; söz konusu para olduğunda herkes en iyi sahnesini sergiler. İstenen para eline ulaştığında da, maskeler yavaşça düşer."
Ortamda oluşan sessizlik beni rahatsız etti. "Şimdi biz, adamla arasını mı bozacağız?"
Kehribar rengi gözleri şeytanın dönüp durduğu bir çemberdi. "Akıllı kız. Aralarını bozmayacağız, bizimkisi küçük bir dokunuştan ibaret olacak."
