LIE | gguk + tae

Bölüm Sekiz: "Sen bana iyi gelmezsin"

[Jungkook]

"Avukat Kim Namjoon ile nasıl bir ilişkin var?"

Sorum cevapsız kalmıştı. Saatlerdir sayısız sorguya girmiştim. Sorgu denemezdi aslında buna, bunlar birer görüşmeydi. Namjoon'u tanıyan herkesle birer görüşme ayarlamıştık. Sayısız avukat, hâkim, öğretmen geçip oturmuştu karşıma. Hiçbirinden bir şey çıkmamıştı. Şimdiyse karşımda bir başka avukat oturuyordu, Min Yoongi.

"Konuşsana! Saatlerce seni bekleyemem burada!"

Ellerimi masaya vurup ayaklandığımda Bay Min sakinliğini koruyarak gözlerime bakmıştı. Kıravatını düzeltip boğazını temizledikten hemen sonra konuşmaya başlamıştı.

"Bunun bir sorgu olmadığını sanıyordum."

"Değil zaten!"

"O hâlde sakin olun Bay Jeon, böyle sağlıklı bir iletişim kuramayız. Oturun lütfen."

Bana kalktığım sandalyeyi işaret ettiğinde sakinleşmek için gözlerimi kapatmıştım. Ne yapacağımı ona soracak değildim. Arkamdaki sandalyeyi sertçe arkaya doğru itmiş ve yere düşerek yüksek bir ses çıkarmasını sağlamıştım. Min Yoongi kaşlarını kaldırıp hayretle bana bakarken, boynumdaki kravattan kurtulmuştum öncelikle. Bu beni daha da sıkıyordu, daha fazla takamayacaktım. Masanın üzerine kravatımı koyduktan sonra gömleğimin kol düğmelerini çözmüştüm. Kollarını kıvırdığımda son olarak yakamın ilk birkaç düğmesini açmıştım. Evet, şimdi daha rahattım.

"Bana bak, bana işe yarar bir şey versen iyi edersin. Bir şey biliyorsan konuş, bilmiyorsan da zamanımı boşa harcama!"

"Neden bu kadar sinirli olduğunuzu anlıyorum, size yardım edeceğim. Namjoon hakkında bildiğim tüm bilgiler burada, işinize yarar mı bilmem." Siyah bir zarfı bana doğru uzattığında tek kaşımı kaldırarak kuşkulu gözlerle ona bakmıştım. Siyah zarfın altında bir de kırmızı bir dosya vardı. Onu fark ettiğinde kırmızı dosyayı diğer eline almış ve siyah zarfı masaya bırakmıştı. "Bu da sinirli olduğunuz konu ile alakalı. Buyurun, boşanma dilekçeniz. Elden vermiş olayım. Ben Min Yoongi, Kim Taehyung'un avukatıyım."

"Ne?"

"Lütfen, alın."

Uzattığı dosyayı aldığımda yerinden kalkmış ve üzerini düzeltmişti. Önümde eğilip izin istemiş, ardından hiçbir şey söylememi beklemeden sorgu odasından çıkmıştı. Onun hemen ardından Yein içeri girmiş, yerde duran sandalyeyi kaldırmış ve yanıma gelmişti elleri ceplerinde. Siyah zarfta ve kırmızı dosyada gözlerini gezdirmişti.

"Hangisini alıyorum?"

"İkisini de."

Kırmızı dosyayı masaya fırlatıp kapıya doğru dönmüştüm. Kapıyı açmadan hemen önce Yein'in sözlerini duysam bile duymazdan gelmiştim. Tuvalete gidip yüzüme su vurmam gerekti, her ne diyorsa umurumda bile değildi.

"Bu boşanma dilekçeniz-"

[Taehyung]

"Her şey yolunda mı?"

"Evet efendim, Kim Namjoon'u indirmek için gerekli kişiler görevlendirildi. Kendisinin tanıdıklarından bir şey çıkmayacağına da eminiz."

"Nasıl bu kadar eminsin Taehyung?"

"Namjoon'un tanıdıklarından birkaç kişi dışında kimse bizi tanımıyor. Bizi tanıyanlarsa güvendiğimiz adamlarımız, bizi asla satmazlar efendim."

"Yine de dikkatli ol. Büyük plan için biraz daha beklemeliyiz, bu süreçte sorun çıksın istemiyorum."

"Büyük planı hâlâ bana açıklamadınız efendim, açıklamayı düşünmüyor musunuz?"