Bölüm Bir: "Hiçbir iş adamı aradığım çete liderinin takma ismini bilmez"

3.4K 296 273
                                    

[Jungkook]

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

[Jungkook]

Anahtarı çevirip kapıyı açtığımda, evin sıcaklığı karşılamıştı beni. Gecenin bu vakti olmasına rağmen, holdeki loş ışıklar hâlâ kapanmamış, açıktı.

Yine mi uyumamıştı?

İçeri geçip elimdeki çantayı kenara koymuş ve ayakkabılarımı çıkarmıştım. Kenardan, Taehyung'un benim için aldığı ve bana saçma gelse bile onun için taktığım, tavşan kafalı terliklerimi ayağıma geçirmiş ve ses çıkarmamaya dikkat ederek salona ilerlemiştim. Taehyung yatmamış olsa bile, oğlumuz Soonyeon'un uyuduğundan emindim.

Salona girdiğimde, koltukta uzanmış zarif beden çarpmıştı ilk gözüme. Yine çalışmayan televizyona dalmıştı uyku akan gözleri, kim bilir ne düşünüyordu yine derin derin. Öyle ki beni bile fark etmemişti. Bir süre kapıya yaslanıp onu seyrettiğimden, birkaç dakika sonra ona doğru adımladığımdan bir haberdi. Kendimi yavaşça onun üzerine attığımda ve kucağına uzandığımda ancak fark etmişti beni.

"Jungkook, ödümü patlattın."

Başımı göğsüne yaslayıp iyice kucağına yerleşmiş ve gözlerimi kapatmıştım. Günün sonunda sevgilimin yatacak olduğum kucağı olmasa, samimî söylüyorum bu hayat yaşamaya değmezdi.

Ellerini saçlarıma çıkarıp oynamaya başladığında daha çok gevşemiştim. Muhtemelen birkaç dakika içinde burada, üzerimi dahi değiştirmemişken, sızıp kalacaktım.

"Yemek yedin mi? Isıtayım mı bir şeyler?"

"Sadece saçlarımla oynamaya devam et."

Mırıldanıp derin bir nefes almıştım, Taehyung'un şekerli kokusu sayesinde ciğerlerim bayram etmişti. Nasıl olabiliyordu? Hiçbir şey kullanmamasına rağmen nasıl böyle olağanüstü kokabiliyordu? Onun kokusu sanki Tanrı'dan bir parçaymış gibiydi benim için. Bütün sıkıntılarımı, içimdeki bütün kötü enerjiyi alıp atıyordu âdeta.

"Hadi odamıza gidelim, burada böyle yatma."

"Hayır..."

"Çok yorgun olmalısın, burada yatarsak eğer sabaha belin tutulmuş bir şekilde uyanırsın. Burası rahat değil-"

"Senin kucağından daha rahat hiçbir yer yok benim için."

"Jungkook..."

Sesi nazlı çıksa bile kıkırdamasından anlamıştım hoşuna gittiğini. Gözlerimi açmış, gülümseyip başımı kaldırmış ve yüzüne bakmıştım. Gözlerine bakmak, tarif edemiyordum bile. Dilimi yutturuyordu bana, sözlerimi unutturuyor, bilincimi eziyordu. Saatlerce gözlerine bakabilirdim, gözlerinde kaybolsam bile bu eziyeti seviyordum. Onunla ilgili her şeyi çok seviyordum.

"Hadi kalk."

"Kalkmayalım Taehyung. Her an-"

Sözüm çalan telefonla yarım kalmıştı. Ben de tam bundan bahsedecektim, ne yazık ki ben söyleyemeden gerçekleşmişti bu olay.

LIE | gguk + taeWhere stories live. Discover now