Mafya Savaşları

Zehir

Belimden silahı çıkardım ve kapıya ateş ettim. Tuna orada kalırken sinirle çıktım ve kendi daireme girdim. 

Kapımı sertçe kapattıktan sonra derin bir nefes aldım. Sinirden tüm vücudum titriyordu. Masamın üstünde duran şişedeki suyu tamamen içtim. Sakinleşmem lazım. 

Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gidecektim ki başım döndü. Elimle duvara tutunurken az önce su içtiğim şişeye baktım. 

Bunu buraya ben bırakmamıştım! Lanet olsun! Her kim bıraktıysa içine zehir de atmıştı.

Başım daha fazla dönerken ayakta duramadım. Dizlerimin üstüne düşerken belimden silahı çıkardım ve dört beş el ateş ettim. Biri silah sesini duyup gelirdi.

Ellerimi zemine koyarken aynı emekleyen bir bebeği andırıyordum. Ağzımdan bir şey aktığını hissediyordum ama ne olduğunu anlamıyordum. Nefes almam da zorlaşmıştı.

"Eflanur!" diye bağırarak yanıma gelen Tuna hızla belime sarıldı ve mideme baskı uygulamaya başladı.

"Yavrum kus şunu." diyen Tuna ile ne kadar kusmayı çabalasam da yapamıyordum. Vücudumun hakimiyetini kaybetmiştim. 

Tuna elini ağzıma soktu ve küçük dilime kadar ileri götürdü. Bu midemi bulandırırken yere kusabileceğim kadar kustum. Tuna bir yandan beni tutarken bir yandan sırtımı sıvazlıyordu. 

En sonunda derin bir nefes alabilirken ayağa kalkmadan kafamı Tuna'nın göğsüne yasladım.

"İyi misin?" diye sorunca "evet" anlamında kafamı aşağı yukarı salladım. 

Alnımdan öpünce "Fazla yanaşma. Ayaklanınca yine düşmanımsın." dedim. 

"Önce şu çıkan ateşini düşürelim." dedi.

"Kendim hallederim." dedim. Onun yardımına muhtaç değildim. 

 "Unutma senin ölmen ikimiz için de iyi olmaz." dedi.

"Seni geberteceğim oğlum." dedim.

Beni kucağına aldı ve "Gebertirsin sonra." dedi. 

Beni kendi odasına götürdükten sonra banyonun önünde yere indirdi.

"Bir duş al. Bende sana dairenden kıyafet getiriyorum. Ayrıca kustuğun yeri temizleyip odanı havalandırırım." dedi.

Banyo kapısına yaslanırken "Neden bana yardım ediyorsun?" diye sordum. 

"İyi günde, kötü günde; hastalıkta, sağlıkta diye söz verdik. Ne kadar çıkarlar için de olsa sözümün arkasında dururum." dedi.

"Sen önce şerefinin arkasında dur." dedim. 

Tuna bu dediğime gülerken banyoya girip kapıyı kapattım.