Mafya Savaşları

Getirecek

Telefonum çalmaya başlayınca oflayarak arayana baktım. Saat gecenin üçünde hangi deli niye arıyor?

Telefona baktığımda patron arıyordu. Hızla ayağa kalktım ve telefonu açtım.

Telefonu daha yenice kulağıma götürmüştüm ki "Beş dakika sonra evinin önünde siyah renkte jip göreceksin. Seni bana getirecek." dedi.

Cevap bile vermeme izin vermeden telefonu kapatınca ofladım.

Üstüme şöyle bir göz attım. Eşofman, kazak olarak çok da harikaydım.

Silahımı belime yerleştirdikten sonra merdivenlerden aşağı indim.

Ben Eflanur Kaya. Yirmi beş yaşındayım. Annem Koreli, babam ise Türk'tü.

Evden çıkarken jip de gelmişti. Hiçbir şey demeden arabanın arka koltuğuna oturdum.

Şoför sorarcasına "Eflanur Hanım?" dedi.

Cebinden mafya kimliğimi çıkardım ve şoföre uzattım. Siyah kimliği görünce anında önüne döndü ve "En rahat şekilde sizi götüreceğim." dedi.

Hiçbir şey demeden camdan bakmaya başladım.

Seviyeye göre mafyalara kimlik dağıtılıyordu.

Yeni başlayanlardan sırayla gri, sarı, kahverengi, kırmızı, kızıl, siyah ve mat siyahtı. Benimki şu an siyahtı. Mat siyah sadece büyük patronda vardı.

Büyük patron diye adlandırdığım kişi tüm ülkedeki mafya teşkilatını yürüten kişiydi.

Şimdi ise İstanbul'da gerçek kimliğimin yanında şehirdeki mafyalığı asıl patron için yürütüyordum.

"Eflanur Hanım, geldik." dedi şoför.

Yine hiçbir şey demeden arabadan indim ve geldiğimiz eve baktım.

Patron asla adını, adresini, yüzünü kimseye göstermez, söylemezdi.

Bu evin de sadece benim gibilerle konuşmak için alındığını sanmıyorum.

Derin bir nefes aldım ve benim için aralanan bahçe kapısından içeri girdim.

Kapıdaki koruma "Eflanur Hanım sizinle patronun yanına kadar ben eşlik edeceğim." dedi.

"Peki." dedim.

"Öncelikle üstünüzdeki tüm kesici, patlayıcı, ateşli... tehlike oluşturabilecek tüm aletleri almalıyım." dedi.

Belimdeki tabancamı, botumun içindeki özel tasarım olarak yapılmış küçük tabancamı ve üstümde bulunan iki bıçağı adama verdim.

"Şimdi kollarınızı kaldırın." deyince ellerimi havaya kaldırdım.

Tüm vücudumu başka bir alet var mı diye kontrol ettikten sonra "Gidebiliriz." dedi.