1.1

218 21 1
                                    


Saatler geçmişti dakikalar hatta saniyeler geçmişti , insan kendini boşlukta hisseder ya bişey yapmak istemez içinde fırtınalar kopar ya .işte Bora nın içinde tam olarak fırtına kopuyordu ne yapacağını bilmiyor gencecik bir kızın hayatına son vermesinden kendini suçluyordu , belkide biz yeterince destek olamıyorduk ona hatta ben onun için şu an burada yoktum bile .

Kapının önünde öylece oturmuş saçlarının diplerini kazırcasına kaşıyordu , gitmelimiydim yanına, Herşey geçecek üzülme diyip sarılmalımıydım arkadaşlık namına? ihtiyacı vardı.

Karakolun camından yıkılmış , enkaz altında kalmış , kurtarılmak için etrafa bakan Bora yı izliyordum . Tâki Poyrazın elini omzumda hissedene kadar .

"Hepimiz biliyoruz onun bir suçu olmadığını eninde sonunda bırakacaklar bizi merak etme Deroşum.."

"Ya o kız ...? Onun hayalleri onun hayatını geri kim verecek Poyraz? Evet bizim suçumuz değil Bora nın suçu da değil ama kız aklımdan çıkmıyor masum yüzü gitmiyor aklımdan"

Konuşurken gözümde yerde kanlar içinde yatan kız canlandı , ve yanında bitmiş bir şekilde oturan Bora...

Poyraz elini omzumdan indirip nereye baktığımı görmek için cama yaklaştı ve baktığım yöne baktı.

"Bora da iyi olacak , evet belki geri getiremeyiz o kızı ama iyi olmamız gerek ailelerimize haber vermişler yoldalar annenler yani hepimizin ailesi yolda"

Bora benim gözümde duygusuz biriydi,duygusuz değilde nasıl anlatsam duygularını doya doya yaşamıyordu bizim yanımızda hatta belkide hiçbir zaman..

Ama şu an koskoca Bora Tekin ağlıyordu , evet bizim gördüğümüzü bilmiyordu belki ama onu ağlarken görüyordum sanırım bir insan bu kadar bitkin , bu kadar korkmuş bir halde olabilirdi...

Ama şu an koskoca Bora Tekin ağlıyordu , evet bizim gördüğümüzü bilmiyordu belki ama onu ağlarken görüyordum sanırım bir insan bu kadar bitkin , bu kadar korkmuş bir halde olabilirdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Ayağa kalkmış ve karakolun kapısından içeri giriyordu , izlediğimi anlamaması için yerime oturdum ve bizi aldıkları bekleme odasında Bora yı beklemeye başladım. Yanlış anlaşılmasın bütün bu olanlar , ona hissettiğim bu hüzün , duygusallık arkadaşça başka birşey yok , yani ... olamaz da.

Odaya ağlamaktan kızaran gözleri ile Bora girmişti bana döndü bir anda .

"Deren..."

"Efendim ?"

Neden gözleri yalvarır gibiydi? Sanki elimde onu bu bataklıktan çıkarabilecek birşey vardı , vardı ve bana yalvarır gibi adımı söyledi o an .

"A-annen koridorda babanla beraber seni bekliyor , baksan iyi olur"

"Tamam ben bi bakayım.."

Kapıyı açtığımda annemin ağlayarak yanıma geldiğini hatta neredeyse elinden gelse koşacağı âna bütün karakol şahit olmuştu.
Öyle bir sarılıyorduki kaburgalarım tek tek kırılıyordu sanki.

"Anne yeter tamam , bırak artık bişeyim yok benim"

"Ne demek yok ne demek! Nerede Bora nerede o ?"

"Saçmalama anne onun bir suçu yok zaten yeterince kötü hissediyor kendini , yeterince suçluyor , üzerine gitmenin mânası yok arabanın frenlerinin tutmaması onun suçu değil."

"Kontrol ettirebilirdi , nasıl bilemez kızım bu ne saçmalık hepinizin hayatını tehlikeye attı ya o gencecik kız? "

"O-o öldü anne"

"Ne?!"

Annemin yüzü bu söylediğim ile bembeyaz olmuştu karakolun koridorunda koltuklardan birine oturtturup bir bardak su getirdim .

"Anne daha iyi misin , birşey ister misin ?"

"Daha iyi olduğum zamanlar olmuştu , iyiyim"

"Kalk içeri gidelim bizimkiler orada sende burda durma anne"

Annemi alıp bekleme odasına getirdiğimde bir koltuğa oturttum.
Boraya suçlu gibi bakıyordu ve içi nefret doluydu Emindim.

Bora odanın içinde bir oraya bir buraya ilerlerken kapı açıldı , içeri giren komiser ve elindeki birkaç belge bizim ya özgürlüğümüzü yada mahkemeye kadar hapiste olacağımızı belirleyecek belgelerdi.

Komiserin içeri girmesi ile hepimiz ayağa kalkıp onun bize söyleyeceği cümleleri bekliyorduk .
Bora nın umutla bakışları , Komiserin yüzündeki umutsuz bakışlarını bastırıyordu.

"Çarptığınız vaka Sude Naz Durmuş M******L hastanesinde verilen çabalara rağmen geri döndürülemedi , Babası Hakan Durmuş 'un şikayeti üzerine belli bir tarihe kadar Araba kazasını yapan Bora Tekin nezarethanede kalacaktır"

Bora nın umutla bakan gözlerindeki ışık sönmüş yerini hüzün bürümüştü..


Sizce Sude nin babası şikayetini geri çekecek mi?

Yazarken ben bile hüzünleniyorum umarım sizde severek okuyorsunuzdur :)❤

PİS DÖRTLÜ  I TEXTİNGWhere stories live. Discover now